İlk kez sitemizde, 9 Temmuz günü, Said-i Nursi’nin hayatının anlatıldığı “Hür Adam” filminin (Minyeli Abdullah’ın da yapımcısı olan Mehmet Tanrısever’in yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği) çekilmeye başlandığını okudunuz. Sonraki günlerde filmin detaylarıyla ilgili haberleri aktardık size.
Ardından 17 Temmuz’da, Said-i Nursi’nin hayatının anlatıldığı belgesel haberi geldi. Yönetmenliğini Yusuf Kenan Beysülen, metin yazarlığını Cemalettin Canlı’nın yaptığı “Yolcu” adlı bu belgesel şu an satışta.
4 Ağustos’ta bu kez haber Said-i Nursi’nin doğduğu Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı Nurs köyünden geldi. Yıllar sonra ilk defa devletin bir valisinin katılımıyla Nurs’ta “Bediüzzaman Küliyesi” resmen açıldı.
“BİLDİKLERİMİZ YOK HÜKMÜNDE”
Ve şimdi de çok kapsamlı bir Said-i Nursi kitabı piyasaya çıktı. İletişim Yayınları tarafından yayımlanan “Zaman İçinde Bediüzzaman” adlı kitabın yazarları da Yolcu belgeselini hazırlayan iki isim; Beysülen ve Canlı.
Yazarlar, “Bediüzzaman Said Nursi hakkında hazırlanacak belgeselin araştırmalarını yaparken biriktirdiklerinin tahrik ettiği bir merak”la kitabı hazırladıklarını söylüyor:
“Belgesel için araştırmaya başladık, yazılı kaynakları okuduk, tanıklarla görüştük, cemaatin “Nur menzilleri” dediği coğrafyayı –ki Urfa, Mardin, Bitlis, Siirt, Van, ağrı, Kastamonu, Denizli, Budur, Isparta, Afyon, İstanbul ve Kostroma gibi ana durakları kapsayan geniş bir coğrafyadır- dolaştık. Arşivleri karıştırdık. Ve ulaştığımız her aşamada konu hakkında bildiklerimizin aslında yok hükmünde olduğu çarptı yüzümüze.”
İRTİCA TEHLİKESİNİN TİMSALİ Mİ?
Zaman İçinde Bediüzzaman kitabı, Türkiye’deki Kürt ve İslamcı hareketler açısından ciddi ve derinlikli bir yaklaşımla ele alınması gereken Said-i Nursi ve Nur(cu) hareketle ilgili başarılı bir sınav veriyor. Said-i Nursi gibi çok tartışmalı bir tarihi karakter ve Nurculuk gibi çok konuşulan bir hareket sözkonusu olmasına rağmen terazinin iki tarafını da dengeleyen ama resmi tarihi de yıkan bir çalışma bu.
Kitaba bir sunuş yazan Ömer Laçiner, resmi ideolojinin özellikle 1940-1950’lerden itibaren Nurculuğu gericiliğin başat akımı, Said-i Nursi’yi de irtica tehlikesinin timsali olarak gösterdiğini söylüyor: “Canlı ve Baysülen’in kitabı bu çerçeveyi kaale almayan bir biyografi sunuyor bize.”
BİR HAYLİ TOLERANSLI…
Ancak bu, kitabın bir Said-i Nursi savunusu olduğu anlamına da gelmiyor. Zira Nur hareketi tarafından yapılan yakıştırmalarda da yanlışlıklar var. Bir örnek:
“Her ne kadar tek parti diktatörlüğü, Said Nursi’yi ölümüne kadar sürecek “mecburi ikamet”e mahkum etmiş, hakkında birkaç kez soruşturma başlatmış, kısa süreli hapsetmiş olsa da kitapta da işaret edildiği üzere- “recmi” Nurcu söylemin iddia ettiği gibi ağır bir zulüm, baskı uyguladığı söylenemez. Cumhuriyet’in kurucu kadrosunun diğer muhalefet hareketlerini ve önderlerini nasıl bir şiddetle tasfiyeye çalıştığı dikkate alınırsa, “devrim yasaları”nı ve uygulamalarını gayrımeşru saydığını ilan etmiş, bunlara uymamak için de inzivaya çekildiğini belirtmiş bir Said Nursi’ye, bir hayli toleranslı davrandığı bile pekâla söylenebilir.”
Şimdi lafı fazla uzatmadan, 600 sayfalık “Zaman İçinde Bediüzzaman” kitabından, bir kısmı yerleşik algıları yıkacak çarpıcı bölümleri aktaralım. Said-i Nursi'nin hayatından karelerle birlikte.
Yer imleri