Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Alkan, baz istasyonları konusunda Türk halkının yeterince bilinçli olmadığını, bu yüzden gereksiz panik yaşandığını belirterek, ''Türkiye'de baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik dalga, radyasyon ile karıştırılıyor'' dedi.
Alkan, Adana ve Mersin'deki baz istasyonları denetimini gerçekleştirdikten sonra AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1990'lı yıllardan itibaren Türkiye'de yoğun olarak kullanılan cep telefonu abone sayısının 100 milyona doğru ilerlediğini, baz istasyonu sayısının ise 45 bini geçtiğini bildirdi.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 40 V/M olarak belirlenen baz istasyonları limit değerlerinin Türkiye'de 10 V/M olarak uygulandığını ve bu sınırlar içinde kalındığı sürece insan sağlığı ve çevreye hiçbir olumsuz etkisinin bulunmadığını vurgulayan Alkan, şunları söyledi:
''Baz istasyonları ve sağlığa etkileri konusunda halkımız yeterince bilinçli değil. Türkiye'de baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik dalga, radyasyon ile karıştırılıyor. Bu bilgi kirliliğinin önüne geçmek için yoğun bir eğitim çalışması başlattık.''
Cep telefonu ve baz istasyonlarının mikrodalga frekansında çalıştığına işaret eden Alkan, şunları kaydetti:
''Bir fırın on binlerce V/M şiddetle yemeği 100 dereceden fazla sıcaklığa çıkarırken 2000 volt/m yalnızca bir derece sıcaklık artışına neden olur. Halbuki cep telefonu ve baz istasyonu için izin verilen sınır yalnızca 10 V/M'dir ve çoğu zaman ölçülen değer bunun çok daha altında çıkıyor.
Özetle, cep telefonu ve bazı istasyonunun yaydığı dalga dokuda neredeyse hiç sıcaklık artışı yapmaz. Uzun süreli ve geniş insan topluluklarında yapılan tarama çalışmaları, baz istasyonlarının kanser gibi çok tehlikeli veya bazı baş ağrısı, sinirlilik gibi insanları huzuruz edecek sonuçlar elde edilememiştir.''
Alkan, Dünya Sağlık Örgütü dahil pek çok sağlık kurumunun elektromanyetik dalgaları risk grubundan çıkardığına dikkati çekerek, ''Bunun yanı sıra baz istasyonları kurumumuzca sürekli denetleniyor. Bugüne kadar sınır değerlerin aşıldığına hiç rastlamadık'' dedi.
Birçok Avrupa ülkesinde baz istasyonları okul ve hastane gibi toplu yaşam alanlarının yoğun olduğu yerlerde kurulurken, Türkiye'de bu konuda fırtına koparıldığını, bazı belediyelerin konuya politik yaklaşarak, halkı memnun etmek adına baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılması konusunda kararlar aldığını belirten Alkan, şöyle devam etti:
''Bu kararlar bilgisizlikten kaynaklanıyor. Baz istasyonları, mobil iletişimin vazgeçilmez bir unsurudur. Baz istasyonlarının Türkiye'de çalışma prensibi, dünyanın diğer ülkelerindeki çalışma prensibinden farksız. Bugün baz istasyonları, mobil iletişim sağlarken aynı zamanda kablosuz pos makineleriyle ekonominin de önemli bir unsuru haline geldi. Baz istasyonlarını şehir dışına çıkarmak demek, şehir ekonomisini bitirmek demektir. Bunun yanı sıra, cep telefonunun kullandığı yer ile baz istasyonu ne kadar uzak mesafedeyse yaydığı dalganın gücü o kadar fazla oluyor. Yani baz istasyonlarını şehir dışına çıkarılması sinyal sırasında güç zorlaması olacağından insan sağlığına olumsuz etki yapar.''
Yer imleri