Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/2 12 SonSon
11 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Sandığa 6 gün kala MHP'de evet depremi

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Sandığa 6 gün kala MHP'de evet depremi

    Ülkü Ocakları Kurucu Genel Başkanı Ramiz Ongun'un referandumda 'evet' kararını açıklamasının ardından MHP Kurucular Kurulu üyeleri de zehir zemberek dille yazılmış bir açıklama yaparak, 'evet' diyeceklerini açıkladı.
    ''Milletin kayıtsız şartsız egemenliğinin'' darbeler sonrası yetkili organlara bırakıldığının altının çizildiği açıklamada, ''Ülkede hiç bir zaman CHP iktidara gelemeyeceğini anlayan güçler, darbe anayasaları ile CHP'yi iktidara ortak etmeyi hedeflemişlerdir.'' denildi.

    MHP Kurulucular Kurulu üyeleri, rahmetli Alparslan Türkeş'in ''En kötü demokrasi en iyi darbe idaresinden daha evladır.'' sözünden hareketle 12 Eylül'de evet kararını aldıklarını açıkladılar. Kurucular Kurulu üyelerinin yaptığı açıklamada, hayır kampanyasını yürüten bugünkü MHP yönetiminin tavrına bir anlam verilemediğine de dikkat çekildi.

    MHP Kurucular Kurulu üyeleri olarak basın vasıtasıyla anayasa değişikliği konusundaki fikirlerini milletle paylaşma gereği duyulduğuna işaret edilen açıklamada, "1924 Anayasası'nda tayin edilmiş olan 'milletin kayıtsız şartsız egemenliğini' 1961 Anayasası ile millet dışında CHP ve sol ideologlar tarafından 'yetkili organlar tabiri ile' yeni ortaklar getirilmiştir. Bu, çok partili düzene geçtikten sonra, aziz milletimiz tarafından asla tek başına iktidar verilmeyen CHP'yi ve sol güçleri seçimsiz, millet iradesi olmadan, millete rağmen daimi iktidar yapma projesidir. Nitekim 1961 seçimlerinde CHP'nin tek başına iktidara gelecek oyu alamaması üzerine bu durum, İnönü'nün damadı Metin Toker'in Ulus Gazetesi'ndeki makalesinde de 'Seçimi tek başına kazanamamak o kadar önemli değil, Türkiye'de iktidar olmak için ordu, Anayasa Mahkemesi, üniversite, Danıştay, Yargıtay gibi devlet kuruluşlarına da hâkim olmak gerekir.' denilerek açıkça ifade edilmiştir. Türk milliyetçileri, merhum Başbuğ Alparslan Türkeş'in liderliğinde CHP ve sol ortaklarının kurduğu bu oligarşik düzene karşı, sadece ve sadece millet iradesini esas alarak MHP'yi kurmuşlardır." ifadelerine yer verildi.

    "MHP'nin milli iradeyi hakim kılmak üzerine yürüttüğü mücadele, emperyalist güçlere 'bizim çocuklar' diye tabir edilen darbeciler tarafından, 12 Eylül 1980'de hunharca akamete uğratılmıştır." denilen açıklama şöyle devam etti:"Türk gençleri; sağcısı-solcusu, ülkücüsü-devrimcisi, Sünnisi-Alevisi, önce darbe ortamının hazırlanması amacıyla birbirlerine kırdırılmış, darbeden sonra da işkencehanelerde kırılmış, heder edilmişlerdir. 'Bu millet cahil, 30–40 sene daha bu milleti askeri idare ile yönetmek lazım, bu millet için demokrasi henüz erken' diyerek milletin 1961 Anayasası'na nazaran daha çok devre dışı bırakıldığı, dışlandığı otokratik bir düzen kurmuşlardır. Bütün bu gelişmelere karşı Ülkücüler merhum Başbuğ liderliğinde MHP'yi yeniden ihya etmiş, millet iradesini hâkim kılma mücadelelerini yılmadan sürdürmüş ve onun vefatına kadar da bu çizgisini muhafaza etmişlerdir. Ne var ki; Başbuğumuzun vefatından sonra yönetime gelen şimdiki kadro bin bir zorluklar ve emeklerle yeniden kurduğumuz partimizin ülkücü misyonunu, kuruluş felsefesini terk ederek darbeciler ile aynı safta yer almıştır.''

    ''BAŞBUĞ DARBE ANAYASASI'NIN DEĞİŞTİRİLMESİNİ İSTEDİ''

    Merhum Başbuğ'un tavrının darbe anayasasının değiştirilmesinden yana olduğu vurgulanan açıklamada, "Rahmetli Başbuğumuzun; 1982 Anayasası'nı değiştirme taahhüdüne dahi itibar edip güven oyu verdiği görmezden gelinerek, 'hayır' cephesinde yer alınması biz kurucuları derinden yaralamaktadır. Her fırsatta vatan hainlerini, teröristleri affetmeyi, genel aflar ile salıvermeyi gelenek haline getirmiş CHP ve bölücü sol blok ile MHP'mizin aynı safta yer almasını içimize sindirmemiz mümkün değildir. Darbe anayasasına karşı, ancak ve ancak milletin iradesi ve egemenliğini esas alan alternatif anayasayı herkesten önce üretmesi gereken MHP yönetiminin, darbecilerin anayasasını savunmaları kabul edebileceğimiz bir hal olamaz.'' görüşlerine yer verildi.

    ''EVET DEMEK AK PARTİ'YE ‘EVET’ ANLAMINA GELMEZ''

    Açıklamada, 'evet' demenin AK Parti iktidarına değil, yeni bir anayasaya 'evet' anlamı taşıyacağı belirtildi. ''Yeterli de olmayan bu anayasa değişikliğine 'evet' demek asla ve kat'a AKP'ye destek vermek demek değildir.' denilen açıklamada, ''Sadece milletin ve onun iradesinin yanında yer almaktır. Bu anayasa değişikliğinin kimler tarafından yapıldığının önemi yoktur. AKP'ye muhalefetimiz, 'iyi yaptığı sürece takdir, kötü yaptığı zaman ihtar etmek' esası üzerinden devam etmektedir.'' ifadeleri yer aldı.

    ''MHP, BÖLÜCÜLERİN VE DARBE YANLILARININ SAFINDA OLMAMALI''

    Kurucular Kurulu, MHP yönetimine de uyarılarda bulunarak bölücülerin ve darbe yanlısı partilerin yanında yer alınmaması gerektiğini ifade ettiler. Açıklamada; ''Biz Kurucular Kurulu üyeleri; MHP yönetimini yarım asra yaklaşan geçmişimiz, mücadelemiz ev misyonumuzu hatırlayarak darbeciler ve bölücülerin safını terk edip, milletimiz ve onun iradesi yanında yer almaya davet ediyoruz.'' denildi.

    ''BAŞBUĞ'UN TAVRI DEMOKRASİDEN YANAYDI''

    ''Rahmetli Başbuğumuzun sık sık vurguladığı gibi "en kötü demokrasi en iyi darbe idaresinden daha iyidir." diyen Kurucular Kurulu üyeleri, MHP'nin kurucusu Başbuğ gibi demokrasiden yana tavır konulmasını istediler.

    Açıklamada, MHP Kurucular Kurulu üyelerinden şunların isimleri yer aldı: "Naci Meriç, Kemal İnandı, Hüseyin Ünlüer, Hayrettin Başeğmez, Mehmet Zeybek, Niyazi Ahıska, Fikret Fırat, Ahmet Özsoy, Ali Sağır, Aziz Mecit, İbrahim Faruk Evirgen, Mehmet Gümüştaş, Mehmet Küçükince, Durak Körük, Seyit Mehmet Topçu, Şahin Türkboyları."

  2. #2
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    selam duruyorum

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    İlginç

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    aklın yolu birdir

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ramiz bey kurt puslu havayı sever misali,genel başkanlık seçimlerinde geçmişte olduğu gibi anlaşılan gene gündeme gelme derdinde.bu iş için referandum arefesini beklemiş.Rahmetli başbuğ darbe anayasının değiştirilmesini istemiş bende istiyorum herkes gibi ama bu şekilde tekelcilikle değil.ortak ve akademik bir mutabakatla,Evet demek AKP ye evet demektir.kimseyi kandırmasınlar,akp nin ilerideki devlet anlayışı projesine evet demektir,MHP asla bölücülerle aynı safta olamaz.sadece hayırcı cepheye bdp oradaymış gibi gösterip halkın gözünde küçük düşürmekten başka bir şey değil.g.doğu oylarının anket sonuçları şimdilik ortada.el altından evetçi,ama millete biz hayırcıyız görüntüsü

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    bu sene cifte bayram 13 eylulde sonra yuksek yargı kendını halktan daha buyuk göremıyecek

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    mhp tavanından başka herkez.........
    eğer şartlanmamışlarsa....tabi ki "evet" diyor....

    mhp de asıl depremi referandumdan bir "evet" çıksın siz o zaman görün.....
    o zaman bir de...bahçeli'den....pkk peşmergelerine iç çamaşırı yollamasının hesabı da sorulacak...
    samimi ülkücüler tarafından....

    bu kadar çelişkiye rağmen gözleri bir şey görmeyen fanatik partililere bi şey demiyorum....allah gözlerini açsın...!!!

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Çakma ülkücülerin referandum şenlikleri!..

    Ak Parti iktidara geldiğinde, şöyle bir istatistik vardı..
    Bu partinin oy tabanında yüzde 22’lik bir ülkücü kökenli seçmenden bahsediliyordu... Dahası, milletvekilleri arasında da, daha önce MHP-Ülkücü camia içinde yer alanlar mevcuttu..
    Yıllar geçtikçe, o “yüzde 22 taban” eridi ama yok olmadı...
    Kimdir bu “MHP-ülkücü kökenli AKP’liler!” diye baktığımızda, ortaya hoş bir manzara da çıkıveriyordu..!
    Bu arkadaşların belediye ilintili müteahhitler, yeni düzende de yer alabilmiş, eşraftan kişiler, tuzu kuru kalmayı başarabilmiş yeni muhafazakar demokratlar olduğu, ceplerinin hidayete erdiği anlaşılıyordu.. Siyaset-cemaat kadrolarının yıldızlarıydılar Allah için ve var güçleri ile ülkücü kimliklerini unutturmaya çalışıyorlardı, yeni partileri içerisinde.. Aralarında öyleleri vardı ki, vekildiler ve zaman zaman kürsüye gelip milliyetçiler için ağır sözler edebiliyorlardı..
    Taa ki, bu referandum meselesi ortaya çıkana kadar!..
    Birdenbire!.. Efendi hazretleri ve kurmaylarının akıllarına dahice bir fikir geliverdi..! “Evet” garanti altına alınmalıydı ve beklenen sonuç “çantada keklik” değildi.. O halde, oy çalınmalıydı ve Ülkücü-milliyetçi taban ayartılabilirdi belki!. Ne yapılmalıydı!.? “Bizim eski ülkücüler” parlatılıp meydanlara salınabilirdi nitekim!!.
    En son, “maşa” manşetlere itildi..
    “Yusufiyeliler” diye ülkücü bir birliktelik de, “12 Eylül’den hesap sorulması” için “Evet” diyecekti.. Gerçekten de “Yusufiyeli” diye tanınan bir ülkücü birliktelik vardı ve “12 Eylül cuntası” onlara en ağır işkenceleri yapmışlardı..
    Ama, “Yusufiyeliler” vatan aşkı ile dolu mert kişilerdi ve asla bir siyasi rantiyeye çanak tutup gerçekleri göremeyecek kişiler değillerdi..
    Peki “ne işti” bu ortaya dökülen “Yusufiyeli” dalgası...
    Şimdi, bu aktaracağım satırları okuyalım..
    “Ülkücüler Türk Milletinin milli dinamiğidir, bu dün böyle idi bu gün de, yarın da böyle olmak zorundadır. Misak-ı milli şartlarından daha ağır şartların yaşandığı günümüzde Türk Milliyetçileri uyanık olmak zorundadır. İhanetleri Damat Ferid Hükümetinden çok daha ileri noktalardadır.
    Ülkemizin milli varlıkları özelleştirme ambalajı ile emperyal güçlere satılırken, diğer yandan “Anadolu’yu Türksüzleştirme” planı yürürlüğe konmuştur. Üniter yapımız AKP hükümetinin kanun ve icraatları ile parçalanma eşiğindedir. Atatürk’ün sözleri ile “bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, işgalcilerin siyasi emelleriyle birleştirmişlerdir.”
    AKP hükümetinin kuyruğuna yapışan gafiller de tarih önünde hesap vereceklerdir. Bu gafillerin kimisi “Türk Ocağı Genel Başkanı” sıfatı ile gerçek hayatta, kimileri de “Ankara Yusufiye Ülkücüler Derneği” ve “Yusufiye Vakfı Genel Başkanı” sıfatı ile internet ortamında kurdukları sanal dernek ve vakıflarla AKP şakşakçılığına soyunup Türk Milliyetçilerinin kafasını karıştırmaktadırlar... Ülkücü Hareketin pınar suyuna lağım suyu karıştırma heveslisi bu gafilleri kınıyoruz... Yakın tarihte binlerce şehidimiz ve on binlerce gazimizle taçlanan “YUSUFİYE” kavramını AKP ihanetinin yanında göstermek mücadelemizi inkar ve hatta karalamak olarak görüyoruz... 15. madde değişikliğini bu desteğe gerekçe göstermek de oltanın ucuna takılan yemdir. Ülkücü Hareketin bilirkişisi Yusufiyeliler
    1 gram bal yemek için 40 kilo odun yemeyeceklerdir.
    Bu ve daha birçok sebepten ötürü YUSUFİYELİLER anayasaya HAYIR diyeceklerdir.
    Saygılarımla
    Ahmet Yılmaz
    Yusufiyeli Ülkücüler Teşkilatı Genel Başkanı
    YUSUFİYELİ ÜLKÜCÜLER TEŞKİLATI”
    Uzun sözün kısası budur..
    Behiç Kılıç Yeni Çağ

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    ..................
    Konu pencere77 tarafından (06-09-2010 Saat 23:40 ) değiştirilmiştir. Sebep: evet diyeceklere hain demekle toplumda bölücülük yapmayın lütfen...

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı yakupyurt Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    ...........
    kafanızda düşmanlıklar o kadar yer etmiş kiii....
    sizin gibi düşünmeyenler hep hain'dir zaten....

    bak arkadaşım...."evet" diyen de..."hayır" diyen de ....hain değildir...belki biri doğru düşünüyo biri yanlış düşünüyodur...olabilir....
    ama hainlik başka bir şey....
    artık biraz demokrasiyi özümseyelim ve demokrasi sınırları içersinde tartışmayı öğrenelim.....

    artı illa bu ülkede hain arıyosan....
    apo'yu imkanı varken asmadığı halde....asmıyosunuz diye meydanlarda ip sallayanlara bak....!!!

    madolyonun ön yüzünde...şehit cenazelerinide ağlar görünüp....cenazeleri provake edip....
    madalyonun arka yüzünde de...pkk militanlarına iç çamaşırlarına kadar yardım yapan bahçeli hükümetine bak....!!!

    12 eylül'de türlü işkencelerden geçip....her daim 12 eylül anayasasından şikayetçi olup....
    önüne tarihi fırsat varken...bunu kullanmayıp....işkencecileri arkasına saklayan mhp üst yönetimine bak...!!!

    kendi tabanından ülkücülüğün eziyetini çekmiş....bedelini ödemiş bi dünya insan "evet" kullanacağım dediği için....onları bir kalemde silen ...onlara hain diyen mhp liderine bak...!!!

    tüm hayatı pkk söylemiyle ...onun haklı olarak katilliğine vurgu yaparak geçen...(pkk bitse konuşacak bir şeyleri de yok)..ama pkk ile güle oynaya referandumda "hayır" oyu kullanmaya giden mhp partisine bak...!!!

    ya da bakmaa.....referandum sonrası "evet" çıkması halinde....beraber depremi canlı canlı seyredelim.....

    men dakka dukka..............................eden bulur.........
    Konu pencere77 tarafından (06-09-2010 Saat 23:40 ) değiştirilmiştir.

Sayfa 1/2 12 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •