Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon
29 sonuçtan 11 ile 20 arası

Konu: Duâların Esrârı

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Baş Ağrısı İçin Okunacak Dualar
    Başağrısı İçin Okunacak Dua - 1
    Bismillahirrahmânirrahîm

    Elif lam mim, Allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayum, nezzele aleykel kitabe bil hakkı musadikan lima beyne yediyhi ve enzelet terate vel incile min kablü hüden lin nasi ve enzelel furkane innellezine keferu bi ayatillahi lehüm azabün şedidün vallahü azizün züntikam Uhruc minha mez'umen medruhan le emleenne cehenneme minke ve mimmen tebiake minhüm ecmeiyn.

    Bu ayet-i kerimeler yazılıp taşınır veya hastaya okunursa; hastalık, derhal sahibini terk eder. Hasta da şifa bulur

    Başağrısı İçin Okunacak Dua - 2
    Bismillahirrahmânirrahîm

    Resûlullah, Hazret-i Alî’ye buyurdu ki: “Başın ağrıyınca, elini başına koy ve Haşr sûresinin sonunu – Lev enzelnâ’dan itibaren – oku.”

    Resûlullah’ın Haşr sûresinin bu kısmını okuduğu zaman, mübârek elini, mübârek başına koyduğu ve: “Ölüm hâriç, bu her hastalığa şifâdır” buyurduğu bildirilmiştir. (Bu ayetler, ayatı hırz dualarının içinde vardır.)

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

    Besmele'nin Fazileti
    İlk yazılan, Besmeledir. Âdem Aleyhisselam'a ilk gelen, Besmele'dir. Müminler, Besmele yardımı ile, Sırattan geçer. Cennet davetiyesinin imzası Besmeledir. Peygamber efendimiz, (Hoca çocuğa, Besmele okur, çocuk da söyleyince, Allah-u Teâlâ, çocuğun ve anasının ve babasının ve hocasının Cehenneme girmemesi için senet yazdırır) buyurdu.

    Euzü okumak, (Euzü billâhi mineş-şeytânirracîm); besmele okumak ise, (Bismillâhirrahmânirrahîm) demektir.

    Hadis-i şerifte, (Kur'an-ı kerime saygı göstermek, Euzü okuyarak başlamakla olur ve Kur'an-ı kerimin anahtarı, Besmeledir) buyruldu. Sure okurken, Euzü Besmele okunur. Âyet-i kerime okurken, âlimlerin çoğuna göre, yalnız Euzü okunur. Sure veya âyet okumaya başlarken Euzü okumak vacip, Fatiha okumaya başlarken Besmele okumak da vaciptir. Diğer surelere başlarken Besmele okumak sünnettir.

    Namazda, Sübhaneke okuduktan sonra Euzü Besmele okumak sünnettir. Allah-u Teâlâ, (Kur'an-ı kerim okuyacağın zaman Euzü... söyle) buyuruyor. (Nahl 98)

    Kesin haram olduğu bilinen bir şeyi mesela şarap içerken veya domuz eti yerken Besmele çekmek küfürdür.

    İyi işlere Besmele ile başlamalıdır! Hadis-i şeriflerde buyruldu ki:

    «Besmele ile başlanmayan her önemli iş noksan kalır.» [Beyheki]

    «Eve girerken Besmele çekilirse, şeytan, “Bu eve girmeme imkan yok” der, dönüp gider.» [Tibyan]

    (Amel defterinde 700 Besmele bulunanı Allah-u Teâlâ Cehennemden çıkarır.) [Tergibussalat]

    (Besmele ile yazı yazanın haceti kolaylaşır, Allah-u Teâlâ da razı olur.) [Deylemi]

    (Besmele ile işe başlayanın günahları af olur.) [İ. Rafii]

    (Yemeğe Besmele ile başlayıp, sonunda Elhamdülillah diyenin, daha sofra kalkmadan günahları af olur.) [Taberani]

    (Besmele ile yenen yemek bereketli olur.) [İbni Mace]

    (Sıkıntıya düşen, “Bismillahirrahmanirrahim ve lâ havle ve lâ kuvvete illa billahil aliyyil azim” derse, her türlü sıkıntıdan kurtulur.) [Deylemi]

    (1000 kere Besmele okuyanın dört bin büyük günahı af olur.) [Tergibussalat]

    (Soyunurken çekilen Besmele, cinlere perde olur, avret yerlerini göremezler.) [İ. Ebiddünya]

    (Helaya girerken çekilen Besmele, cinlere perde olur, avret yerlerini göremezler.) [T. Salat]

    (Besmele yazılı bir kağıdı, yerden kaldıran sıddıklardan yazılır.) [Tergibussalat]

    (Besmelesiz koku sürünen, şeytanlara da koku sürmüş olur.) [İbni Sünni]

    (Şeytandan korunmak için, yemeğe Besmele ile başla!) [Taberani]

    (Su içerken Besmele çek, bitince de, Elhamdülillah de ve 3 nefeste iç!) [İbni Sünni]

    (Yemeğe başlarken, Allah-u Teâlâ'nın adını anın, yani Besmele çekin! Başında Besmele çekmeyi unutan, hatırladığı zaman, "Bismillahi alâ evvelihi ve ahirihi" desin!) [Ebu Davud, Tirmizi, Hâkim]

    Sual: İşlere başlarken kısaca Bismillah demek yetişir mi?

    CEVAP
    Yetişir. [“h” harfinin iyice belli olması için] (Bismillahi) de denir. (Bismillah) demek de caizdir.

    Besmele ile başlanılan iş bitince de, (Elhamdülillah) demeli, yani Allah-u Tealâ'ya şükretmelidir!

    İbrahim suresinin, (Şükrederseniz elbette nimetimi artırırım) mealindeki 7.âyet-i kerimesi ile (Az-çok bir nimete kavuşan "Elhamdülillah" derse, Allah-u Teâlâ, o kimseye bu nimetten daha iyisini verir) ve (Yiyip içtikten sonra "Elhamdülillah" diyenden Allah-u Teâlâ razı olur) hadis-i şerifleri, nimete şükredince, hem eldeki nimetin yok olmaktan kurtulacağını, hem de yeni nimetlerin ele geçmesine sebep olacağını bildirmektedir. (T.Gafilin)

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Borç Sıkıntısından Kurtaran ve Borç Ödemeyi Kolaylaştıran, Yeni Kapılar Açan Dua
    اَللَّهُمَّ اِنِّي اَعُوذُ بِكَ مِنَ الْهَمِّ وَالْحَزَنِ وَاَعُوذُ بِكَ مِنَ الْعَجْزِ وَالْكَسَلِ وَاَعُوذُ بِكَ مِنَ الْجُبْنِ وَالْبُخْلِ وَاَعُوذُ بِكَ مِنْ غَلَبَةِ الدِّينَ وَ قَهْرِالرِّجَالِ

    Okunuşu: Allâhümme innî eûzü bike minelhemmi ve hazeni ve eûzü bike minel aczi vel keseli ve eûzü bikeminelcübni vel buhli ve eûzü bike min ğalebeddîne ve kahrir-ricâli

    Anlamı: Ey Allah'ım. Elem ve şaşkınlık hâlinden, âcizlik ve bıkkınlıktan, korkaklık ve cimrilikten, borcun kendimi alt etmesinden, insanların nefsimi kullanmaya çalışmasından ve kahrından Sana sığınırım.

    Hz. Peygamber (S.A.V.), birgün ensardan Ebu Umâme'nin mescitte çok sıkıntılı bir halde olduğunu görüp ona sorar:

    - Ey Ebu Umâme! Namaz vakti değil, mescitte böyle ne dalgınlık, ne yapıyorsun?

    Ebu Umâme:

    - Çok borcum var, sıkıntıdayım, dardayım, dedi.

    Hz. Resûl, O'na şöyle buyurdu:

    - Sana bir dua öğreteyim ki, Yüce Rabbim gamını gidersin. Borcunu ödeme kapısı açsın. Bu duayı sabah-akşam oku. Hz.Peygamber, daha sonra yukarıdaki duayı Ebu Umâme'ye öğretti.[1]

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Cennet Ehlinden Olmak İçin
    Şu duâyı yakîn ile inanarak gündüz okuyan kimse gece olmadan ölürse Cennet ehlinden olur. İnanarak gece okuyan sabah olmadan ölürse Cennet ehlinden olur.
    اَللَّهُمَّ اَنْتَ رَبِّ لآ اِلَهَ اِلاَّ اَنْتَ خَلَقْتَنِى وَ اَناَ عَبْدُكَ وََاَناَعَلَى عَهْدِكَ وََوَعْدِكَ مَاسْتَطَعْتُ اَعُوذُبِكَ مِنْ شَرِّمَا صَنَعْتُ اَبُؤُلَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَىَّ وَ اَبُؤُ بِذَنْبِى فَاغْفِرْلِى ذُنُوبِى فَاِنَّهُ لاَيَغْفِرُ الزُّنُوبَ اِلاَّ اَنْتَبِرَحْمَتِكَ يَا اَرْحَمَ الرَّحِمِينَ

    Okunuşu
    Allahümme ente rabbî lâ ilâhe illâ ente halâktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va'dike mesteta'tü eûzü bike min şerri mâ sana'tü ebûü leke bi ni'metike aleyye ve ebûü bizenbî fağfir lî feinnehû lâ yağfirüzzünûbe illâ ente.

    Anlamı
    Allahım sen benim Rabbimsin. Senden başka ilâh yoktur. Sen beni yarattın. Ben de senin kulunum. Gücüm yettiği kadar senin vaadin ve ahdin üzerineyim. Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım. Senin bana verdiğin ni'metini îtiraf ederim. Günahımı da îtiraf ederim. Beni mağfiret et. Çünkü günahları ancak sen bağışlarsın

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Çocuğa İsim Koyarken

    Abdestli olarak ayakta kıbleye dönüp, çocuğun sağ kulağına ezan ve sol kulağına kamet okuduktan sonra verilen isim çocuğun kulağına söylenir. Peygamber Efendimiz kendisine bir çocuk getirildiğinde “Allahümme’c’alhü berren ve takıyyen ve enbetehü fi’l-İslâmi nebâten” diye dua ederdi. Resûlullah Efendimiz, çocuğa güzel isim verilmesini emir buyurmuştur





    --------------------------------------------------------------------------------

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Doğumun Rahat ve Kolay Olması İçin


    Çocuğun rahat doğması için Abdullah ibni Abbas buyurdu ki: Bir tas, tabak içine (Bismillahillezi la ilahe illa huv El-Halim-ül Kerim. Sübhane Rabbil Arş-ilazim Elhamdülillahi Rabbil âlemin) ve sonra Naziat suresinin son âyetini ve Ke-ennehümden itibaren Ahkaf suresinin son âyetini İslam harfleri ile yazıp, eritip anasına içirmelidir

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Dua Konusunda Ümitsizliğe Düşmeyin


    1. "Eğer kulum, bana ellerini kaldırır da dua ederse, ben o elleri boş olarak geri çevirmekten hayâ ederim."

    2. "Ben, kulumun zannı üzereyim. Artık dilediği gibi düşünsün!.."

    Yani siz dua ederken, o duanızın kesinlikle kabul göreceğini düşünürseniz, biliniz ki mutlaka isteğiniz meydana gelecektir!..

    3. "Bir şeyi istemek, ona nâil olmak demektir; Zirâ Allâh-u Teâlâ kabul etmeyeceği duayı kuluna ettirmez."

    Dua’nın ısrarla devamına müsaade olunması, o duaya icabet edileceğinin de göstergesidir. Zirâ, Allâh, kabul etmeyeceği Dua’ya ısrarla devam şansı tanımaz.

    Kişi, bir konudaki Duasında ısrarlı değilse, o Dua'nın yerine gelme şansı da son derece düşüktür.Dua'da en önemli yardımcı faktörlerden biri de istenilen şey hususunda ısrarlı olmaktır. Herhangi bir konuda bir iki defa dua edip arkasını bırakmak son derece yanlıştır.

    4. "ALLAH İSTEMEDİKÇE SİZ İSTEYEMEZSİNİZ !."

    - Peki, biz dua ettiğimiz zaman, kabul olur mu?.. Yani, sizde ortaya çıkan bu istek, gerçekte Allâh istemiş olduğu için sizde ortaya çıkmaktadır!.. Eğer, Allâh istememiş olsaydı, siz dahi o şeyi isteyemezdiniz.

    5. Yüce Allah (C.C) söyle buyurur: "Başına bir bela geldiği zaman bana sığınan kulun, daha o hiç bir istekte bulunmadan, dilediği yerine getirir ve daha yalvarmadan duasını kabul ederim. buna karşılık başına bir bela geldiği zaman bana değil de varlıklardan birine sığınan kulun yüzüne bütün gökyüzü kapılarını kilitlerim."

    6. Dahhak der ki: "her 40 gecede bir başına ya bir bela ya bir keder veya bir musibet gelmeyen kimsenin hesabına, Allah (C.C) katında hiç bir hayır yazılmaz."

    7. Hazreti Rasûlullah aleyhi'sselatı vesselâm buyuruyor:"Herhangi bir kul, koltuğunun altı görülecek şekilde ellerini kaldırır ve Allah'tan bir dilekte bulunursa; acele etmediği takdirde kesinlikle duasına icabet edilir.- Acele nasıl olur yâ Resulullah?..- Dua ettim ettim, kabul olmadı, der"(de vazgeçer)… işte bu yanlıştır; dua yerine gelene kadar ısrar etmek gerekir."Hazreti Resûl aleyhi's-selâm, "şeksiz - şüphesiz, kabûl olacağından emin olunarak" DUA edilmesini tavsiye etmiştir.

    8. Ayrıca, DUA konusunda, ŞEYTAN vasfıyla bilinen CİNLER'in insana çok yanlış fikirler telkini de söz konusudur; ki, bu da insanı bu çok etkili silâhı kullanmaktan mahrum bırakır.Tam içinizden DUA etmek gelmişken, ŞEYTAN ismiyle, şeytâniyet vasıfları dolayısıyla lakaplarmış olan CİNLER, hemen bir vesvese verirler.

    "Aman canım niye dua edeyim, nasıl olsa kaderde varsa olur!"

    DUA etsem de etmesem de iş olacağına varır, ne diye DUA edeyim."

    Ve, böylece siz, DUA etmekten vazgeçip; en güçlü SİLAH olan Duadan mahrum kalırsınız. Dua'dan mahrum kalmak, DUA etmemek suretiyle de nelerden mahrum kaldığınızı asla hayâl bile edemezsiniz.İşte bu yüzdendir ki, Hazret-i Rasûlullah aleyhi's-elâm bakın bize ne tavsiye ediyor:

    "Nalınınızın tasmasına, koyununuzun otuna kadar her şeyi Allâh'tan isteyiniz.."

    "Allâh'ın fazlı kereminden isteyiniz, çünkü istenilmesinden hoşlanır."

    "Şüphesiz ki Allâh, ısrarla DUA eden kullarını çok sever'

    "Hassas olduğunuz saatlerde DUA etmeyi ganimet biliniz. Çünkü bu hâl rahmet saatinin hâlidir".

  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Dua Konusunda Ümitsizliğe Düşmeyin

    "Eğer kulum, bana ellerini kaldırır da dua ederse, ben o elleri boş olarak geri çevirmekten hayâ ederim."

    2. "Ben, kulumun zannı üzereyim. Artık dilediği gibi düşünsün!.."

    Yani siz dua ederken, o duanızın kesinlikle kabul göreceğini düşünürseniz, biliniz ki mutlaka isteğiniz meydana gelecektir!..

    3. "Bir şeyi istemek, ona nâil olmak demektir; Zirâ Allâh-u Teâlâ kabul etmeyeceği duayı kuluna ettirmez."

    Dua’nın ısrarla devamına müsaade olunması, o duaya icabet edileceğinin de göstergesidir. Zirâ, Allâh, kabul etmeyeceği Dua’ya ısrarla devam şansı tanımaz.

    Kişi, bir konudaki Duasında ısrarlı değilse, o Dua'nın yerine gelme şansı da son derece düşüktür.Dua'da en önemli yardımcı faktörlerden biri de istenilen şey hususunda ısrarlı olmaktır. Herhangi bir konuda bir iki defa dua edip arkasını bırakmak son derece yanlıştır.

    4. "ALLAH İSTEMEDİKÇE SİZ İSTEYEMEZSİNİZ !."

    - Peki, biz dua ettiğimiz zaman, kabul olur mu?.. Yani, sizde ortaya çıkan bu istek, gerçekte Allâh istemiş olduğu için sizde ortaya çıkmaktadır!.. Eğer, Allâh istememiş olsaydı, siz dahi o şeyi isteyemezdiniz.

    5. Yüce Allah (C.C) söyle buyurur: "Başına bir bela geldiği zaman bana sığınan kulun, daha o hiç bir istekte bulunmadan, dilediği yerine getirir ve daha yalvarmadan duasını kabul ederim. buna karşılık başına bir bela geldiği zaman bana değil de varlıklardan birine sığınan kulun yüzüne bütün gökyüzü kapılarını kilitlerim."

    6. Dahhak der ki: "her 40 gecede bir başına ya bir bela ya bir keder veya bir musibet gelmeyen kimsenin hesabına, Allah (C.C) katında hiç bir hayır yazılmaz."

    7. Hazreti Rasûlullah aleyhi'sselatı vesselâm buyuruyor:"Herhangi bir kul, koltuğunun altı görülecek şekilde ellerini kaldırır ve Allah'tan bir dilekte bulunursa; acele etmediği takdirde kesinlikle duasına icabet edilir.- Acele nasıl olur yâ Resulullah?..- Dua ettim ettim, kabul olmadı, der"(de vazgeçer)… işte bu yanlıştır; dua yerine gelene kadar ısrar etmek gerekir."Hazreti Resûl aleyhi's-selâm, "şeksiz - şüphesiz, kabûl olacağından emin olunarak" DUA edilmesini tavsiye etmiştir.

    8. Ayrıca, DUA konusunda, ŞEYTAN vasfıyla bilinen CİNLER'in insana çok yanlış fikirler telkini de söz konusudur; ki, bu da insanı bu çok etkili silâhı kullanmaktan mahrum bırakır.Tam içinizden DUA etmek gelmişken, ŞEYTAN ismiyle, şeytâniyet vasıfları dolayısıyla lakaplarmış olan CİNLER, hemen bir vesvese verirler.

    "Aman canım niye dua edeyim, nasıl olsa kaderde varsa olur!"

    DUA etsem de etmesem de iş olacağına varır, ne diye DUA edeyim."

    Ve, böylece siz, DUA etmekten vazgeçip; en güçlü SİLAH olan Duadan mahrum kalırsınız. Dua'dan mahrum kalmak, DUA etmemek suretiyle de nelerden mahrum kaldığınızı asla hayâl bile edemezsiniz.İşte bu yüzdendir ki, Hazret-i Rasûlullah aleyhi's-elâm bakın bize ne tavsiye ediyor:

    "Nalınınızın tasmasına, koyununuzun otuna kadar her şeyi Allâh'tan isteyiniz.."

    "Allâh'ın fazlı kereminden isteyiniz, çünkü istenilmesinden hoşlanır."

    "Şüphesiz ki Allâh, ısrarla DUA eden kullarını çok sever'

    "Hassas olduğunuz saatlerde DUA etmeyi ganimet biliniz. Çünkü bu hâl rahmet saatinin hâlidir". [1]
    Kaynaklar
    [1] nasipkismet.blogspot.com/2008/02/vesveseden-kurtulmak-iin-

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

    Duaların Kabul Olmayışının 10 Sebebi

    Mehmed Zahid KOTKU

    Bir zamanlar, Basra vilâyetinin halkı, İbrahim Ethem hazretlerine müracaat ederek dualarının kabul olmadığından şikayet etmişler. Halbuki Cenab-i Hak duaların kabul olunacağına dâir vaadi vardır, deyince İbrahim Ethem hazretleri, cevaben buyurmuş ki:

    -Sizin on şeyden dolayı kalpleriniz ölmüştür. Tabiatıyla dualarınız kabûl olunmaz.

    Birincisi: Siz, "Allah'ı biliyoruz" diyorsunuz da O'nun haklarını hiç edâ etmiyorsunuz.

    İkincisi: Sizler, Kurân okuyorsunuz velâkin; Kurân ile amel etmiyorsunuz.

    Üçüncüsü: Sizler, "Biz Rasulullah'ı seviyoruz." dersiniz de sünnet-i Resulullah ile (Hz.Muhammed'in sünnetiyle) hiç amel etmezsiniz.

    Dördüncüsü: Şeytan, düşmanımızdır. Bunu bildiğiniz halde, O'na uymaktan vazgeçmiyorsunuz.

    Beşincisi: "Cennet'e müştâkız, aşığız." dersiniz de, Cennet'e girmeye, (O'na) lâyık olmaya çalışmıyorsunuz.

    Altıncısı: Siz, "Cehennem'den korkuyoruz." diyorsunuz, velâkin onun ateşinden hiç de kaçtığınız yok.

    Yedincisi: Hepiniz (de) "Ölüm, haktır." deyip de ölüm için hiç bir hazırlık Yapmamışsınızdır.

    Sekizincisi: İnsanın ayıplarıyla meşgûl olursunuz da, kendi ayıplarınızı terk edip onları izâle etmeye çalışmazsınız.

    Dokuzuncusu: Allah'ın nimetlerini yersiniz; fakat, o nimetlere karşılık Allah'a şükretmezsiniz.

    Onuncusu: Ölülerinizi defnediyorsunuz da, hiç ibret almıyorsunuz.

    Sizin dualarınız nasıl kabûl olunur

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Duânın Kabul Olması İçin

    Duânın kabûl edilmesi için bazı şartlar vardır. Duânın kabul edileceğinden şüphe etmemeli, şartlarına riayet edilip edilmediğinden şüphe etmelidir. Gereken şartlara riâyet etmeden duânın kabul edilmesini beklemek, uygun olmaz. Önce çalışmak, sonra duâ dinin esası! Kabul edilir ancak, çalışanın duâsı! Duânın kabul edilmesi için gereken şartlardan bir kısmı şöyle:

    1. Haram Lokmadan Sakınmalıdır!
    Hâdis-i şerîflerde buyruldu ki:

    «Haramdan sakının! Midesine haram lokma girenin 40 gün duâsı kabul olmaz.» (Taberani)

    Sa'd bin Ebi Vakkas hazretleri dedi ki: "Yâ Resûlullah, duâ buyur da, Allah-u teâlâ, benim her duâmı kabul etsin!" Peygamber Efendimiz, cevâbında buyurdu ki:

    «Duânızın kabul olması için helâl lokma yiyiniz! Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri haramdır. Sonra ellerini kaldırıp duâ ederler. Böyle duâ, nasıl kabul olunur?» (Şir)

    Yine buyurdu ki:

    «Duânın kabul olması için iki şey gerekir. Duâyı ihlâs ile yapmalıdır. Yediği ve giydiği helâlden olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı duâ kabul olmaz.» (Tergîbü's-Salât)

    2. İtikadı (İnancı) Düzgün Olmalıdır!
    Hâdis-i şerîfte,

    «Bidât ehlinin duâsı ve ibadetleri kabul olmaz.» (İbn-î Mâce)

    buyruldu. Âyet-i kerimenin, duânın tesir edebilmesi için, okuyan ve okunan kimsenin buna inanması ve okuyanın itikadının düzgün olması, Allah rızası için okuması, kul hakkından sakınması, haram yememesi ve karşılığında ücret istememesi şarttır.

    3. Uyanık Kalple ve Kabul Edileceğine İnanarak Duâ Etmelidir!
    Hâdis-i şerîfte buyruldu ki:

    «Allah-u teâlâya, kabul edileceğine tam inanarak duâ ediniz! Biliniz ki, Allah-u teâlâ, gâfil bir kalp ile yapılan duâyı kabul etmez.» (Şir)

    4. "Duâlarım Niçin Kabul Olmuyor" Dememelidir!
    Hâdis-i şerîfte buyruldu ki:

    «Allah-u teâlâ, duânızı kabul eder. Duâ ettim, hâlâ duâm kabul olmadı diye acele etmeyiniz! Allah'tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.» (Buhârî)

    İstenilen şeyin olmaması, duânın kabul olmadığını göstermez. Onun için duâya devam etmelidir! Duânın kabulünün gecikmesinin başka sebepleri de vardır. Hâdis-i şerîfte buyruldu ki:

    «Mümin duâ edince, Allah-u teâlâ, Cebrâil'e, "Ben, onu seviyorum; isteğini hemen yerine getirme!" Facir, (günahkâr) duâ edince de "Ben, onun sesini sevmiyorum. İsteğini hemen yerine getir" buyurur.» (İbni Neccar)

    Şu halde, duânın kabulünün gecikmesi zararlı değildir.

    5. Bela Gelmeden Önce Çok Duâ Etmelidir.
    Hâdis-i şerîfte buyruldu ki:

    «Sıkıntılı iken duâsının kabul edilmesini isteyen, refah zamanında çok duâ etsin!» (Tirmizi)

    Ebu İshak hazretlerinden duâ istediler. Duâ etti. Duâsının kabul edildiğini gören bir talebesi,

    «Efendim, bu duâyı bana da öğretin, ihtiyaç hâlinde ben de edeyim.»

    dedi. Buyurdu ki:

    «Duâmın kabul edilmesinin sebebi, otuz yıldır kıldığım namazlar, ettiğim duâlar ve haram lokmadan sakınmamdır.»

    6. Duâya Hamd ve Salâvatla Başlamalıdır.
    Hâdis-i şerîfte buyruldu ki:

    «Ey namaz kılan, acele ettin. Namaz kıldıktan sonra duâ ederken önce Allah-u teâlâya layık olduğu şekilde hamdet, sonra bana salavat getir, sonra duâ et!» (Tirmizî)

    7. Yalvararak Duâ Etmelidir.
    Hâdis-i şerîfte buyruldu ki:

    «Gafil olan kalp ile yapılan duâ, makbûl değildir.» (Tirmizi)

    Hz. Davud zamanında kuraklık oldu. Halk duâ etmek için aralarından üç âlimi seçtiler. Âlimlerden biri şöyle duâ etti:

    «Yâ Rabbî, Kitâbında kendimize zulmedenleri affetmemizi bildirdin. İşte biz, nefslerimize zulmettik. Senden af diliyoruz. Bizi affet!»

    İkinci âlimin duâsı da şöyleydi:

    «Ya Rabbi, Kitabında köleleri, azat etmemizi bildirdin. İşte biz kul olarak huzurundayız. Bizleri azat eyle!»

    Üçüncü âlim de şöyle duâ etti:

    «Ya Rabbi, Kitabında, kapımıza gelen saili kovmamamızı, yüz çevirmememizi bildirdin. İşte biz de sail olarak huzurundayız. Senden rahmet istiyoruz. Bizi boş çevirme!»

    Duâları kabul olarak rahmet yağdı.

    8. Sebeplere Yapışmadan İstemek, Kuru Bir Temennidir
    Hâdis-i şerîfte buyruldu ki:

    «Çalışmadan duâ eden, silahsız harbe giden gibidir.» (Deylemi)

    9. Günah İşlemeyen Dil İle Duâ Etmelidir
    Peygamber Efendimiz,

    «Allah-u teâlâya günah işlemeyen dil ile duâ edin.»

    buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı suâl edilince,

    «Birbirinize duâ edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir.»

    buyurdu. (Tergîbü's-Salât)

    10. İsm-i Azam ve Esma-i Hüsna İle Duâ Etmelidir.
    Duâ dinin direğidir.

    «Allah-u teâlâ indinde duâdan daha şerefli bir şey yoktur.»

    ve

    «Düşmandan kurtulmak, bol rızka kavuşmak için duâ edin! Çünkü duâ, müminin silahıdır.»

    hâdis-i şerîfleri duânın önemini açıkça bildirmektedir. Allah-u teâlâdan bir şey istememek ise çok kötüdür. Hâdis-i şerîfte buyruldu ki:

    «Allah-u teâlâ, kendisinden bir şey istemeyene, duâ etmeyene gazap eder.» (Tirmizi)

    Başka bir hâdis-i şerîfte,

    «Duâ, ibadettir.»

    buyruldu. İbadeti terk etmek ise hiç uygun değildir. Kurân-ı Kerîm'de mealen buyruluyor ki:

    «Bana duâ edin kabul edeyim. (Bana halis kalp ile duâ ederseniz kabul ederim.) Bana ibadet etmek istemeyenleri, zelil ve hakir eder, Cehenneme atarım.» (Mümin 60)

Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •