REKLAM

Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0

Sonuçlar: Muhteşem Yuzyıl Dizisi Yayından Kaldırılmalımı?

Katılımcı sayısı
442. Sizin bu Ankette oy kullanma yetkiniz bulunmuyor
  • Evet

    217 49.10%
  • Hayır

    129 29.19%
  • İzlemedim Fikrim Yok

    96 21.72%
Sayfa 8/9 İlkİlk 123456789 SonSon
85 sonuçtan 71 ile 80 arası

Konu: Muhteşem Yuzyıl Dizisi Yayından Kaldırılmalımı?

  1. #71

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    A29

    Alıntı alperen Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    aslında dizi harem sahnelerinden çok kanuni sultan süleymandan sonra olmanlı imparatorluğu neden duraklama dönemine ve ardından çöküşe geçti kanuninin hürrem sultan ile evlenmesi osmanlının temeline dinamit etkisimi yaptı.dizi bu konulara değinse daha az tepki çeker
    S.A.Ve TEK BAYRAK.Fikirlerine katılıyorum.Selametle.AEO.

  2. #72

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Abdest almadan toprağa basmayan, hayatı savaş meydanlarında geçmiş Kanuni Sultan Süleyman'ın bu şekilde canlandırılmasını şiddetle kınıyorum.İçki, alem, kadın, göğüs dekoltesi gibi her türlü uygunsuzluk mevcut dizide. Nerde okuyup duyduk bu tür şeyleri? çok yazık söyleyecek birşey bulamıyorum...

  3. #73

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    A29 Ey!muhteşem kanuni sultan süleyman

    S.A.'Muhteşem Yüzyıl' dizisiyle yeniden alevlenen 'Osmanlı'da Harem' tartışmalarına, bu başlıkla bir kitabı bulunan Prof. Dr. Ahmet Akgündüz de katkı yaptı. Akgündüz, "Harem konusunda asıl üzüldüğümüz nokta, ülkemizde yetişen Cumhuriyet dönemi yazarlarının da, belgelere dayalı ilmî araştırma yapmak yerine, yabancı yazarları aratmayacak şekilde ve onların yazdıklarını yahut çizdiklerini aynen taklit ederek yazılar kaleme almalarıdır. Bunların hemen hemen tamamı, doğru olmayan bilgilerdir." dedi. Hürem Sultan'ın bugünkü ilahiyatçılara taş çıkaracak bilgiye sahip olduğunu kaydeden Akgündüz, "cariyelerle halvet" konusuna da açıklık getirdi.

    Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Cihan Haber Ajansı'na verdiği mülakatta 'Muhteşem yüzyıl' dizisiyle yeniden gündeme gelen tartışmaları değerlendirdi. Osmanlı'da saray hayatının Batıdakilerle karıştırıldığını ifade eden Akgündüz, şu ifadeleri kullandı: "Maalesef Türkiye'de televizyon dizileri, sanatçılar, romancılar ya da basın mensupları Osmanlı'yı değerlendirirken Batıdaki tarzlara bakarak değerlendirme yapıyorlar. Harem ile ilgili Batı'da ya da Türkiye'de yapılan müstehcen yayınların hiçbiri doğru ya da orijinal değil. Bunlar Batılı ressamların vs. hayal ürünleridir."

    Osmanlı sarayında hareme padişahın ailesi ve hizmetçiler dışında kimsenin girmediğini vurgulayan Akgündüz, "Tanzimat dönemine yani 1839 yılına kadar hiçbir Batılı ve gayrimüslim buraya girmemiştir... Tamamen kendi krallarının veya kendi toplumlarındaki gayrimeşru işleri nakleden insanlara nasıl inanabilirsiniz. Bunlara göre Haremi nasıl değerlendirebilirsiniz?" diye sordu.

    KANUNİ'NİN ÖMRÜNÜN YARISI SEFERDE GEÇTİ

    Osmanlı Devleti'nde 46 sene padişahlık yapan Kanuni Sultan Süleyman'ın 20'ye yakın büyük sefere çıktığını hatırlatan Ahmet Akgündüz, şunları söyledi: "Ömrünün üçte biri zaten İstanbul dışında, seferlerde geçti. Geriye kalan kısımda ise büyük tarihçiler ve şeyhülislamlar ile sohbetler ettiğini, onlar ile müzakerelerde bulunduğunu, tarih kitapları bize anlatıyor. Padişah da bir insandır. Akşam da hanımı ile beraber olması gayet normaldir. Kaldı ki nikâhlı hanımları arasında adalete riayet etmesi de dini bir görevdir. Ancak Osmanlı padişahlarının eşlerine çok az zaman ayırdığını çok rahatlıkla söyleyebilirim."

    Kanuni'nin edebiyatçı yönüne dikkat çeken Akgündüz, "Ömrünün yarısı cephede geçen bu padişah Muhibbi adıyla önemli bir divan kaleme alacak kadar alim." dedi. Kanuni'nin vefat ettikten sonra kabrine Ebu's-Suud Efendi'den aldığı fetvaların konulması talimatını verdiğini hatırlatan Akgündüz, "Şayet Cenab-ı Allah hesap sorar ise 'Ben fetvasını aldım Yarabbi' diyeceğini söylüyor. Böyle bir insanın gayri İslami bir hayat yaşaması mümkün mü?" ifadelerini kullandı.

    BU TÜR DİZİLER KAFA KARIŞTIRMA OPERASYONU

    Son dönemde Türk gençliğinin, tarihini doğru olarak öğrenmeye yöneldiğini vurgulayan Prof. Akgündüz, dizideki sanatçıları suçlamadığını; fakat bu tür projelere yatırım yapan insanlarda iyi niyet aramadığını söyledi. Ahmet Akgündüz, "Bu gibi diziler, son zamanlarda Türk gençliğinin Osmanlı'yı doğru öğrenmesine karşı başlatılan bir kafa karıştırma projesidir."

    Birden fazla hanımla aynı anda münasebetin İslam'a aykırı olduğunu ve padişahın da bu tür alemler düzenlemesinin mümkün olmadığını vurgulayan Akgündüz, "Bu İslam'a da hakarettir. Osmanlı'ya da hakarettir. Zihinleri de bozmak için müthiş bir kasıt vardır. Bu kastı filmi çevirenlerde aramıyorum. Çünkü onların bir kısmının hayatı böyle. Bu diziyi yönetenlerde ve yayınlayanlarda çok ciddi manada bir kasıt hissediyorum." ifadelerini kullandı.

    HAREM, PADİŞAHIN DİLEDİĞİ KADINLA YATMASI İÇİN DÜZENLENMİŞ BİR KURUM DEĞİL

    Batılı yazarların nasıl meseleyi çarpıttıklarını , 1960'lı yıllarda Harem'in restorasyonunda görev alan tarihçi Robert Anhegger'ın eşi Mualla Anhegger'ın anlattığını ifade eden Akgündüz, şu ifadeleri aktardı: "Haremin Avrupalıların yüzyıllarca yazıp çizdiği ile hiçbir alakası olmadığını fark ettim. Harem padişahın dilediği kadınla yatması için düzenlenmiş bir kurum değil. Mimarisi bile buna göre düzenlenmemiş. Padişahın cariyeleri görebilmesi ve aralarından birini seçebilmesi mümkün değil. Kapılar, daireler, geçişler buna göre planlanmamış. Cariyeler 25 kişilik koğuşlarda yatıyor, üst katta yatan kalfaların sıkı denetimi söz konusu. Padişahın annesi kendi bölümünde, padişahın kadınları kendi bölümlerinde, padişah ise kendi dairesinde. "

    Ahmet Akgündüz, Batı'da yaygın olarak rastlanan ve özellikle padişahın süt banyosu yaptığını, çırılçıplak cariyelerin ortasında poz verdiğini gösteren resimlerin de tamamen hayal ürünü olduğunun altını çizdi.

    EN FAZLA 4 CARİYE İLE NİKÂH KIYILABİLİR

    Prof. Ahmet Akgündüz, padişahların 'çok eşliliği' ve cariyelerle halveti konusuna ise şöyle açıklık getirdi: "Bir padişah, veya siz, isteseniz İslam'a göre, İslam hukukuna göre bir cariye ile de nikah kıyabilirsiniz. Nikah kıydığınız an, o cariye sizin hanımız olur. Nikah kıydığınız cariyelerin sayısı dördü geçemez. Bu önemli bir hukuki statü. Şayet bir çocuğu olur ise o cariyeyi hür hale getirmek mecburiyetindesiniz."

    Akgündüz, harem mektebine alınan cariyelerin zekâlarına, ahlaklarına ve güzelliklerine göre, evvela haremin hizmetçi statüsündeki grubu olan cariye, kalfa ve ustalar makamlarına ve sonra da Padişahlar tarafından seçilmeleri halinde Padişah ile karı koca hayatı yaşayan gözde, ikbal, kadın efendi ve neticede valide sultan payelerine kadar yükselme imkânlarına kavuşabildiğini anlattı. Akgündüz, sarayda sayıları bazı dönemler 500'e kadar ulaşan cariyelerin çok büyük bir kısmının hizmetçi grubundan olduğunu dile getirdi.

    HÜRREM SULTAN, BUGÜNKÜ İLAHİYATÇILARA TAŞ ÇIKARACAK BİLGİYE SAHİPTİ

    Prof. Akgündüz, Hürrem Sultan konusunda bazı yanlış anlaşılmaları giderecek şu değerlendirmeyi yaptı: "İster Ukraynalı olsun, ister bir kısım tarihçilerin iddia ettiği gibi İtalyan olsun. Aslı ne olur ise olsun. Osmanlı Devleti'nin haremine alınan ve İslami bir manevi terbiyeden geçen çok kıymetli bir hanımefendi. Ben bu hanımefendinin birkaç tane "aşk mektubu" diye tabir edilen mektuplarını da yayımladım. Bir mektubunda şunu diyor: "Efendi, Hoca Sadettin Efendi'nin eserini okuyorum. Bu gece birinci cildi bitirmek istiyorum. Bu gün teravih namazına gelemeyeceğim." Ben şunu açıkça ifade edeyim ki bu eserin bir iki sayfasını bir iki saat içinde çözebilecek çok az ilahiyat profesörü var. Bunu üzülerek ifade ediyorum. Yani Hürrem Sultan da böylesine bir kültürlü hanımefendidir. Ancak onun da bir insan olduğunu ve hırslı bir kadın olması hasebiyle Sadrazam Rüstem Paşa ile birlikte oğlu Selim'in padişah olması için bazı siyasi oyunlara girdiğini de görmezlikten gelemeyiz." AEO.

  4. #74
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı hilalyıldız Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    S.A.'Muhteşem Yüzyıl' dizisiyle yeniden alevlenen 'Osmanlı'da Harem' tartışmalarına, bu başlıkla bir kitabı bulunan Prof. Dr. Ahmet Akgündüz de katkı yaptı. Akgündüz, "Harem konusunda asıl üzüldüğümüz nokta, ülkemizde yetişen Cumhuriyet dönemi yazarlarının da, belgelere dayalı ilmî araştırma yapmak yerine, yabancı yazarları aratmayacak şekilde ve onların yazdıklarını yahut çizdiklerini aynen taklit ederek yazılar kaleme almalarıdır. Bunların hemen hemen tamamı, doğru olmayan bilgilerdir." dedi. Hürem Sultan'ın bugünkü ilahiyatçılara taş çıkaracak bilgiye sahip olduğunu kaydeden Akgündüz, "cariyelerle halvet" konusuna da açıklık getirdi.

    Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Cihan Haber Ajansı'na verdiği mülakatta 'Muhteşem yüzyıl' dizisiyle yeniden gündeme gelen tartışmaları değerlendirdi. Osmanlı'da saray hayatının Batıdakilerle karıştırıldığını ifade eden Akgündüz, şu ifadeleri kullandı: "Maalesef Türkiye'de televizyon dizileri, sanatçılar, romancılar ya da basın mensupları Osmanlı'yı değerlendirirken Batıdaki tarzlara bakarak değerlendirme yapıyorlar. Harem ile ilgili Batı'da ya da Türkiye'de yapılan müstehcen yayınların hiçbiri doğru ya da orijinal değil. Bunlar Batılı ressamların vs. hayal ürünleridir."

    Osmanlı sarayında hareme padişahın ailesi ve hizmetçiler dışında kimsenin girmediğini vurgulayan Akgündüz, "Tanzimat dönemine yani 1839 yılına kadar hiçbir Batılı ve gayrimüslim buraya girmemiştir... Tamamen kendi krallarının veya kendi toplumlarındaki gayrimeşru işleri nakleden insanlara nasıl inanabilirsiniz. Bunlara göre Haremi nasıl değerlendirebilirsiniz?" diye sordu.

    KANUNİ'NİN ÖMRÜNÜN YARISI SEFERDE GEÇTİ

    Osmanlı Devleti'nde 46 sene padişahlık yapan Kanuni Sultan Süleyman'ın 20'ye yakın büyük sefere çıktığını hatırlatan Ahmet Akgündüz, şunları söyledi: "Ömrünün üçte biri zaten İstanbul dışında, seferlerde geçti. Geriye kalan kısımda ise büyük tarihçiler ve şeyhülislamlar ile sohbetler ettiğini, onlar ile müzakerelerde bulunduğunu, tarih kitapları bize anlatıyor. Padişah da bir insandır. Akşam da hanımı ile beraber olması gayet normaldir. Kaldı ki nikâhlı hanımları arasında adalete riayet etmesi de dini bir görevdir. Ancak Osmanlı padişahlarının eşlerine çok az zaman ayırdığını çok rahatlıkla söyleyebilirim."

    Kanuni'nin edebiyatçı yönüne dikkat çeken Akgündüz, "Ömrünün yarısı cephede geçen bu padişah Muhibbi adıyla önemli bir divan kaleme alacak kadar alim." dedi. Kanuni'nin vefat ettikten sonra kabrine Ebu's-Suud Efendi'den aldığı fetvaların konulması talimatını verdiğini hatırlatan Akgündüz, "Şayet Cenab-ı Allah hesap sorar ise 'Ben fetvasını aldım Yarabbi' diyeceğini söylüyor. Böyle bir insanın gayri İslami bir hayat yaşaması mümkün mü?" ifadelerini kullandı.

    BU TÜR DİZİLER KAFA KARIŞTIRMA OPERASYONU

    Son dönemde Türk gençliğinin, tarihini doğru olarak öğrenmeye yöneldiğini vurgulayan Prof. Akgündüz, dizideki sanatçıları suçlamadığını; fakat bu tür projelere yatırım yapan insanlarda iyi niyet aramadığını söyledi. Ahmet Akgündüz, "Bu gibi diziler, son zamanlarda Türk gençliğinin Osmanlı'yı doğru öğrenmesine karşı başlatılan bir kafa karıştırma projesidir."

    Birden fazla hanımla aynı anda münasebetin İslam'a aykırı olduğunu ve padişahın da bu tür alemler düzenlemesinin mümkün olmadığını vurgulayan Akgündüz, "Bu İslam'a da hakarettir. Osmanlı'ya da hakarettir. Zihinleri de bozmak için müthiş bir kasıt vardır. Bu kastı filmi çevirenlerde aramıyorum. Çünkü onların bir kısmının hayatı böyle. Bu diziyi yönetenlerde ve yayınlayanlarda çok ciddi manada bir kasıt hissediyorum." ifadelerini kullandı.

    HAREM, PADİŞAHIN DİLEDİĞİ KADINLA YATMASI İÇİN DÜZENLENMİŞ BİR KURUM DEĞİL

    Batılı yazarların nasıl meseleyi çarpıttıklarını , 1960'lı yıllarda Harem'in restorasyonunda görev alan tarihçi Robert Anhegger'ın eşi Mualla Anhegger'ın anlattığını ifade eden Akgündüz, şu ifadeleri aktardı: "Haremin Avrupalıların yüzyıllarca yazıp çizdiği ile hiçbir alakası olmadığını fark ettim. Harem padişahın dilediği kadınla yatması için düzenlenmiş bir kurum değil. Mimarisi bile buna göre düzenlenmemiş. Padişahın cariyeleri görebilmesi ve aralarından birini seçebilmesi mümkün değil. Kapılar, daireler, geçişler buna göre planlanmamış. Cariyeler 25 kişilik koğuşlarda yatıyor, üst katta yatan kalfaların sıkı denetimi söz konusu. Padişahın annesi kendi bölümünde, padişahın kadınları kendi bölümlerinde, padişah ise kendi dairesinde. "

    Ahmet Akgündüz, Batı'da yaygın olarak rastlanan ve özellikle padişahın süt banyosu yaptığını, çırılçıplak cariyelerin ortasında poz verdiğini gösteren resimlerin de tamamen hayal ürünü olduğunun altını çizdi.

    EN FAZLA 4 CARİYE İLE NİKÂH KIYILABİLİR

    Prof. Ahmet Akgündüz, padişahların 'çok eşliliği' ve cariyelerle halveti konusuna ise şöyle açıklık getirdi: "Bir padişah, veya siz, isteseniz İslam'a göre, İslam hukukuna göre bir cariye ile de nikah kıyabilirsiniz. Nikah kıydığınız an, o cariye sizin hanımız olur. Nikah kıydığınız cariyelerin sayısı dördü geçemez. Bu önemli bir hukuki statü. Şayet bir çocuğu olur ise o cariyeyi hür hale getirmek mecburiyetindesiniz."

    Akgündüz, harem mektebine alınan cariyelerin zekâlarına, ahlaklarına ve güzelliklerine göre, evvela haremin hizmetçi statüsündeki grubu olan cariye, kalfa ve ustalar makamlarına ve sonra da Padişahlar tarafından seçilmeleri halinde Padişah ile karı koca hayatı yaşayan gözde, ikbal, kadın efendi ve neticede valide sultan payelerine kadar yükselme imkânlarına kavuşabildiğini anlattı. Akgündüz, sarayda sayıları bazı dönemler 500'e kadar ulaşan cariyelerin çok büyük bir kısmının hizmetçi grubundan olduğunu dile getirdi.

    HÜRREM SULTAN, BUGÜNKÜ İLAHİYATÇILARA TAŞ ÇIKARACAK BİLGİYE SAHİPTİ

    Prof. Akgündüz, Hürrem Sultan konusunda bazı yanlış anlaşılmaları giderecek şu değerlendirmeyi yaptı: "İster Ukraynalı olsun, ister bir kısım tarihçilerin iddia ettiği gibi İtalyan olsun. Aslı ne olur ise olsun. Osmanlı Devleti'nin haremine alınan ve İslami bir manevi terbiyeden geçen çok kıymetli bir hanımefendi. Ben bu hanımefendinin birkaç tane "aşk mektubu" diye tabir edilen mektuplarını da yayımladım. Bir mektubunda şunu diyor: "Efendi, Hoca Sadettin Efendi'nin eserini okuyorum. Bu gece birinci cildi bitirmek istiyorum. Bu gün teravih namazına gelemeyeceğim." Ben şunu açıkça ifade edeyim ki bu eserin bir iki sayfasını bir iki saat içinde çözebilecek çok az ilahiyat profesörü var. Bunu üzülerek ifade ediyorum. Yani Hürrem Sultan da böylesine bir kültürlü hanımefendidir. Ancak onun da bir insan olduğunu ve hırslı bir kadın olması hasebiyle Sadrazam Rüstem Paşa ile birlikte oğlu Selim'in padişah olması için bazı siyasi oyunlara girdiğini de görmezlikten gelemeyiz." AEO.
    çok güzel açıklamışsın ama bu adamların amacı gerçekleri ortaya çıkarmak değil osmanlı padişahlarını küçük düşürmek gençlerin kafasını karıştırmak bir mustafa filmi yüzünden can dündarı dar ağacına çıkaran zihniyet yüzyılın kepazeliği filminin yapımcılarını göklere çıkarıyor.
    saygılar

  5. #75

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı alperen Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    çok güzel açıklamışsın ama bu adamların amacı gerçekleri ortaya çıkarmak değil osmanlı padişahlarını küçük düşürmek gençlerin kafasını karıştırmak bir mustafa filmi yüzünden can dündarı dar ağacına çıkaran zihniyet yüzyılın kepazeliği filminin yapımcılarını göklere çıkarıyor.
    saygılar
    bizim icimizdeki irlandalıları temizlemek lazım önce o dizi değil resmen tarihimzile dalga gecmek en güzeli show tv yi diziyi yayından kaldırıncaya kadar izlemmek zaten hayırlı bir kanalmı sanki he abuk sapık programalr var

  6. #76

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    A29 Bir atasözü yeter

    S.A.Atalarımız çok güzel söylemiş;''kendi aslını bilmeyen hiç,tarihini,geçmişini karalayan ve söven piçtir.''Bu atasözü kulağımıza küpe olur.Her zaman ders alırız bu sözden inşaallah.AEO.

  7. #77

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    tarih dediğimiz....
    cumhuriyetle başlıyosa....ki bize okullarda hep bu öğretildi...
    tabiki...osmanlı kötü ve bizim tarihimiz değil....

    ama olaya daha geniş bakıp....tarihini osmanlıyla başlatanlar açısından ise....
    tabiki ...padişahlar iyi ve büyük işler başarmıştır...

    ama ben bunu ikisini de ciddiye almam....
    cumhuriyet kurulduktan sonra yapılan istiklal mahkemelerini...binlerce masumun asılmasını da bilirim....
    osmanlı döneminde ...kardeş katlinin kabulünü...haremi...oğlancılığı ve topyekün padişahlık kurumunu da....

    dolayısı ile...aslında diziyi savunanlarda...yanlışlar içersinde diziyi savunuyor....
    kaldırılmasını isteyenlerde.........

    aslolan.....adam gibi senaristler/yönetmenler yetiştirip....tarihimizi objektif bir biçimde yansıtmaktır....varmı bir mustafa akkad'ımız....
    mustafa akkad...çağrı ve ömer muhtar filminin senarist/yönetmeni....
    türkiyeye gelip....fatih sultan mehmet'in hayatını film yapacağım dediğinde...bugün muhteşem yüzyıla (hadi haklı olarak diyelim) tepki koyanlar....o yönetmene sponsor olsaydı...dünya bir film görürdü...
    ama adam eli boş döndü....nerdeydi o zaman zengin muhafazakarlarımız...
    ve şimdi öldü mustafa akkad....kaldık mı öksüz....
    o zaman arkadaşlar... biz daha çokk konuşuruz....hayata...olaylara böyle şaşı bakanlar ise malı götürür...
    bizse lafla peynir gemisi yürütmeye çalışırız....

    tabiki....yanlışlar varsa eleştireceğiz....(hele bu film...yanlışlar içersinde buram buram cinsellik kokuyo...)
    ama sonuçta...isteyen izler ...isteyen izlemez arkadaşlar...

    mustafa filmine ve hür adam filmine....atatürkçülük adına karşı çıkanlarla....
    muhteşem yüzyıla...osmanlı adına karşı çıkanlar....sonuçta yasakçı zihniyettir.....

    izleyici notunu versin...izlenmesin....yayından kaldırılsın....

  8. #78

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı erdal05 Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    tarih dediğimiz....
    cumhuriyetle başlıyosa....ki bize okullarda hep bu öğretildi...
    tabiki...osmanlı kötü ve bizim tarihimiz değil....

    ama olaya daha geniş bakıp....tarihini osmanlıyla başlatanlar açısından ise....
    tabiki ...padişahlar iyi ve büyük işler başarmıştır...

    ama ben bunu ikisini de ciddiye almam....
    cumhuriyet kurulduktan sonra yapılan istiklal mahkemelerini...binlerce masumun asılmasını da bilirim....
    osmanlı döneminde ...kardeş katlinin kabulünü...haremi...oğlancılığı ve topyekün padişahlık kurumunu da....

    dolayısı ile...aslında diziyi savunanlarda...yanlışlar içersinde diziyi savunuyor....
    kaldırılmasını isteyenlerde.........

    aslolan.....adam gibi senaristler/yönetmenler yetiştirip....tarihimizi objektif bir biçimde yansıtmaktır....varmı bir mustafa akkad'ımız....
    mustafa akkad...çağrı ve ömer muhtar filminin senarist/yönetmeni....
    türkiyeye gelip....fatih sultan mehmet'in hayatını film yapacağım dediğinde...bugün muhteşem yüzyıla (hadi haklı olarak diyelim) tepki koyanlar....o yönetmene sponsor olsaydı...dünya bir film görürdü...
    ama adam eli boş döndü....nerdeydi o zaman zengin muhafazakarlarımız...
    ve şimdi öldü mustafa akkad....kaldık mı öksüz....
    o zaman arkadaşlar... biz daha çokk konuşuruz....hayata...olaylara böyle şaşı bakanlar ise malı götürür...
    bizse lafla peynir gemisi yürütmeye çalışırız....

    tabiki....yanlışlar varsa eleştireceğiz....(hele bu film...yanlışlar içersinde buram buram cinsellik kokuyo...)
    ama sonuçta...isteyen izler ...isteyen izlemez arkadaşlar...

    mustafa filmine ve hür adam filmine....atatürkçülük adına karşı çıkanlarla....
    muhteşem yüzyıla...osmanlı adına karşı çıkanlar....sonuçta yasakçı zihniyettir.....

    izleyici notunu versin...izlenmesin....yayından kaldırılsın....
    kurtuluş savaşı kazanılmasaydı tarihimizin olaçağını düşünemüyorum be dinkardeşim

  9. #79

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı can123 Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    kurtuluş savaşı kazanılmasaydı tarihimizin olaçağını düşünemüyorum be dinkardeşim
    bence alakası yok can kardeşim...kurtuluş savaşı tarihimizi taçlandırmıştır evet... ama bu memleket 1000 yıldır (hatta hunlarıda sayalım 2231 yıldır) türlü gailelerle karşılaşmış, yıkılmış kalkmış yıkılmış kalkmış bugüne kadar gelmiş...ve evel allah kaya gibi ordumuz hala dimdik, çakı gibi... kurtuluş savaşı öncesi durumumuz gibi hatta besbeteri olan 1402 deki ankara savaşı gösterilebilir. timurun yıldırım bayezid ile savaşması, anadoluyu tarumar etmesi, çekip gitmesi..11 yıl ülkenin sahipsiz kalması ve daha kötüsü iç savaş çıkması...(kardeşler kavgasından bahsediyorum...nice kanlar döküldü. kardeş katline ve buna cevaz verenlere lanet edenler bunları es geçerler. kardeşler yüzünden giden binlerce can göze gözükmez...) diyeceğim o ki; illede tarihimizin olabilmesi için bir facia göstermemiz gerekiyorsa evvelinde ankara savaşıda gösterile bilir. cenabı hak bu milletin devamını dilemişse türlü türlü sebepler halk eder...hiç ummadığımız yerden bırak düşmanı bizim bile bilmediğimiz bir seyit onbaşıyı çıkarıverir. hooop herşey bir anda lehimize döner... misal yani... o istemeden batmayız...gerçi şimdi batmayı istesin diye her haltı yiyoruz afedersin...
    selametle...

  10. #80

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    bence bu dizinin yayınının devam etmesi lasım.şimdi herkese merak saldı kanuni kim hurrem sultan kim.osmanlı nasıldı..yonetim padişahlar nasıldı iyi yönuyle kötu yönuyle osmanlı tarihini öğreniyoruz dizi, sayesinde..tabiiki olumsuz yönleride var ama sonuçta bu dizi belgesele değil...

Sayfa 8/9 İlkİlk 123456789 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •