28 Ocak'ta Kıbrıs'ta düzenlenen Toplumsal Varoluş Mitingi'nde Türkiye karşıtı pankartlar açılmış ve Başbakan Erdoğan ve diğer hükümet üyeleri bu pankartlara çok sert tepki göstermişti.
Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, KKTC'de toplumsal varoluş mitinginde açılan Türkiye karşıtı pankartlara adeta saydırdı. Tabip Binbaşı'nın eşi ve 3 çocuğunun rumlar tarafından katledilme hikayesini köşesine taşıyan Özdil, 'Bugün, oralarda, utanmadan, Türkiye defolsun gitsin diye "hastir" pankartı açan Rumdalkavuğu lavuk! Yüreğin varsa...' diye yazdı.
İşte Özdil'in 'Hastir öyle mi?' başlıklı o yazısı
Noel arifesi...
Lefkoşa.
Kumsal Mahallesi.
Numara 2.
Tek katlı, bahçeli ev.
Saat 22 suları.
Hava ayaz.
Boğuk, tok vuruşlar yırtıyor geceyi aniden, trok trok trok...
Kalleş, basıyor.
*
DÖRDÜ BİRDEN KÜVETE GİRİYOR
Mürüvvet Hanım, lambaları söndürüyor telaşla... Hakan kucağında. Uyuyor. Bebe. 10 aylık... Dalıyor çocukların odasına, öbür koluna Kutsi'yi alıyor, 4 yaşında... "Kalk Murat"diyor bi yandan... Gözlerini ovuştura ovuştura kalkıyor Murat, henüz 6 yaşında. Eteğinin ucundan tutuyor anasının geceliğini... Dışardan hüzün abajuru gibi sızan sokaklambasının cılız ışığında, hayalet misali, parmaklarının ucuna basa basa banyoya süzülüp,dördü birden "küvet"e giriyor ve koyun koyuna sarılıyorlar, çıt çıkarmadan, duyulmasındiye nefes bile almadan...
*
Korkunç bekleyiş başlıyor.
*
Bir dakika.
İki dakika.
Üç dakika.
Saniyeler...
Asırlar gibi adeta.
Önce şangırtı duyuyorlar.
Pencere.
Kırılıyor.
Sonra, ayak sesleri...
Salondalar.
Vahşi haykırışları geliyor.
Ve, tekmeyle açılıyor banyonun kapısı...
Üç Rum.
Tarıyorlar.
33 el.
*
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
O FOTOĞRAFIN ÖYKÜSÜ
Evet, merhum gazeteci Sami Coşar tarafından çekilen ve hafızalarımıza mıh gibi çakılan "o fotoğraf"ın öyküsü bu...
Kanlı Noel.
*
Alnından vurmuşlardı Mürüvvet Hanım'ı, yedi yerinden daha...
Murat'tan üç kurşun çıktı.
Kutsi'den iki.
*
Evin direği, baba, tabip binbaşı, evde değildi o sırada... 103 Türk köyü basılmıştı son üçgünde, yaralılar vardı... Gönyeli'ye gitmişti. Göreve.
*
ANNESİNİN ALTINDA KALIP BOĞULMUŞTU
Bir babanın başına gelebilecek en büyük felaketi yaşayan bu tabip binbaşı, evlatlarınıncenazesini bizzat kendi elleriyle yıkadı... Minik bedenleri santim santim yokladı, Hakan'dakurşun izi bulamadı. 10 aylık bebecik... Vücudunu yavrularına siper etmeye çalışan anacığının altında kalmış, nefessizlikten boğularak can vermişti çünkü.
*
Sonra?
*
Rum taburu vardı oralarda...
Nizamiyesinde şu yazıyordu:
"Cesursan, gel al!"
*
Türk taburu kuruldu oraya...
Nizamiyesine şu yazıldı:
"Cesurum, geldim aldım!"
*
RUM DALKAVUĞU LAVUK..
Bugün, oralarda, utanmadan, Türkiye defolsun gitsin diye "hastir" pankartı açan Rumdalkavuğu lavuk!
Yüreğin varsa...
Gel de al.
umut55 Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
28 Ocak'ta Kıbrıs'ta düzenlenen Toplumsal Varoluş Mitingi'nde Türkiye karşıtı pankartlar açılmış ve Başbakan Erdoğan ve diğer hükümet üyeleri bu pankartlara çok sert tepki göstermişti.
Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, KKTC'de toplumsal varoluş mitinginde açılan Türkiye karşıtı pankartlara adeta saydırdı. Tabip Binbaşı'nın eşi ve 3 çocuğunun rumlar tarafından katledilme hikayesini köşesine taşıyan Özdil, 'Bugün, oralarda, utanmadan, Türkiye defolsun gitsin diye "hastir" pankartı açan Rumdalkavuğu lavuk! Yüreğin varsa...' diye yazdı.
İşte Özdil'in 'Hastir öyle mi?' başlıklı o yazısı
Noel arifesi...
Lefkoşa.
Kumsal Mahallesi.
Numara 2.
Tek katlı, bahçeli ev.
Saat 22 suları.
Hava ayaz.
Boğuk, tok vuruşlar yırtıyor geceyi aniden, trok trok trok...
Kalleş, basıyor.
*
DÖRDÜ BİRDEN KÜVETE GİRİYOR
Mürüvvet Hanım, lambaları söndürüyor telaşla... Hakan kucağında. Uyuyor. Bebe. 10 aylık... Dalıyor çocukların odasına, öbür koluna Kutsi'yi alıyor, 4 yaşında... "Kalk Murat"diyor bi yandan... Gözlerini ovuştura ovuştura kalkıyor Murat, henüz 6 yaşında. Eteğinin ucundan tutuyor anasının geceliğini... Dışardan hüzün abajuru gibi sızan sokaklambasının cılız ışığında, hayalet misali, parmaklarının ucuna basa basa banyoya süzülüp,dördü birden "küvet"e giriyor ve koyun koyuna sarılıyorlar, çıt çıkarmadan, duyulmasındiye nefes bile almadan...
*
Korkunç bekleyiş başlıyor.
*
Bir dakika.
İki dakika.
Üç dakika.
Saniyeler...
Asırlar gibi adeta.
Önce şangırtı duyuyorlar.
Pencere.
Kırılıyor.
Sonra, ayak sesleri...
Salondalar.
Vahşi haykırışları geliyor.
Ve, tekmeyle açılıyor banyonun kapısı...
Üç Rum.
Tarıyorlar.
33 el.
*
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
O FOTOĞRAFIN ÖYKÜSÜ
Evet, merhum gazeteci Sami Coşar tarafından çekilen ve hafızalarımıza mıh gibi çakılan "o fotoğraf"ın öyküsü bu...
Kanlı Noel.
*
Alnından vurmuşlardı Mürüvvet Hanım'ı, yedi yerinden daha...
Murat'tan üç kurşun çıktı.
Kutsi'den iki.
*
Evin direği, baba, tabip binbaşı, evde değildi o sırada... 103 Türk köyü basılmıştı son üçgünde, yaralılar vardı... Gönyeli'ye gitmişti. Göreve.
*
ANNESİNİN ALTINDA KALIP BOĞULMUŞTU
Bir babanın başına gelebilecek en büyük felaketi yaşayan bu tabip binbaşı, evlatlarınıncenazesini bizzat kendi elleriyle yıkadı... Minik bedenleri santim santim yokladı, Hakan'dakurşun izi bulamadı. 10 aylık bebecik... Vücudunu yavrularına siper etmeye çalışan anacığının altında kalmış, nefessizlikten boğularak can vermişti çünkü.
*
Sonra?
*
Rum taburu vardı oralarda...
Nizamiyesinde şu yazıyordu:
"Cesursan, gel al!"
*
Türk taburu kuruldu oraya...
Nizamiyesine şu yazıldı:
"Cesurum, geldim aldım!"
*
RUM DALKAVUĞU LAVUK..
Bugün, oralarda, utanmadan, Türkiye defolsun gitsin diye "hastir" pankartı açan Rumdalkavuğu lavuk!
Yüreğin varsa...
Gel de al.
Kardeş paylaşım için teşekkürler. Yılmaz ÖZDİLin kalemine sağlık.Tüylerim diken diken oldu...Allahım vatanımızı bölmek , fitne çıkarmak isteyenlere fırsat vermesin...
böyle iğrenç böyle adi bir olayın içine siyaseti parti adını karıştıran kim olursa olsun konu kapatılacak türkiye cumhuriyetinin biri hariç hiç bir partisi bu olaya çanak tutmaz tutamaz biraz kendinize gelin artık yüzünüzde sivilce çıksa yine işin içine siyaseti sokacaksınız aylardır bu formda siyasi olayları yazmamaya özellikle dikkat ediyor ve yazmıyorum işte bu sebepten dolayı orada insanlarımız ölmüş ve zulüm görmüşlerdir olay insani açıdan ele alınacağına hala burda partilerin ismi geçiyor ustalarımızında sıkça söylediği bir cümle ile yazımı bitiriyorum bu form siyasi probagandaların yapılacağı bir form değil bunu düşünen bu amacı güden insanlar varsa siyasete atılıp bunu mecliste yapsınlar bu formda değil!!
Yer imleri