Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
5 sonuçtan 1 ile 5 arası

Konu: Anneme Mektup

  1. #1
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Anneme Mektup

    Ben bu gurbet ile düştüm düşeli,
    Her gün biraz daha süzülmekteyim.
    Her gece, içinde mermer döşeli,
    Bir soğuk yatakta büzülmekteyim.
    Böylece bir lâhza kaldığım zaman,
    Geceyi koynuma aldığım zaman,
    Gözlerim kapanıp daldığım zaman,
    Yeniden yollara düzülmekteyim.
    Son günüm yaklaştı görünesiye,
    Kalmadı bir adım yol ileriye;
    Yüzünü görmeden ölürsem diye,
    Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim

    Necip Fazıl Kısakürek

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Ah ah Anam İzmirde ben Balıkesirde.Gel anacım gel.
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

  3. #3
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Beklenen

    ne hasta bekler sabahı
    ne taze ölüyü mezar
    ne de şeytan bir günahı
    seni beklediğim kadar

    geçti istemem gelmeni
    yokluğunda buldum seni
    bırak vehmimde gölgeni
    gelme artık neye yarar

    Necip Fazıl Kısakürek

  4. #4
    Users Awaiting Email

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Sakarya Türküsü

    İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
    Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

    Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
    Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

    Herşey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
    Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.

    Akışta demetlenmiş, büyük-küçük kâinat;
    Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

    Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
    Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

    Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
    Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

    Rabb’im isterse, sular büklüm büklüm burulur,
    Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur.

    Eyvah eyvah, Sakarya’m, sana mı düştü bu yük?
    Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük! ..

    Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
    Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

    İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;
    Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal.

    Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
    Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan;

    Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu an;
    Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

    Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
    Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

    Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
    Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

    Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
    Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

    Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
    Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

    Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
    Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

    İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
    Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

    Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
    Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

    Kafdağı’nı assalar, belki çeker de bir kıl!
    Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

    Sakarya, saf çocuğu, masum Anadolu'nun,
    Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

    Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;
    Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

    Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
    Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

    Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
    Sen kıvrıl, ben gideyim, son Peygamber kılavuz!

    Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
    Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..

    Necip Fazıl Kısakürek

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Yaw sen beni kahrımdan kanser etmeye niyetinmi var?Kahroldum burda ya.
    YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN
    YADA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •