merhaba arkadaşlar evet antalyaya tatile çıkalım dedik, ama gel görki malesef antalya bitmişte haberimiz yok, 2008 model ford connect aracımla antalyaya iki arkadaş gittik, gitttiyimizede bin pişman olduk, şehir mega kent yapılmış,çok ilerlemeler ve değişiklilkler yapılmış ama planlama sıfır, araçla saat kulesine gidilemiyor, yakınına gider ücretli parkta aracı bırakırsan olur. şehir içinde gezmek için birbirlerine olan mesafeler çok uzak. konyaaltı plajı şehir merkezinden o kadar uzakki, herşey çok karmaşık, eskisi kadar hiç heyecanvermiyor, antalyaya akşam saatleri saat 9. vardım konyaaltında bir pansiyonda kaldık, sabah konyaaltında yüzer kendime gelirim dedim, sabah oldu plaja gittim, plaj gerçekten harika ve çok güzel ama yeşillik yok ağaçlandırma yapılmamış, yüzmeden sonra duş almak için tatlı su var, güneş şemsiyeleri hepsi dandik,şezlonglar idare eder, güneş şemsiyesi altında sıcaklık derecesi 35 derece, bu nasıl bir güneş şemsiyesi, eski plaj malesef yok yüzmedim bile. saat kulesinin altında araçla sokakları dolaşmak için girişte tiket alınıyor, 2 saat bedava dolaşılıyormuş 2 saatten fazlasıda saati 20 liraymış, bide en çok zoruma giden malesef TÜRKLERE ve TÜRK insanına oraların hiçbir şekilde hitap etmemesi, ve oaraya giden TÜRK turistlere yabancılar kadar ilgi gösterilmemesi, o kadar gezdikki gittiyimiz heryer hep yabancı saçma sapan müzikler çalıyor, hiç kimse yerli müzik dinlemiyor, gönül isterdiki yerli müzik duysamdım o kadar güzel yerli sanatçılarımız varki saymakla bitmez, herşey tamamen yabancılara uyarlanmış, ve orada yaşayan TÜRK halkıda malesef yabancılaşmış,antalyada hoşuma giden tek şey eskiden adres sorardım sorduğum adres yüzüme bakılmadan doğudaysa batıyı gösterirlerdi, şimdilerde insanlar yüzüme bakarak doğru adrese yönlendiriyorlar bu gerçekten güzel, antalyada raslayıp adres sorduğum bütün insanlara çok teşekkürler ediyorum, evet ordan kemere gittik. kemeri tabanvay gezdim orasıda çok değişmiş, kemerdede yarım gün kaldık, ordadayüzmedim, sebebini bilmiyorum ama canım çok sıkılmıştı tatil hiç heyecan vermemişti. aslında asıl sorun ünlü plajlarda kısmen tatlı su ile yeşillik olmayışı, yüzmeden sonra dinlenmek için güzel yerler yok, halk için botanik yerler yapılabilirdi, sonra olymposa gittik olympos'tada çok büyük değişiklikler yapılmış örneğin yanartaş yolu eskiden o kadar uzakta değildi şimdi olympos merkezden yanartaş patikasına çıkılacak yere kadar önce 3km ya arabayla gidiyorsun yada yürüyüş yapıyorsun, sonra yanartaşa çıkmak için tabana kuvvet yokuş yukarı başlıyor. neyse orası hoşuma gitti. orda bir gece kaldık. sonra kaş'a gidelim dedik gittik ordada çok tadilat yapılmış,kaş'ta daha önceden tanıdığım pansiyon vardı, onu aradım buldum kaş'ta bir gece kalalım dedik, fiatlar acaip uçuk 100 lira, pansiyonda bekleyen biri vardı beyefendi bakınız biz 20 yıldır buralara gelir gideriz, ve hep burda yanii sizin yanınızda kalırız, üstelik yabancıda değiliz,bize öğle bir fiat verki kalalım, yok olmaz dedi işte falan filan, yani kimsenin ne geçmişe nede geleceye dair bir değeri yok anlıyacağınız. zaten sahil yok yeşillik yok diyede pek kalmakta içimizden gelmiyordu, kaş merkezi bir saatte dolaşırsın zaten ufacık yer, tatil beldeleri hariç, neyse öğlen yemeğini yedik, arkadaşıma bu gece burda kalalım sonra antalyaya geri gider orda bir gün kalır sonrada memlekete gideriz dedik, arkadaşımda yok abi burda kalmıyalım ya, burayı hiç sevmedim. hadi gidelim antalyada konya altında bir gün daha kalır, sonra memlekete geri gideriz dedi, tabii bende haliyle tamam dedim, ve yola koyulduk, kumlucaya kadar vardım, kumlucadan antalya istikametine giderken yokuşta bir polis arabası bizi durdurdu, neymiş saatte 100km yapıyormuşum, ceza yazacak, bende memur bey ben saatte 85-90km yapıyordum dedim. evet hızlıydım ama bu kadar değildi dedim, oda yok sen saatte 100km yapıyordun dedi ve limitte gittiyimi söyledi, eee peki madem limitte gidiyordum bana neden ceza yazacaksınız dedim, neymiş arabam ruhsatta kamyonet yazılmış, otomobil yazılmış olsaydı yazmıyacaktım dedi, illede bana 140lira ceza kesti.hangi şöför yolda azami hız limitini levha olmadan biliyor üstelik altındaki araba binek tipi olduğunda, ayrıca bazen yolda giderken işte otomobil kamyon tır hız limitleri, yazılıyor. ford connect kullanan hangi şöför, kamyon levhalarına bakıp tatbik ediyor.arabam binek ve içinde hiç bir şey yüklü değil, orada bana ceza yazan polis memurlarına bana kestikleri ceza için ellerine sağlık olmasın o parayıda kim yiyecekse helal etmiyorum umarım yemek için ömrü yetmez, adamlar sırf ceza yazmak için orda beklemişler piyangodanda ben çıktım, cezayı yediyim yeri bilirsiniz,yol geniş hız levhasıda yok kaldıki yokuştu ve ben arabamla özellikle bu gibi arabayla o yokuşu saatte 70/80km. çıkamam arabam sırf kamyonet yazılmış diye ceza kesildi bana, binek araba tipinde bu fordları ruhsatta neden kamyonet yazıyorlar anlamadım gitti. benim bildiyim eğer arabanın tüm tarafları kapalı ise kamyonet yazılır, kızaklı kapılar ve arkaları camlı ise nasıl neden niye kamyonet yazıyorlar, ben burda ard niyetten başka birşey anlamam.tabii bu hükümetin hoşuna gider çünkü her yıl muayene parası alacak ya orası hoş, yoldada ceza keserler orası daha hoş,böyle zihniyete yazıklar olsun.
Yer imleri