Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Konu: İki Sır'rın Dost Kahvesi!

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Muhahaha İki Sır'rın Dost Kahvesi!

    İKİ SIR’RIN DOST KAHVESİ

    Âlem-i Sır içerisinde bulunan bazı sırlar, sanal âlemin içinde tanışıp dost olmuşlar. O sanal âlemde tanışmak, yaşam âleminde tanışmak gibi olmadığı için henüz karşı karşıya gelip, yüz yüze görüşüp tanışamamışlar. Sadece sanal âlemde, sanal mektuplaşmak gibi birbirleriyle yazışmışlar. Bu dostların, o sanal âlemdeki adları; “Alem-i Sır” diğerinin adı ise, SIR” dır.

    Âlem-i Sır içerisinde ve onun içinde bulunan, insanoğlunun yaptığı ve meydana getirdiği bir sanal âlem var ki, orada güvenilir bir dost veya arkadaş bulmak, nerdeyse imkânsızdır. Ama bazı insanlar, lutf-i ilâhî den kaynaklanan ve onların şansına sunulan bu imkândan yararlanarak, dost veya samimi arkadaş olabiliyorlar. Bu iki sır olan arkadaşlarda, bundan dolayı tanışarak dost olmuşlar. Arada bir sanal âlemdeki kendi özel (msn) lerin de karşılıklı sohbetleriyle konuşarak dertleşip, muhabbet ederdiler. Bir gün yine konuşlarken, sohbetleri içerisinde Alem-i Sır karşısındaki dostu olan SIR’a derki; “Dostum SIR hadi gel Âlem-i Gönül dünyamızda, seninle dost mekânında oturup bir dost kahvesi içelim ve sohbet-i muhabbet eyleyelim. Ne dersin?” SIR da, dostunun davetini kabul eder ve Âlem-i Gönül dünyasındaki, o dost mekânına gelmek ister. Bu davet, manevi bir davet ve mekân olduğu için oraya ancak; sevgi, güven ve hoşgörü ile manevi bedenler gelir. O mekânda, birçok seven ve sevilenler sohbet-i muhabbet eylemektedirler.

    SIR ile Alem-i Sır bir süre sonra, bu davet üzerine birden kendilerini çok güzel ve değişik bir manevi âlemde bulurlar. Yani, Âlem-i Gönül dünyasındaki o sohbet edecekleri, dost mekânında bir masada karşılıklı otururken buluşurlar. Selâmlaşarak, orada değişik bir tanışmayla sohbetlerine başlarlar. Sohbetleri esnasında, dost kahvesini içmek isterler ve anında birer tane kahve önlerinde var olur. Onlarda bu dost kahvesini hem içerler, hem de sohbet etmeye devam ederler. Sanki uzun zaman öncesinden, bu iki dost tanışıktır ve hiç şaşırmadan oradaki buluşmalarında, bundan söz açmazlar. Sohbetleri esnasında konuştukları, sadece bugüne kadarki hayatlarında yaşadıkları ilginç konulardır. Bu dost mekânındaki, sohbet-i muhabbetlerini kendilerinden başka hiç kimse bilemez. Evet, bir süre sonra dost kahvelerini içerken, yaptıkları sohbet-i muhabbetleri biter. Bu her iki dost, birden kendilerine gelir ve gerçek âlemde, yani bu yaşadıkları dünyada birden kendilerini bulurlar. Her ikisi de ayrı, ayrı yerlerde ve şehirlerde yaşamaktadırlar. Sanki o an uyur gibi bir dalgınlık içerisine girmişler ve uyanıp kendilerine gelmişler. Kendilerine geldiklerinde birde ne görsünler, odalarında ve üzerinde bilgisayarlarının olduğu masalarında ve önlerinde birer boş içilmiş kahve fincanları var. Bilgisayarları açık fakat sadece çalışır görüntüde bulunuyor. Başka hiçbir şey aktif değil ve durgundur. Biraz şaşkınlık ve şok geçirdikten sonra, Âlem-i Gönül dünyasındaki o dost mekânında oturup karşılıklı dost kahvelerini, sohbet-i muhabbetlerinde içtiklerini anlarlar.

    YAZAR
    Alem-i Sır




    BEKLEMEK YORDU!

    Evet, beklemek yordu bizleri
    Duygularımız ile olan hisleri
    Yavaş, yavaş yok ediyor bizleri
    Hani nerede o dostluk kahveleri

    Beklemek yordu bir hayat boyu!
    Bir dost elinden kahve içiliyor mu?

    Dostluk ve sohbet kahvelerini
    İçmek dost elinden, olsa bizi..
    Muhabbetin tadıyla alsa bizleri
    Âlem-i Gönül dünyamızda misafir!

    Beklemek yordu bir hayat boyu!
    Bir dost elinden kahve içiliyor mu?

    Bu dünyada beklemek neden?
    Durakta beklemek gibimi bilmem!
    Bilet hazır zamanını bekliyorum
    Bu arada bir dost kahvesi içelim!

    Beklemek yordu bir hayat boyu!
    Bir dost elinden kahve içiliyor mu?

    Neyse artık kahvelerimiz olsun
    Fincanlarımız kahveyle dolsun
    İçelim köpüğünden huzur bulsun
    Gönülden sevgiyle sohbet olsun!

    Alem-i Sır


    * * *
    Ehlî:
    Munis, alışık. Yabancı olmayan. Kendisi ile ünsiyet edilen.
    ***f: Afiyet, sağlık, sıhhat. Memnunluk, hoşlanma. Neş'e, sevinç, sürur. Mizaç, tabiat. İstek, taleb, arzu, heves. Gönül açıklığı.
    Ünsiyet: Alışkanlık, dostluk. Birlikte düşüp kalkmak. Ahbablık.
    Lutf-i ilâhî: Allah'ın ihsanı.
    İhsân: 1. İyilik etme. 2 : Bağış, bağışlama. 3. Sağlamlaştırma.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    hikayede güzel şiirde...paylaşım için teşekkürler...
    üstad alıntımı yazdıkların? yoksa sanamı ait?
    selametle...

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Alıntı osmann Nickli Üyeden Alıntı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    hikayede güzel şiirde...paylaşım için teşekkürler...
    üstad alıntımı yazdıkların? yoksa sanamı ait?
    selametle...
    Hayır dostum, yazılarımın altında "Alem-i Sır" adının yazdığı tüm yazılar ve şiirler bana aittirler. Ben alıntı yapsam zaten altında (Alıntıdır) yazarım. Beğeni ve yorumunuza gönülden teşekkür ederim, Sağlıcakla kalınız.

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    teşekkürler paylaşım için 15 dk molamda güzel gitti

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •