Diyarbakır Karpuzu Genel Özelliği ve Yapısı Hakkında Bilgi

Taşkın İriliği ve Uzun Süre Dayanıklılığıyla Bilinen Diyarbekir Karpuzu, Türk Patent Enstitüsü (TPE) Tarafından Geçen Sene 'Coğrafi İşaret' Olarak Tescillendi. TPE'nin İlanıyla "Yuvarlak, Oval Şekilli, Alacalı Karpuzlar" Sınıfına Giren Diyarbekir Karpuzu Artık Tescilli Bir Marka Oldu.






Büyüklüğü ve tadıyla dünya ölçeğinde üne sahip olan Diyarbekir Karpuzu'nun ekonomik olmaması nedeniyle giderek daha az üretildiği belirtiliyor. Yurttaşların ekonomik durumlarının iyi olmaması nedeniyle büyük karpuz almama yolunu seçtiği kaydedilirken, karpuz yetiştiren sayılı köylülerden olan Mehmet Fadıl Çelik, bu nedenle karpuz ekimine olan ilginin her geçen yıl azaldığını vurguluyor. Geçmişte Diyarbekir Karpuzu; kalabalık birkaç ailenin birleşerek ortaklaşa satın alınır ve ardından kılıçla paylaştırılırdı. Ancak günümüzde yurttaşların geçim zorluğu içinde olmaları ve giderek geleneklerden uzaklaşmaları bu yöntemin artık unutulmasına yol açtı.







Bu yüzden yüzyıllardır Diyarbekir'in adını dünyaya duyuran, zaman zaman 60-65 kilograma kadar ağırlığı bulan ünlü Diyarbekir Karpuzu'nun üretimi düşük tüketime bağlı olarak her geçen yıl düşüyor. Ayrıca geçmişte karpuz yetiştirilmesinde kullanılan ve güvercin gübresi elde etmek için işletilen "Boranhaneler-(Koğalar)" artık kalmadı. Günümüzde Diyarbekir Karpuzu'nun yetiştirilmesi için mutlaka kullanılması gereken güvercin gübresi ancak Konya ve Sivas'tan getiriliyor. Karpuzun yetiştirilmesinin önündeki önemli tehditlerden biri de Dicle Nehri üzerinde herhangi bir Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu olmadan ve bilimsellikten uzak yöntemlerle nehirden kum çıkaran kum ocakları.


Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.



Söz konusu ocaklar, dünyanın en geniş nehir kumsalı olma özelliğindeki Dicle Nehri kıyılarında karpuz yetiştirmeye elverişli alanların giderek yok olmasına neden oluyor. Diyarbekir'de karpuz yetiştiriciliği yapılan tek köy olan Erimli köyünde, karpuz yetiştiren köylülerden Mehmet Fadıl Çelik; köyde halen 700 hane bulunduğunu ve bunlardan en az 500'ünün karpuz yetiştiriciliği ile geçimini sağladığını söyledi.







Diyarbekir Karpuzu'nun "Sürme, Pembe, Beyaz ve Siyah" olmak üzere 4 çeşidinin bulunduğunu anlatan Çelik; geçmişte başka illerde de bunların yetiştirilmesine çalışıldığını, ancak başarılı olunamadığını vurguladı. Eskiden Valilik ve Tarım müdürlüğünün destek ve teşvikleri ile "Karpuz Festivalleri" düzenlendiğini, ancak uzun süredir bu etkinliğin gerçekleştirilmediğini kaydeden Çelik, ilgisizlik nedeniyle köylülerin karpuz yetiştiriciliğinden vazgeçtiklerini söyledi.






Başka illerde yetişen ve o il ile anılan ürünler için geleneksel festivaller düzenlendiğini ve bu festivallerde yurttaşların o ürünü yetiştirmelerini özendirmek için büyük ödüller verildiğini ifade eden Çelik en iyi Diyarbekir Karpuzu'nu yetiştirmenin ödülünün ise ancak "bir torba güvercin gübresi" olduğuna dikkat çekti. Karpuz, sergide satılır. Hiç karpuz sergisi gördünüz mü bilmiyorum. Bu sergide karpuzları resimler gibi çerçeveleyip duvara astıklarını sanmayın. Satıcı dükkanın bir köşesinde eğrelti otları üzerine karpuzlarını yığar üst üste. Çok güzel buruk bir kokusu vardır eğrelti otlarının. Karpuzların öyle kokuğunu sanabilirsiniz. Aslında kokan eğrelti otudur. Karpuz irili ufaklı boyutlarda, yeşil renkli, top gibi küresel meyvadır. Diğer küresel meyvalardan daha büyüktür. Bazı karpuzlar ördek başı gibi koyu yeşil, bazıları çimen gibi açık yeşildir. Üzerinde koyu renk çizgiler vardır.






Yukarıda bir noktadan çıkıp, aşağıda bir başka noktada birleşen çizgiler. Belki karpuza, çocukların toplarına benzeyen görüntüyü veren bu çizgilerdir. Bazen kürenin bir yüzünde açık sarı ve beyaz arası bir renk de olur. Leke gibi. Sanki karpuz büyürken bu yüzü toprağa gelmiş, toprağın rengini almıştır.











<div>
___________________________________________________________________________
Sürekli Eş değiştirenlerin Seri Katillerden Hiç Bi Farkı Yok!!