Son bir haftadır Beşiktaşlılardan birçok e-mail aldım:
"Şu gazete Beşiktaş'ın 11. Şampiyonluğu olduğunu söylüyor...", "Şu kanalda Kartal'ın 11. Şampiyonluğu olduğu konuşuluyor... Ne olur bir şeyler yapın... 13. Şampiyonluğumuz olduğu konusunda onları uyarın..."
Bana mail gönderenlere, bu konuda muhatapların anlayacakları dilden bir şeyler yayınlayacağım sözünü verdim... Sözümü tutuyorum:


Bir şey daha söylemeden edemeyeceğim... Eğer sıfatının başına "gazeteci" kimliği ekleyen bazı şahıslar, TFF internet sitesinin resmi kayıtlarını dikkate almamakta direnip, ısrarla 11. Şampiyonluk olduğunu yazıyor ve dile getiriyorlarsa, bunda kasıt aramamak için çok iyi niyetli olmak gerekiyor...
Bu konuyu çeşitli yayın organlarında defalarca yazdım, ekranlarda da konuştum... Bu kez ayrıntıya girmeyeceğim... O, 11. Şampiyonluk olduğu konusunda ısrar edenlerin dahi anlayacağı dilde, kısa cümlelerle yazacağım...


1957 yılında Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası oynanacak...
Federasyon, Türkiye şampiyonun da bu kupada yer alması için başvuruda bulunuyor.
1956-57 sezonunda henüz Milli lig olmadığı, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana de ayrı ayrı ligler oynandığı için alelacele bir organizasyona gidilerek TÜRKİYE ŞAMPİYONUNU BELİRLEMEK ADINA İstanbul, Ankara, İzmir takımlarının katıldığı lig düzenleniyor.
Bu ligin şampiyonunun adı BEŞİKTAŞ... Sezon 1956-57... İŞTE BU İLK ŞAMPİYONLUK...






(28.06.1957)
Ancak Türk Futbol Federasyonu yöneticileri akıl almaz bir ihmalde bulunarak Beşiktaş'ın adını UEFA'ya zamanında bildirmiyorlar. Bu nedenle 1957 senesindeki Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'na siyah-beyazlılar katılamıyor...








Aynı organizasyona bir sonraki sezon devam ediliyor... Bu ligin de şampiyonunun adı BEŞİKTAŞ oluyor. Sezon 1957-58... BU DA İKİNCİ ŞAMPİYONLUK...


Türk Futbol Federasyonu bu kez lig şampiyonunun adını UEFA'ya zamanında bildiriyor. Kurada Beşiktaş'ın rakibi Olympiakos oluyor...


Pire şehrinin takımı "Türk-Yunan gerginliğini" ileri sürerek Beşiktaş'la oynamayacağını açıklıyor... Beşiktaş hükmen galip ilan edilerek 2. Tura çıkıyor...




2. turda rakip, dünya devi Real Madrid oluyor...


Madrid'deki ilk maçta kaleci Varol harikalar yaratıyor... Real Madrid tartışmalı gollerle 2-0 kazanıyor...


İstanbul'daki rövanş 1-1 beraberlikle sonuçlanıyor... Beşiktaşlı Kaya Köstepen, Avrupa kupalarında gol atan ilk Türk futbolcu olarak tarihe geçiyor...


Var mı anlaşılmayan bir nokta?
Yok , değil mi?
Demek ki kaçıncı şampiyonlukmuş?
Hadi, hadi, kendinizi alıştırın... Söylemekte zorlanmayın... Bir yerinize bir şey olmaz...
Onnn, üç...
Onnnnn, üç...
Ne kadar kolay değil mi?


Gayet Önemli Not:


İnsanların gözünün içine baka baka yanıltmak bu kadar kolay mı?
Hadi dünyadan bir haber bazı medya mensuplarını geçtik, ya yayıncı kuruluş Lig TV'ye ne demeli?
"Mustafa Denizli 3 Büyük takımı da şampiyon yapmışmış"
Daha önce yazdım, bir kez daha yazıyorum...
Galatasaray'ı iki yıl üst üste şampiyon yapan JUPP DERWALL'di...
Denizli, Derwall'in yardımcı antrenörüydü...
Şansal BÜYÜKA bunun böyle olduğunu bilmiyor mu? O dönemde kendi kaleminden çıkma yazıları ve haberleri Medyaspor'da yayınlarsam ne yapacak?
1987-88 sezonu şampiyonluğunu Denizli'nin hanesine yazan Erman TOROĞLU'na ne demeli? Allah korusun, unutkanlık hastalığına falan mı yakalandı? O sezonun ikinci yarısında Ali Sami Yen'de oynanan ve şampiyonluğun kaderini belirleyen maçı yöneten hakemin adı Erman TOROĞLU değil miydi?
Saha kenarına baktığında takımın başında Jupp DERWALL'in olduğunu görmedi mi? Maç sonunda Jupp Derwall gazetecilere ve TRT kameralarına karşılaşmayı yorumlarken, Mustafa Denizli, Derwall'in söylediklerini Türkçeye çevirmekle yetinmiyor muydu?
Ayıptır ya...
Daha insanlar bunamadı...
Ahmet Akçan'a sorun... Ergun Gürsoy'a sorun... Bir sonraki sezon Derwall'i teknik danışman yapıp Denizli'yi takımın başına getirdiği için yemediği eleştiri kalmayan Alp Yalman'a sorun...
Takım kaptanı Cüneyt Tanman'a sorun... Diğer futbolculara sorun...
1996 yılına kadar böyle bir iddia gündemde değildi...
Ne zaman ki Fatih TERİM, Galatasaray'ı şampiyon yapan ilk Türk teknik direktör olarak tarihe geçti, o günden bu yana bu malum palavra pompalanmaya başlandı...
Şimdi ben Mustafa hocanın çok acele kendisinden bir açıklama bekliyorum...
Çıkıp "BEN GALATASARAY'I ŞAMPİYON YAPMADIM... O DÖNEM SADECE YARDIMCI ANTRENÖRDÜM!" demesini ve bu SAHTE EFSANEYİ POMPALAYANLARI yalanlamasını bekliyorum...
Birkaç gün daha bekleyeceğim...
O sezonun tüm maçlarının videoları arşivimde var...
O sezonun gazeteleri, dergileri arşivimde var...
SİZLER YALAN SÖYLEYİP YANILTMAYA TEŞEBBÜS EDEBİLİRSİNİZ AMA, BELGELER YALAN SÖYLEMEZ!
Medyaspor'da okur, inceler, bir güzel de seyredersiniz...

Tuğrul Yenidoğan