Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
7 sonuçtan 1 ile 7 arası

Konu: Taçsız KRAL METİN OKTAY

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart TAÇSIZ KRAL Metin Oktay

    Metin Oktay - Taçsız Kral (film)

    [YOUTUBE]32vvzLrwQoE[/YOUTUBE]



    Taçsız Kral Metin Oktay'ın Galatasaray Sevgisi

    [YOUTUBE]WYvj5AS2MFw[/YOUTUBE]

    Bizi Sevenleri Üzmeyelim BABA " 10 Metin Oktay "

    [YOUTUBE]KlJSoFywFrk[/YOUTUBE]
    Konu bayram tv tarafından (14-06-2014 Saat 23:38 ) değiştirilmiştir.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Metin Oktay Son Mac


    [YOUTUBE]http://www.youtube.com/watch?v=Wd3FASaxAEE[/YOUTUBE]

    Metin Oktay'ın Jübilesi

    [YOUTUBE]http://www.youtube.com/watch?v=07w4fTXNAUw[/YOUTUBE]

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    METİN OKTAY

    Sarı Kırmızılı takımın ve Türk futbolu'nun gelmiş geçmiş en büyük golcülerinden biridir. 1969 yılında takımı şampiyon ve kendisi de gol kralı olarak futbolu bırakan Metin Oktay'a başka hiçbir futbolcuya nasip olmayan jübile yapılmış, bu unutulmaz futbolcunun uğurlanmasıİstanbul ve İzmir'deki karşılaşmalarla, şanına yakışır bir şekilde olmuştur.
    İstanbul'da yapılan jübile maçında Galatasaray- Fenerbahçe 1-1
    berabere kalmış, İzmir'de ise Göztepe, Galatasaray'ı 1-0 yenmiştir.
    İstanbul'daki jübilenin en ilginç yanını ise Metin Oktay'ın kısa bir süre Fenerbahçe, Can Bartu'nun da Galatasaray formalarını giymesi
    oluşturmuştur.

    Böylece, iki takımın taraftarlarının belki de en büyük özlemlerinden
    biri, simgesel olarak yerine gelmiştir. 1936 yılında İzmir'de doğan Metin Oktay, Damlacık kulübünde futbola başlamış, Yün Mensucat takımından sonra geçtiği İzmirspor'da kendini göstererek genç milli takıma yükselmiştir.

    1956 yılında Galatasaray'a gelen Metin Oktay, İtalya'nın Palermo takımına transfer olduğu 1961-62 sezonu dışında sürekli Sarı Kırmızılı formayı giymiştir.

    Daha İzmirspor'da oynarken, attığı 17 golle İzmir Profesyonel Ligi gol kralı olan Metin Oktay, ondan sonraki yıllarda da bu ünvanı nadiren başkalarına kaptırmıştır.

    Metin Oktay kral olamadığı yıllarda da çok sayıda golle listenin hep ilk sıralarında yer almış, toplam 614 golle bir rekorun sahibi olmuştur. (Bazı kaynaklarda bu sayının 632 olduğu belirtilmektedir.) Bir sezonda attığı 38 golle oluşan rekor ise, tam 25 yıl sonra yine Çolak tarafından kırılabilmiştir. Metin Oktay, 36'sı A, 4'ü de genç olmak üzere Milli Takım formasını 40 kez giymiş, 7 kez kaptanlık yaparken, 19 gol atmıştır.

    10 Haziran 1959'da Fenerbahçe kalesinin ağları yırtan golü, Türk futbol tarihine geçen büyük olaylarından biridir.

    Metin Oktay, Türkiye'deki Galatasaray sevgisinin büyümesinde ve taraftar sayısının artmasında çok önemli bir rol oynamış olan futbolcudur.
    1965 yılında ''Taçsız Kral'' adlı bir filmde de rol alan Oktay, futbol yaşamı boyunca sadece 1 kez oyundan atılmıştı. Ona da Fenerbahçeli Yılmaz Şen'in tahriki neden olmuştu. Büyük bir golcü oluşunun yanı sıra, efendi ve sportmen kişiliğiyle de Türk futbolseverlerinin sevgilisi olan Metin Oktay, futbolu bıraktıktan sonra yine futbolla ilgili çeşitli işler yaptı. Sarı Kırmızılı kulüpte yönetici ve menajer olarak görev yapan Metin Oktay'ın son görevi spor yazarlığı idi. Oktay, Galatasaray ve Bursaspor'da teknik adam olarak da görev yapmıştı. Türk futbolunun efsane golcüsü Metin Oktay, 13 Eylül 1991'de bir trafik kazası sonucunda yaşamını yitirmişti.

    Metin Oktay'ın gol krallığı listesi şöyledir:
    1956-57 İstanbul Profesyonel ligi, 17 gol
    1957-58 İstanbul Profesyonel ligi, 19 gol
    1958-59 İstanbul Profesyonel ligi, 22 gol
    1959 Türkiye ligi,11 gol
    1959-60 Türkiye ligi, 33 gol
    1960-61 Türkiye ligi, 36 gol
    1962-63 Türkiye ligi, 38 gol
    1964-65 Türkiye ligi, 17 gol
    1968-69 Türkiye ligi, 17 gol
    ----------------------------------------------------
    METİN OKTAY'IN KENDİ KALEMİNDEN ANILAR...

    "Sarı-Kırmızılı renklere küçüktenberi hayrandım.Galatasaray İzmir'e geldiğinde okuldan kaçar, maça giderdim. Bence Galatasaraylılık din gibi, mezhep gibi yerleşmiş, köklü bir inançtır. Galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve Galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım."

    "Fenerbahçe 20 bin, Adalet bir yıl için 10 bin lira transfer ücreti teklif ederken, ben Galatasaray ile yıllığına 8 bin liraya anlaşma yağptığım gün mutluluktan uçuyordum..."

    "Sahaya çıkmadan önce Allah'a dua eder, sahaya en son çıkmayı uğur sayardım. Aut çizgisini geçerken daima sağ ayağımı atardım. Maça başlamadan önce arkadaşlarım kaleye şut atarken, ben dolanıp durur, oyun başlayıncaya kadar topa vurmazdım... Sakatlandığım zaman, secde ederek iki elim önde 'Allah'ım sen bacaklarımı koru' diye dua ederdim."

    "Galatasaray'ın alt yapısında 18 tane Metin vardı... Galatasaray'daki bu Metin'lerin sayısı bana söylendiğinde önce inanmamıştım. Futbol okulunun çeşitli kademelerinde bu Metin ismi dikkat çekmiş ve onları biraraya getirmişler. Sonra da bana haber verdiler, gittim hepsini kucakladım."

    "Fenerbahçe'ye attığım ağları yırtan golüm çok konuşulmuştu. Hikayesi ise şöyledir ; Fenerbahçe ile oynayacağımız her maçın havası ayrı olurdu. 1959 yılının 10 Haziran günü oynayacağımız Milli Lig'in ilk Final maçının önemi çok büyüktü. Futbol Federasyonu bu kritik maça Yugoslavya'dan hakem getirmişti. Tansiyon yüksekti. Maçtanbir gece önce Çınar otelde Yugoslav hakemin üç Fenerbahçeli yöneticiyle birlikte yemek yediği görülünce, İstanbul'da kıyamet koptu. Galatasaray Kulübünün telefonları ihbarlarla inliyordu: ' Maç Çınar Otel'de masa başında satıldı...Yugoslav hakem Fenerbahçe'yi galip getirmek için ne lazım gelirse yapacak!..'
    Bunun üzerine Galatasaray Kulübü hakemin değiştirilmesi için Federasyona başvurdu. Hakem şaşırmıştı. Ve ağlayıp sızlamaya başlamıştı. 'Ne olur Galatasaraylılar'a söyleyin böyle bir sebepten dolayı memleketime dönemem maçı namuslu bir şekilde yöneteceğim.'

    Yöneticilerimiz bir toplantı yaptı, hakemi kabul etti ve o Yugoslav hakemle iki takım maça çıktı. 10 Haziran 1959... Dolmabahçe Stadı yükünü almış, ezeli mücadeleyi bekliyor. Sıcağa rağmen tribünler herzamanki gibi rengarenk... Oyun hızlı başlamıştı. Maçı mutlaka kazanmak istiyorduk. Çok hırslıydık... Turgay uzun bir degaj yaptı. Boş top, ceza sahasının üstüne süzülmüştü. Topa kaleci Özcan Arkoç ile birlikte yükseldik.
    Özcan topa uzanabilmek için adeta benim sırtıma tırmanmıştı.. Çok yükselmiş, bu sebepten de dengesini kaybetmişti. İkimiz birden yere düştük. Özcan anlayamadığım bir şekilde kıvranmaya başladı.
    O anda Fenerbahçe tribünleri benim Özcan'a vurduğumu zannederek küfretmeye başlamıştı. O çirkin tezahüratın ilk defa muhatabı oluyordum. Şaşırmıştım ve utanmıştım. Suçlu olmamama rağmen utanmıştım. O sırada yanıma Fenerbahçeli Nazi Erdem ve Basri Dirimlili geldiler. İkisi de çok sevdiğim arkadaşlarımdı.

    Benim kasıtlı bir hareket yapmayacağımı benden iyi bilirlerdi. Ben onlarla konuşurken birden diz kapağıma bir tekme yedim. Acıyla tekmeyi vurana baktım. Bbana vuran, kendine Fenerbahçe'de yer edinmeye çalışan Avni idi. O acıyla ben de Avniye bir yumruk attım. Yumruğu Avni'nin suratına indirince saha karıştı. Antrenörümüz George Dick, Eşfak Aykaç, Muzaffer Bozok ve menajerimiz Osman İncili beni olaylardan sıyırıp saha dışına götürmeye çalışıyorlardı. O kargaşa arasında yöneticimiz Muzaffer Bozok ile Osman İncili Yugoslav Hakeme kızıyorlardı. Aradan iki üç dakika geçmiş, saha boşaltılmıştı. Yugoslav hakem hışımla yanıma yalaştı ve saha dışını gösterdi. O güne kadar hiçbir hakemden bu kararı duymadığım için neye uğradığımı şaşırmıştım. Hırsımdan ağlıyordum. Sahadan çıkmadan önce gidip Ffenerbahçe tribünü önünde çakıldım. Ben gidince onlar da şaşırdı. Biraz önce o çirkin kelimeleri bana layık gören insanlardı onlar. Durdum. Bir baştan bir başa o triibünleri süzdüm. Sonra eğildim ve bana küfedenleri selamladım.

    Ortalık sakinleşmişti. Ben soyunma odasına gitmeye kara verirken Suat, Turgay ve diğer arkadaşlarım kolumdantutup 'Dur,hakem kararını değiştiridi galiba" dediler.

    Oyun duralı 7 dakika olmuştu ve 7 dakikadan sonra Yugoslav hakem beni sahadan atmaktan vazgeçmişti. Karar değişince Fenerbahçeli futbolcular kahroldular.

    Bundan sonra yüzbinleri ağlatan tek golü ben atacaktım. 37.dakikada ağları parçalayan bazukayı Fenerbahçe kalesine ben yolluyordum. Allahım rüya gibiydi sanki o an...

    Nuri bir pas atmıştı, sola doğru kaçtım. Osman hızla üzerime geldi, onu atlatmak benim için zor olmadı. Aut çizgisine kadar gittim sol ayağımı çizgiye dayayıp topu kepçeledim. En büyük korkum Naci idi. Naci Erdem ekseri bu toplara çift dalardı. Fakat ondan da sıyrıldım. Evet, önümdeki topa çok dar açıdan vurmak zorundaydım. Bu bir an meselesiydi. Bu kısa zaman içinde başımı kaldırdım ve kale içinde bir noktaya tüm kuvvetimle vurdum. Kaleci Özcan, köşeyi kapatmıştı. Buna rağmen top hızla kaleye girdi. İnanın topun baktığım noktadan dışarı çıktığını ve ağları parçaladığını sonradan öğrendim. Golden sonra arkadaşlarımın sırtındaydım. Tribünlerden 'Cim Bom Bom..." sesleri yükseliyordu. Halbuki hakem de dahil, golü Dolmabahçe satdındaki kimse farketmemişti. Hakem önce aut vermiş, sonra parçalanmış ağları görünce gole hükmetmişti. Maçtan sonra Fenerbahçe'nin eski kaptanlarında Fikret Arıcan 'Vallahi azizim bizim zamanımızda topa en iyi vuran adam Bekir'di...Ama itiraf edeyim ki Metin daha iyi vuruyor...' diyordu . "

    "Eşim ve ailesinin sürekli baskısındaydım. Evliliğimin ilk günlerinde topu bırak diye diretmişlerdi. Gülüp geçmiştim bu komik sözlere. Ben nasıl aç susuz yaşardım ki? Futbol benim dünyamdı. Topu bırak emri yerine gelmeyince bu defa daha komedi bir teklifle karşılaştım ' Galatasaray'ı bırak İzmir'e dön...' diye diretiyorlardı. Galatasaray'ı bırakacağım ha? Allah korusun! Allah yazdıysa bozsun! Galatasaray benim
    dünyam, Galatasaray benim yuvam. Nasıl bırakırım Galatasaray'ı? Evet İzmir'i eşim kadar severim. Ama benim bir de sevdiğim Galatasaray'ım var.
    O aralar bizim Rusya seyahatimiz vardı. Eşim Oya, kafasındaki acı planı İzmir' de uygulamaya koymuş. Benim adımı ve imzamı kullanarak, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğüne bir mektup götürmüş...Gazetecilere de 'Metin Galatasaray'da satışa çıkarılmasını istedi ' demiş... Aman Yarabbim... Böylesi görülmüş şey değildi. İzmir Bölge Müdürü mektubu almış ve 'Peki efendim' demiş. 'Mektubu hemen Ankara'ya yolluyorum...'
    Bu mektubu ciddi zanneden Galatasaraylıları bir telaş almış. Ben Rusya'da iken bir yardım kampanyası açılmış. Amaç para toplayıp benim Galatasaray'da kalmamı sağlamak. Bunu duyunca Oya İzmir'den feryadı basmış ' Metin 500 bin liraya bile Galatasaray'da kalmayacak '
    Haber bana ulaştırılınca, gazetecilere bir açıklama yapmak zorunda kaldım. Ve şu mesajı ilettim :

    'Galatasaray'da kalmaya ailece karar vereceğiz.İzmir'i, eşim Oya kadar severim ama benim bir de yürekten bağlandığım Galatasaray'ım var.'
    Ama Oya, Topağacı'ndaki evi boşaltıp, eşyaları İzmir'e götürmüş. Olacak iş mi? O eşyaların bir çoğunu evlenirken Galatasaraylı taraftarlar hediye etmişlerdi. Ne derdim Galatasaraylı taraftarlara ben ? Rusya'da artık daralmaya başlamıştım. Nihayet Yeşilköy'e inmiştik. Ama gözlerime inanamıyordum, İzmirsporlu yöneticiler beni kaçırmaya gelmişlerdi hem de bavul dolusu para ile. Ama Galatasaraylılar da korumaya.

    Meğer biz Rusya'dayken komuoyu ikiye bölünmüş, Oya mı kazanacak , ben mi? Ben Galatasaray'ı seviyordum elbette benim dediğim olacaktı. Ve Rüçhan Atlı'nın otomobiline biniyordum. Önce bizim eve gittik. Kayınvaldem 'Buraya Galatasaraylılar giremez ' deyip kapıyı Rüçhan ağabeyin yüzüne kapamıştı. Hava elektriklenmmiş eşimle tartışmıştık, yüzüklerimizi atmıştık. Bir basın toplantısı düzenleyerek 'Ben parayı Galatasaray'a tercih etmem ' diyor ve Galatasaray'da kalıyordum.
    Avukatım Süha Özgermi Karşıyaka Adliyesindeki üçüncü celsede boşanma işini bitirmişti bile..."

    HERKES O GÜN ORADA OLDUĞUNU SÖYLER...

    "1929 yılıydı. Arjantin takımı Paraguay'a karşı oynuyordu. Nolo Ferreira topu uzaklardan getiriyordu. Rakiplerini bir kenara istifleyerek, kendine yol açarak geliyordu ki,defans oyuncuları duvar gibi karşısında beliriverdiler. Nolo bir an durdu. Durduğu yerde topu iki ayağının arasında yere değdirmeden sektirmeye başladı. Rakip oyuncuların tümü sağdan soldan soldan sağa bakışları hareket halindeki topa çivilenmiş ipnotize olmuş bir şekilde topu izlemeye başladılar. Nolo bir delik bulup atışını yapana kadar bu bakış adeta yüzyıllarca sürdü. Ve sonunda top duvarı aştı ve fileleri salladı.

    Atlı polisler onu kutlamak için atlarından indiler.Sahada yalnızca 20.000 kişi vardı, ama hangi Arjantinliyle konuşsanız O GÜN ORADA OLDUĞUNU SÖYLER..."

    Gölgede ve güneşte futbol isimli kitabında Eduardo Galeano ***ifli hikayelerden birini böyle anlatıyordu... (Yahu ben de bu adamın kitabından meğer nekadar da çok etkilenmişim...) Yukardaki hikayeye benzer bir olayın bizde de gerçekleştiğini futbolla ilgili olan herkes bilir...
    "10 Haziran 1959'da Türkiye Ligi'nin finalinde Galatasaray ile Fenerbahçe karşı kartşıya gelirler...Sarı-kırmızılı takımda Metin, Turgay, Suat, Kadri, İsfendiyar Fenerbahçe'de ise Lefter, Can, Basri, Naci, Özcan gibi efsaneler yer almaktadır...

    Karşılaşmanın 39.dakikasında ceza alanının sol dışında topla buluşan Metin Oktay güzel bir çalımla Naci'yi geçtikten sonra Özcan Arkoç'un kalesine bir füze yollar. Top ağları bulur ama orda kalmaz kale arkasında gezintiye çıkar.. Hakem biraz tereddüt eder neden sonra golü verir.Top ağları parçalamış ve dışsarı çıkmıştır.

    Adeta bu gole duyulan saygıdan futbolcular kalan 61 dakikayı uykuda gibi oynarlar. Başka gol olmaz ve Metin Oktay'ın ağları yırtan ünlü golüyle Galatasaray maçı 1-0 kazanır.

    Bu maçı izlemek için yaşı uygun olan hemen her Galatasaraylı da size "Evet ben de o gün ordaydım. Maçı duhuliyeden! izliyordum..." diyecektir.
    Bu golün hala güncelliğini yitirmemiş olmasının nedeni rahmetli Metin Oktay'ın da dediği gibi Fenerbahçe'ye atılmış olmasındandır. Bu gol o kadar çok konuşulmuştur ki 4 gün sonra Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı 4-0 yenerek şampiyonluğu kazanması bile gölgede kalmıştır...

    Alpaslan DİKMEN


    METİN OKTAY

    Maalesef vatanımızda spor kültürü açıcısından ortaya konulmuş eserlerden bahsetmek çok zor, hatta olanaksız.

    Yazılarına ve ortaya koyduğu fikirlerine çok değer verdiğim ağabeylerimden biri bu durumu şöyle özetliyor " boş konuşmaya akıl almaz derecede düşkün olduğumuzdan,kültürle ilgili her alana biraz yaban durmuşuz..."

    1999 sensinde Galatasaray'ın Florya'da bulunan ve Metin Oktay' ın adını taşıyan tesislerine bir Metin Oktay büstü dikildi.Bu tesislere hem isminin verilmesi hem de bir büstünün dikilmesi 'vefa adına ' harikulade bir olay, ancak bu büyük futbol adamının adına ne doğru dürüst bir belgesel yazıldı
    ne de onun adına bir ödül konuldu.Hatta onu anlatan kayda değer bir kitap bile yazılmadı. Elbette ki bu sadece Metin Oktay'a yapılan bir haksızlık değil, bir Arslan Nihat (Bekdik), bir Boduri ve daha niceleri ...
    Yurtdışında birçok maça gittim, futbol daha doğrusu spor kültürünün tavana vurmuş olduğunu gözlerimle gördüm. Çünkü spor müzelerini gezdim, sporla ilgili yayınevlerini dolaştım, spor malzemeleri satan mağazaların altını üstüne getirdim. Sadece bir tek futbolcu için bile onlarca kitap yazılmış oluduğunu görünce, neredeyse kafayı yiyordum. İnanın içimden isyan etmek geldi. Ve şu soruyu sordumkendi kendime..; Bizim yıldızlarımız hakkında hiç mi birşeyler yazılamaz yani? Amaan canım ben de neler söylüyorum asırlık camiaların bile elle tutulur nitelikte çok az eserleri varken, sporcuyla kim uğraşacak ? Korkarım üstadımın yukarda yazdığım tespiti daha bir kaç asır ! geçerli olacak.

    Alpaslan DİKMEN
    BİR FORUMDAN ALINTIDIR..

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart Metin Oktay (1936 - 1991)

    1936 yılında İzmir'de doğan Metin Oktay, Damlacık kulübünde futbola başlamış, Yün Mensucat takımından sonra geçtiği İzmirspor'da kendini göstererek genç milli takıma yükselmiştir.


    1956 yılında Galatasaray'a gelen Metin Oktay, İtalya'nın Palermo takımına transfer olduğu 1961-62 sezonu dışında sürekli Sarı Kırmrzılı formayı giymiştir.


    Daha İzmirspor'da oynarken, attığı 17 golle İzmir Profesyonel Ligi gol kralı olan Metin Oktay, ondan sonraki yıllarda da bu unvanı nadiren başkalarına kaptırmıştır.


    Metin Oktay kral olamadığı yıllarda da çok sayıda golle listenin hep ilk sıralarında yer almış, toplam 608 golle bir rekorun sahibi olmuştur. (Bazı kaynaklarda bu sayının 632 olduğu belirtilmektedir.) Bir sezonda attığı 38 golle oluşan rekor ise, tam 25 yıl sonra yine Çolak tarafından kırılabilmiştir. Metin Oktay, 36'sı A, 4'ü de genç olmak üzere Milli Takım formasını 40 kez giymiş, 7 kez kaptanlık yaparken, 19 gol atmıştır.

    10 Haziran 1959'da Fenerbahçe kalesinin ağlarını yırtan golü , Türk futbol tarihine geçen büyük olaylarından biridir.


    1965 yılında ''Taçsız Kral'' adlı bir filmde de rol alan Oktay, futbol yaşamı boyunca sadece 1 kez oyundan atılmıştı. Büyük bir golcü oluşunun yanı sıra, efendi ve sportmen kişiliğiyle de Türk futbolseverlerinin sevgilisi olan Metin Oktay, futbolu bıraktıktan sonra yine futbolla ilgili çeşitli işler yaptı. Sarı Kırmızılı kulüpte yönetici ve menajer olarak görev yapan Metin Oktay'ın son görevi spor yazarlığı idi. Oktay, Galatasaray ve Bursaspor'da teknik adam olarak da görev yapmıştı.


    Türk futbolunun efsane golcüsü Metin Oktay, 13 Eylül 1991'de bir trafik kazası sonucunda yaşamını yitirmişti.


    Metin Oktay'ın gol krallığı listesi şöyledir:

    1956-57 İstanbul Profesyonel ligi, 17 golle,

    1957-58 İstanbul Profesyonel ligi, 19 golle,

    1958-59 İstanbul Profesyonel ligi, 22 golle,

    1959 Türkiye ligi,11 golle,

    1959-60 Türkiye ligi, 33 golle,

    1960-61 Türkiye ligi, 36 golle,

    1962-63 Türkiye ligi, 38 golle,

    1964-65 Türkiye ligi, 17 golle,

    1968-69 Türkiye ligi, 17 golle,

    Kaynak:galatasaray.org






    Taçsız kral METİN OKTAY
    Tek aşkıydı GALATASARAY
    Senin gibi CİMBOMLUYU
    Unuturmu bu TARAFTAR

    ALLAH rahmet eylesin mekanı cennet olsun..

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart iz bırakanlar

    -Hayallerini süsleyen Galatasaray'a transferinin ardından ise şu ifadeleri kullandı: Fenerbahçe 20 bin, Adaletspor bir yıl için 10 bin lira transfer ücreti teklif ederken, ben Galatasaray ile yıllığına 8 bin liraya anlaşma yaptığım gün mutluluktan uçuyordum.

    -İzmir'den İstanbul'a gitmesini istemeyen eşiyle sorun yaşayan Metin Oktay, karısının "Galatasaray ya da ben" diye sormasının üzerine "Tabi ki Galatasaray, Galatasaray daha vefalı" diyerek sarı-kırmızılı kulübü tercih etti.

    -Metin Oktay'ın jübilesi öncesinde ise ilginç bir olay yaşanır. Jübilesinde Fenerbahçe ile oynamak isteyen Oktay, dönemin Fenerbahçe yöneticisi Eşref Aydın ile görüşür. Metin Oktay'ın bu isteğine ise Fenerbahçeli yöneticinin cevabı, "Kabul ederiz fakat bir şartla. Fenerbahçe Kulübü ve taraftarı her zaman sana hayrandı ve seni Fenerbahçe forması ile görmek isterlerdi. 10 dakikalığına da olsa Fenerbahçe formasını giyer misin?" şeklinde olur.

    Bunun üzerine Metin Oktay, "Şeref duyarım" cevabını verir.

    -Metin Oktay cezaevinden çıkar çıkmaz takımının ertesi gün oynayacağı Karagümrük maçının kampına katıldı. Gündüz Kılç, sabah yatağına giderek uyandırdığı Metin Oktay’ın maça çıkmasını şu sözlerle sağladı. "Biliyorum oynayacak durumda değilsin. Ama seyirci seni görmek istiyor Metin. Karagümrük’e karşı seni oynatmak istiyorum. Üzülme, verebileceğini ver... Sen bize çok maç kazandırdın. Bugün de senin yüzünden kaybedelim. Seni hasretle bekleyen seyirciye ne olur bu saygıyı gösterelim."

    Galatasaray Metin Oktay’ın 2 gol attığı maçta Karagümrük’ü 3-0 mağlup etti.

    -1957 yılında Fenerbahçeli yönetici Müslüm Bağcılar ile Metin Oktay, bir gazinoda buluşur. Müslüm Bağcılar, Oktay'a bir çek uzatır ve "Rakamı sen yaz Metin, yeter ki Fenerbahçe forması giy" der. Metin Oktay'ın cevabı ise "Bizi sevenleri üzmeyelim baba, bizi sevenlere ihanet etmeyelim" olur.





    Metin Oktay'ın ağları yırtan golü, Türk futbol tarihinin en ilginç olaylarından biridir. 1959 yılında iki grup halinde yapılan Türkiye Ligi maçlarının finalinde Galatasaray-Fenerbahçe karşı karşıya gelir.

    10 Haziran 1959 günü İnönü Stadı'nda oynanan maçın 39.dakikasında soldan dalan Metin Oktay, Fenerbahçe'nin santrhafı Naci Erdem'i geçtikten sonra ceza alanına girdiği anda müthiş bir sol vuruş yapar.

    Özcan Arkoç'un bakışları arasında ağlara giden top oradan da dışarı çıkar. ''Ağları yırtan gol'' olarak tarihe geçen bu olay herkesi şaşkına çevirir.

    Golden sonra Fenerbahçeli futbolcular ağları kontrol etmekten kendilerini alamazlar. Sarı Kırmızılı takım bu maçı Metin Oktay'ın tek golüyle 1-0 kazanır. Ancak 3 gün sonra yapılan ikinci maçı 4-0 kazanan Fenerbahçe Şampiyon olur.
    FENERBAHÇE'Yİ 7-0 YENDİ
    Galatasaray-Fenerbahçe rekabetinin en unutulmaz olaylarından birisi 1910-1911 sezonunda yaşanmıştır. 12 Şubat günü Kadıköy'deki Union Club sahasında yapılacak maça, aşırı lodos nedeniyle bazı Galatasaray'lı futbolcular karşıya geçemez.

    11 kişilik takımı tamamlayamayan Galatasaray, Fenerbahçe sahasındaki maça ancak 7 kişi çıkabildi. İnanılmaz bir inançla mücadele veren 7 kişi Fenerbahçe'yi kendi sahasında 7-0 yendi.

    Sarı Lacivertli takım da bu maçta kalecisi Ali Said'in sakatlanıp çıkması sonucu 10 kişi ve kalecisiz oynamak zorunda kalmış ve gol yiyenin kaleyi bir diger arkadaşına devretmesi şeklinde öteki futbolcularda bir bir kaleye geçmiştir.




  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart












  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Metin Oktay’ı Anıyoruz



    Türk futbolu ve Galatasaray'ın unutulmaz oyuncularından Taçsız Kral lakaplı Metin Oktay, vefatının 25. yıl dönümü olan 13 Eylül 2016 Salı sabahı saat 11.00’de, Kozlu Mezarlığı’ndaki kabri başında anılacak.

    Futbolculuğu ve centilmenliğiyle yalnızca Galatasaray taraftarlarının değil tüm futbolseverlerin saygısını kazanmış olan Metin Oktay, 13 Eylül 1991'de Boğaziçi Köprüsü'nde geçirdiği bir trafik kazasında aramızdan ayrılmıştı.

    Metin Oktay’ın vefatının 25. yıl dönümünde düzenlenecek törene, Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu üyeleri, teknik direktörümüz Jan Olde Riekerink ve altyapı sporcuları katılacaktır. Taçsız Kral’ı anmak isteyen tüm taraftarlarımız da anma programına davetlidir.

    Kamuoyuna saygılarımızla...

    Galatasaray Spor Kulübü


    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •