Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Konu: Yayın Balığı | Yaşam Bölgeleri - Avlanma Şekilleri - Kullanılacak Yemler, Tatlı suyun

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    New41 Yayın Balığı | Yaşam Bölgeleri - Avlanma Şekilleri - Kullanılacak Yemler, Tatlı suyun

    YAYIN BALIĞI
    Tatlı su balıklarının en büyüğüdür. Aslına bakılırsa Mersin balığı ömrünün büyük bir kısmını denizlerde geçirdiği ve sadece yumurtlama mevsimlerinde tatlı sulara girdiği için büyüklük bakımından yerini yayın balığına bırakmıştır. Bu itibarla tatlı sularda yaşayan balıkların en büyüğü yayın balığıdır. Yaklaşık ağırlıkları, yaşadığı bölge sularına göre 250-300 kiloya kadar ulaştığı bilinmektedir. Yöresel olarak yayın balığı Karabalık, At balığı, Çılpık ve Gelebicin gibi isimler almıştır. Küçüklerine ise Kelebek denilmektedir. Yassı geniş kafaya fakat buna oranla küçük gözlere sahiptir. Üst çenesinde iki uzun ve alt çenesinde dört kısa bıyığa sahiptir. Gözlerinin küçük olması ve genellikle gece yemlenen bir balık olduğundan bu bıyıklarını avının yerini tespit etmek için kullanır. Yani bir nevi bulunduğu sulardaki titreşimleri algılamak için kullanır.

    YAŞAM BÖLGELERİ

    Yayın balığı genelde dip balığı olduğundan derin göllerde ve nehirlerde bulunur. Ancak küçük göl ve akarsularda da bulunmaktadır. Derin sularda yaşadığı için yaşadığı bölge itibariyle, nehirlerin dirsek tabir ettiğimiz suyun dönemeç yaptığı, akıntının yavaşladığı dibi çamurlu bölgelerde, suya sarkan ağaç diplerinde bulunmaktadır. Yayın genellikle gece yemlenen bir balıktır. Bu yüzden gündüz derin sulara çekilir. Gece ise yemini aramak ve avlanmak için sığ sulara girerler. Yemini nehir içine giren ağaç diplerinde, sazlık tabir ettiğimiz kamış önlerinde ararlar.

    KULLANILACAK YEMLER VE AVLANMA ŞEKİLLERİ

    Yayın balığının iki türlü avı yapılmaktadır. Doğal yem kullanılarak yapılan av ve sunî yem kullanılarak yapılan av. Yayın balığı genelde gece yemlenen ve gece avını arayan bir balık olduğundan geceleri bulunduğu suların sığ bölgelerinde, nehirlerde ise ağaç diplerinde, sazlık önlerinde avını arar . Av zamanı gece geç saatler ve sabahın ilk saatleridir. Etçil bir balık olduğundan tercih ettiği yemler solucan, sülük, kerevit, kurbağa, canlık balık, kara ciğer, dalak, işkembe, su fareleri ve hatta su kuşlarıyla beslenmektedir. Kısacası yayın balığı obur bir balıktır.

    1. Doğal Yem Avcılığı

    Bu yöntemle yapılan avcılıkta kullanılan yem solucan, sülük, kurbağa, canlı balık, su fareleridir. Kullanılacak olta türleri de dip oltası ve şamandıralı oltalardır. Yalnız kurbağa ve su fareleri su üstü avlarda kullanılırlar.

    a) Dip Oltası

    Bu olta türünde balığın büyüklüğünü göz önünde tutulmalı, kalın misina veya dakron tabir ettiğimiz örme ip misinalar kullanılmalıdır. Misina kalınlığı genelde 0.70 mm den 1.5 mm kalınlığında olmalıdır. Fakat 0.70 mm ve 1.5 mm lik misinalar çoğunlukla bırakma oltalarda kullanılır. Eğer kamış olta kullanıyor iseniz makinenize saracağınız misina kalınlığı 0.45 - 0.50 mm olmalıdır. Kullanılan kamışlar ise sağlam atarı 100-200 Gr. olmalı, boyları ise tutulacak bölgeye göre değişiklik gösterse de 3 Metre ile 4 metre arasında olmalıdır. El oltası çok basit olup ana misinadan sonra bir fırdöndü kullanılmalı, fırdöndü balığın büyüklüğüne göre sağlam olmalıdır. Beden ile dip kurşunu arası köstek boyu ve köstek sayısına göre ayarlanmalıdır. Genelde köstek sayısı bölge suyunun durumuna göre 2 veya 3 adet olabilir. Köstekler yine balığın tutulacağı suyun durumuna göre köstek boyu 15-30 cm. arasında tutulmalıdır. Çünkü genelde nehir ve akarsu dipleri ağaç kökleri ve sazlık olduğundan köstek uzunluğu kısa tutulmalı ve hatta dip oltası uzun bir ağaç dalı kullanılarak derinliğe göre olta askıda kalacak şekilde olmalıdır. Dip oltası genelde dibi temiz göl ve akarsularda uygulanır. Yem olarak solucan, sülük, canlı veya ölü küçük balık, karaciğer, dalak ve işkembe kullanılmalıdır. Eğer yem olarak kurbağa veya su faresi kullanılıyor ise yem suya değecek şekilde bırakılmalıdır.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu olta tipinde balığın bulunduğu bölgeye ve derinliğe göre yemin belli bir derinlikte tutulmasını sağlamak amacıyla şamandıra kullanılır. Kullanılacak olan şamandıra genelde yumurta şeklinde olmalıdır. Fakat şamandıralı sistemde suyun derinliğine göre derinlik ayarlaması yapılabileceğinden şamandıra gezer tip olmalıdır. Ana misina dan sonra şamandıra takılıp şamandıranın kaldırabileceği ölçüde gezer kurşun köstek ile kurşun arasında fırdöndü kullanılmalıdır.
    İğne olarak Mustad 2300 serisi uzun pala 5 - 9 numaralı iğneler kullanılmalıdır. Her iki olta türünde de kullanılacak olan iğne balığın büyüklüğü göz önünde tutularak sağlam iğne tercih edilmelidir. Yem olarak solucan kullanılıyor ise iğne büyüklüğüne göre yaklaşık 4 - 5 - 6 adet solucan takılmalıdır.

    2. Yapay Yem Avcılığı

    Yapay yemler, doğal yemlere benzer şekillerde imal edilen, balığa, kurbağaya ve fareye benzer silikon yemlerdir. Ayrıca kullanılacak yapay yem balığın büyüklüğüne göre seçilmeli ve belli büyüklükte rapala kullanılmalıdır. Yayın derin sularda yaşadığı için kullanılacak yapay yem ve rapala, genellikle sinking (dalıcı) yemler tercih edilmelidir. Floating (yüzen) yemler ise kurbağa ve su faresi şeklinde olanlardır. Floating (yüzen) yemler genelde gece yemlenmeye çıkan balıklar için kullanılır. Çünkü yayın balığı gece yemini sığ sularda aramaktadır. Gece kullanılan yapay yemler kullanılmadan önce, balığın ilgisini çekmesi amacıyla yapay yeme koku verici sprey sıkılmalıdır. Böylece yapay yemin balığın ilgisini çekmesi sağlanır. Yayın hantal ve yavaş bir balık olduğu için mümkün olduğu kadarıyla yapay yem yavaş çekilmelidir. Bu türdeki avlanmalarda genelde kamış olta kullanılmalıdır. Kamış olta el oltalarına oranla kullanılması çok daha kolay ve rahattır.

    Yayın balığının yapay yem ile avcılığının diğer bir metoduda kaşık ile atçek usulü avcılığıdır. Bu şekilde avcılıkta kullanılan kaşık oltalar 50-80 gr. ağırlığındaki kaşıklardır. Fakat kaşık olta iğnesine silikon kurt takılmalı, kaşık bir nevi mürekkep balığını andıracak şekilde olmalıdır. Bu şekilde çok daha iyi sonuç alınabilir.

    Şunu açıklamakta fayda varki en sık kullanılan ve tercih edilen avlanma yöntemi canlı yem ile avcılıktır

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    New41 Turna Balığı | Turna Balığı Türleri - Av Yerleri - Nerlerde Bulunur - Av Zamanları

    ''’Turna’’ yada ülkemizdeki bir kısım yöredeki diğer bir adıyla ‘’dişli balık’’ avı oldukça heyecanlı ve zevklidir. Ülkemiz sularında bildiğim 2 türü yaşamaktadır. bunlardan ilki kuzey turnası ''northern pike''(EsoxLucieus)olarak ta adlandırılan benekli turnadır.20-120cm arasında oltaya gelir. Olta ile yakalanan en iri balık yaklasık 36.24 kg gelmiştir. Yabancı kaynaklarda pike, great northern pike, jack, pickerel adlarıyla da anılmaktadır Diğeri ise çizgili turna olarak adlandırılan ''muskie''(Esox masquinongy ) dir. yabancı kaynaklarda muskie,musky, maskinonge, leopard muskellunge adlarıyla geçmektedir. 15-150 cm arasında oltaya gelir Olta ile yakalanan en iri boy31.5 kg gelmiştir.Birde bu iki cinsin melezi olan çesitler vardır.Burada anne çizgili turna baba ise benekli turnadır. Melez turnalarda desenlerçok belirgin değildir ve boy ve cüsse olarak daha küçüktürler.Melez olan cinsine Kaplan turna ''tiger muskie'' denir.Herne cins olursa olsun av yöntemleri değişmez. Ayrıca ülkemizde hepsine birden turna denilmektedir. Aşağıdaki resimlerde çizgili ve benekli turna çesitleri görülmektedir.


    Benekli turna benekli turnanın ağzı çizgiliye göre daha büyük ve bariz olarak daha koyu renktedir: Ayırıcı özellik ise turnanın alt çenesinde bulunan radar gibi görev yapan duyu delikleriyle yapılır.Benekli turnada alt yarım çenede çenede 4-6 arası, çizgili turnada ise 6-9 duyu deliği vardır.dolayısıyla yukarıdaki çizim çizgili turnaya aittir.


    Turna balığıgiller kötü beslenme koşullarında 30-35 cm arası bir boyda 10 -12 sene yaşayabilirler ama büyük göl ve akarsularda iyi beslenme koşullarında ortalama ömürleri 20 yıldır.

    YAŞ CİNSİYET VE BOY İLİŞKİSİ

    Küçük boy turnalar genelde Erkek olurlar . Erkekler hem boyca hem aynı boydaki dişiye göre ağırlıkça daha küçük oluyorlar. Boyları maksimum 80 cm kadar olur .80 cm üzeri erkek balık rapor edilmemiştir. Dişiler bu boya 7-8 yılda gelirken erkekler 14-15 yaşında anca gelirler. Yaş ile birlikte turnanın yumurta iriliği ve sayısında önemli bir artış olur.Bir dişi turna balığı için en ideal yavru yaşı 7-12 yaş arasıdır yapılan araştırmalar en sağlıklı yavruların bu yaşlarda alındığını gösteriyormuş. Bu nedenle 80-110 cm arasındaki dişi turnaların salıverilmesi prensibi yaygınlaşmıştır. 120 cm üzeri olanların zaten doğal ömrü dolmak üzere olduğundan istenirse yemek için alıkonabiliyor. Yine yabancı kaynaklara göre en lezzetli oldukları idaa edilen boylar ise 40-60 cm arası olanlarmış.



    AV YERLERİ


    Ankara çevresinde Gölbaşı, Mogan göllerinde , Kesikköprü ve Kapulukaya barajlarında, Sivrihisarda İzmir Eskişehir kavşağındaki Balık damı (ballık hisar harabelerine gidilen yoldan gidiliyor) mevkinde,Amasya tarafında Yedi kır barajında Denizli ili Çivril ilçesi Işıklı barajında. Tüm bu göl ve barajlarda en iyi av yerleri şunlardır: Gölbaşında Emmi oğlu restoranın açıkları, Moganda suyun göle girdiği işçi lojmanlarının önündeki yerden 200 metre ilerideki boruların önü , Kesikköprüde belediyeye ait tesislerin karşı sahilindeki mezarlığın suya bakan kısımlarını 100 metre açığındaki ayna ile alabalık çiftliği yanındaki trafonun açıkları, buraya olan karayolunu Sayın Ferit Akin Cengiz in bildirdiğine göre şöyledir Kesikköprü kasabasında Belediye kampina giden yolda son yokusa-viraja gelmeden evvel sağa bir yol sapar, bu yol tepelerin üzerinden önce Küçük Camili, sonrada Büyük Camili köylerine ulaşır. Büyük Camili Köyünün içinden sola, Kesikköprü barajınınn en uç noktasindaki Hirfanlıi Barajından gelen nehir- kanyona girilir (alabalik çiftligi yolu). Bu kanyona arabayla girmenin baska bir yolu oldugunu sanmiyorum. Bu kanyondada güzel turna avı yapılmaktadır. Kapulukaya’da Köprüköy balık restoranlarının karşısındaki sazlık mıntıka, Balıkdamı’nda köprünün altındaki yıkık eski köprünün ayakları çevresindeki akıntı yönündeki girdaplar, Yedikır’da yol kenarındaki balık restoranının açığındaki sazlık alan Işıklı’da bentin gerisindeki otluk sazlık alan. Ayrıca Sayın Ferit Akın Cengiz in bildirdiğine göre Çivrilde Işıklı barajının başladığı Gümüşsu Köyünün 4 km kadar altındaki köprü ve Gökgölden gelen kanalda da güzel olta balıkçılığı yapılmakla beraber serpme avı yapanlar tarafindan harap edilmektedir.Bu yerlerin ortak özelliği su derinliğinin yaklaşık 3-4 metre olması, hafifçe yerden yükselen otların (yosun değil) bulunmasıdır.



    SUYUN DERİNLİĞİ BERRAKLIĞI VE ISISI


    Turna balığı her mevsimde aynı derinlikte bulunmaz bu direkt olarak suyun ısısıyla ilgilidir. Balık kanımca stabil şartları ve sıcağı sevmektedir. Kışın derinlere iner çünkü suyun derin kısımları su ısısı soğuk olan su yüzeyine göre daha sıcak ve ısı yaklaşık 5 derece olarak sabittir. Su ısındıkça yüzeye çıkar . Bu nedenle soğuk havalarda balıkavı derin sularda sıcak havalarda yüzeyel sularda yapılmalıdır.Bir ata sözü vardır. Denirki bulanık suda balık avlanmaz. Berrak su her zaman en ideal şarttır .Ancak çok berrak sularda balıkçının çevredeki doğal renkler dışında giyinmesi başarı şansını azaltır. Bence en ideal derinllik yapay yemlerle olan avcılıkta 4-5 metre civarında olan göl derinliğinde ve altta değişik otların suyun 3 metre kadar altında bulunduğu 2-2.5 metrelik av sahasının kaldığı yerlerdir. Kışın ise bu derinlik 10 m kadar olmalıdır.



    AV ZAMANLARI


    Suya cemre düşmesinden pazarlarda ayvaların görülmesine kadar turna avcılığı yapılabilir.Ancak en iyi zamanyazın temmuzun son haftasıyla kasımın ilk haftası arasındaki zamandır.Ben en çok turnayı eylül ve ekim aylarında avlamışımdır.Burada dikkat edilecek en önemli nokta ayın durumudur.Turna görme yeteneği çok gelişmişbir balıktır.Dolunay olduğu günlerde gece karnını rahat doyurabildiğinden ertesi gün tüm şartlar müsait olmasınarağmen 1-2 balıkla yetinmek zorunda kaldığımız çok günler olmuştur. Biz dolunay olduğu günler av yapılacaksakava akşama doğru başlarız.Gece suya canlı gümüş ile parekete (bazı avcıların deyimiyle barikat)bırakır sabahtoplarız. Gündüz ise yine turna yakalamaya çalışırız ancak bu tür günlerde gündüz avında pek başarılı olduğumuz söylenemez.Genelde ava gitmek için bir gün içindeki en ideal vakit nedir denildiğinde herkes sabah erken akşamgeç saatler diye bir cevap verir. En ideal saat kavramı mevsimlere göre değişir. Bu nedenle sabah erken kavramıdenildiğinde sabah ezanı okunurken tekneyle suda olmak yada olayı atmış olmak anlaşılmalıdır.Akşam ise durum biraz değişiktir Akşama doğru denildiğinde ikindi ezanı vakti anlaşılmalı ve yatsı ezanı vaktinde eğer gece avı yapılmayacaksa av bitirilmiş olmalıdır. Yani kısacası güneş saati kavramına paralel olarak av için kıymetli olansaatler ezan sesiyle tesbit edilebilir.



    HAVA DURUMU


    Hava durumuTurna avında en etkili faktördür. Su yüzeyinin ısısı çok önemlidir .Gün içindeki ani ısı değişimleri sonucu balık birdenbire oltaya vurmaz olur. Örneğin güneşli bir günde birdenbire bir yaz yağmurunun başlaması gibi.
    Bulutların durumu: Havanın bulutlu olması suyun sakin olduğu durumlarda turna avı için en ideal şartı oluşturur.Bu havalarda balık avcıyı seçemez.Açık renkli özellikle gümüş rengindeki yapay kasıklara ve beyaz renkli silikonyemlere severek atlar. Ancak bulutlarla birlikte rüzgarın varlığı avı bozar. Çok hafif rüzgarda istenen diğer bir ideal şarrtır .Hafif bulutlu bir ortamı çağrıştıran gün doğumu ve gün batımında da diğer bütün balık avlarında olduğu gibi verimli avlar yapılabilir
    Yağmur: Turna avını olumsuz yönde etkiler. Çünkü su bulanır ayrıca turna ani değişimleri sevmez. Ancak ilk baharda hafif yağmurlu havalarda açık renkli ve parlak yemlerle avı yapılmalıdır .Birde kısa yaz yağmurlarından hemen sonra çok iyi av vermektedir.



    NERELERDE BULUNUR


    Turna sazlık önlerinde dibi otlu ancak yosunlu olmayan yerlerde , özellikle bizim turna otu dediğimiz su içinde görüntü olarak akvaryumcularda gül olarak satılan akvaryum bitkisine benzeyen bitkilerin suyun yüzeyine kadarulaşamayıp yüzeyden 3-4m altta kaldığı yerlerde bulunmaktadır. Kayalık ve taşlık alanlarda turna pek gezmez çünkü turnanın doğal kamuflajlı derisinin desenleri bu tip bölgelerde ona avantaj sağlamaz. Turna avına uzun süretakip ederek saldırmaz.Sözünü ettiğim otların içine saklanarak çevreyi gözler avını görünce önce biraz takip edersonra derhal avının altına inerek karın bölgesinden saldırır. Özellikle Ankara’daki kesikköprü barajı gibi suyun15-20 metre derinliğinin rahatlıkla görülebildiği akvaryum gibi berrak olduğu sularda bu anlattığım şekilde yeme saldırması insana inanılmaz bir heyecan verir. Erbabı bilir tüm vücudunuzu bir sıcaklık kaplar sesiniz dahi çıkmaz. Tüm benliğiniz Vücudunuzdaki adrenalin hormonunun esiri olur. (Birden kendimi balık yakalıyor zannettim)Tecrübeli avcıların bildikleri kendi av yerleri vardır. Eğer bir yörede ilk kez avlanacaksanız ve çevrenizde sizdenbaşka avcılar varsa onları izleyip o avcıları rahatsız etmeyecek bir biçimde avcı nezaketine uygun bir mesafede avlanabilirsiniz. Turna genelde bir göl yada akarsuda daima belirli bölgelerde bulunur. Bu nedenle bir kere turna tuttuğunuz bir yerde ertesi sefer tekrar tutabilirsiniz. bu yerleri eğerkayıkta iseniz sağınızdaki tam hizanızda olan bir nesneyi, solunuzda tam hizanızda olan bir nesneyi önünüzde ve arkanızda tam hizanızda olan bir nesneyi kaydedederseniz bu 4 rehber notasının kesiştiği yeri bir daha seferki avda rahat bulursunuz bu işleme kerteriz alma işlemi denir.Turna avlanıp yemi yuttuktan sonra 1-1,5 saat dinlenirmiş bu nedenle bir yerde 15 dk dan fazla balık vurmuyorsa orayı terk edin ve eğer bu yer daha önce balık avladığınız bir yer ise orayı 15 - 20 şer metre aralıklarla olta ata ata terk edin vedaha sonra tekrar uğrayın. Turna avı kayıkla en iyi sonucu verir.Eğer kayığınız yoksa sizden önce avlanmayı düşündüğünüz yerde başka bir avcı gelmişse oraya sizde oltanızı atmak istiyorsanızo avcının iznini almak gerekir.


    YAPAY YEMLERLE AVCILIK

    Turna ya görerek yada daha öncede anlattığım çene altında sensor hücnreler yardımıyla titreşimleri hissederek avını bulur.Bu fikirden hareketle turnanın dikkatini çekecek ya parlak ya hareketli yada her iki özelliği birden taşıyan pekçok yapay yem yapılmıştır.Bu yemler su üstü yemleri , kaşıklar, döner kaşıklar, silikon yemler, batan dalan yemler gibi isimlerle karşımıza çıkarlar.


    DOĞAL YEMLERLE AVCILIK

    İri turna avlamak isteyenler özellikle bu yöntemi tercih etmektedirler.Doğal yem olarak hertürlü canlı ve ölü balık kullanılmaktadır. Turnanın duyu ve görme yetenekleri çok gelişmiştir. Bu nedenle hareket eden canlı yemi çok kolay farkedecektir. Özellikle ölü yemlerin ise yaşlanarak boyca irileşen bu nedenle gittikçe kamuflajı giderek zorlaştığı için daha zor avlanan yaşlı ve hantal turnalar tarafından tercih edildiği fikri oldukça yaygındır.Dolayısıyla eğer canlı yem kullanılacaksa daha sıg kesimlerde , ölü yem kullanılacaksa daha derin kısımlarda av yapılmalıdır. Yem olarak hem deniz hem tatlısu balıkları kullanılabilir. En çok tercih edileni tatlısu gümüş balığıdır.


    Canlı yem ile avcılık
    ŞAMANDRALI OLTA İLE:Turna tarafından fark edilebilecek bir biçimde sunulmalıdır. Bunun için dibi temiz berrak 4 ila 8 metre derinlikler idealdir. bu derinliğe 2 canlı yem bırakmak esastır. yemlerden biri dipten 1 m diğeri 3 metre mesafede konuçlandıtılmalıdır. Bu takımın şamandrası çok büyük olmamalıdır konik fıçı şekilli şamandralar idealdir misina orta çubuk kullanılmaksızın şamandra ortasındaki delikten serbestçe geçirilir. Misinanın üst kısmına bir tesbih tanesi yerleştirilir biraz daha üste ise başka bir misina bağlanır ama asla ana misinaya düğüm atılmaz bu bariyer mutlaka başka bir misinayla yapılmalıdır çünkü bu ikinci misinadan dolayı tesbih tanesi hareket edemeyeceğinden yem olan balığın misinayı sağması engellenir ama turna vurduğunda kuvvetli vuracağından ikinci bağlanan misinadan ana misina sıyrılacağından misina akışı sağlanacak ve bir şamandra mukavemeti olmadığından turna kuşkulanmadan yemi yutacaktır.Beden olarak çelik beden kullanılırsa turnanın misinayı koparma ihtimali ortadan kalkar. Misinanın serbest olan ucundan tekli bir halkalı iğne geçirilir bu iğneye düğüm atılmaz daha sonra 3 lü iğne en uca bağlanır. Durgun sularda 3 lü iğnenin bir iğnesi yem olacak canlı balığın çenesine tutturulur.Serbest kalan tekli iğne ise balığın sırt yüzgecinin altındaki sert kısma oturtulur. Bu tekli iğne hırsız olarak tabir edilir.Av eğer akıntılı bir yerde yapılıyorsa balığın akıntıya karşı doğal şekilde yüzmesi için tekli iğne balığın üst çenesinden geçirilirken 3 lü iğnenin bir iğnesi altta balığın anüs deliğinin hemen arkasındaki yüzgecin altındaki sert kısma oturtulur. Bazı avcılar tekli iğne kullanmazlar o zaman 3 lü iğne nin bir iğnesi sırta takılır. eğer kıtıdan savurna yöntemiyle yem fırlatılacaksa mutlaka hırsız iğne kullanılmalı ve tek canlı yem kullanılmalıdır

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •