Teşekkur Teşekkur:  0
Beğeni Beğeni:  0
Sayfa 1/2 12 SonSon
11 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Hz.Muhammed (S.A.V.) Efendimizin söylediği sözle nasihatlar ve öğütleri.

  1. #1

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Msn Hz.Muhammed (S.A.V.) Efendimizin söylediği sözle nasihatlar ve öğütleri.

    Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
    Peygamberimiz Hz.Muhammed (S.A.V.) Efendimizin söylediği sözler, nasihatlar ve öğütleri..

    Ademoğlu sabaha erdi mi, bütün azaları, dile temenna edip: "Bizim hakkımızda Allah'tan kork. Zira biz sana tabiyiz. Sen istikamette olursan biz de istikamette oluruz, sen sapıtırsan biz de sapıtırız" derler.
    (Tirmizi, Zühd 61)

    Allah bir kulu sevdi mi, onu dünyadan korur. Tıpkı sizden birinin hastasına suyu yasaklaması gibi.
    (Tirmizi, Tıbb 1)


    Resulullah (sav) "Allah'tan hakkıyla haya edin!" buyurdular. Biz: "Ey Allah'ın Resulü, elhamdülillah, biz Allah'tan haya ediyoruz" dedik. Ancak O, şu açıklamayı yaptı: "Söylemek istediğim bu (sizin anladığınız haya) değil. Allah'tan hakkıyla haya etmek, başı ve onun taşıdıklarını, batni ve onun ihtiva ettiklerini muhafaza etmen, ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır. Kim ahireti dilerse dünya hayatının zinetini terketmeli, ahireti bu hayata tercih etmelidir. Kim bu söylenenleri yerine getirirse, Allah'tan hakkıyla haya etmiş olur."
    (Tirmizi, Kıyamet 25)
    Biri diğerine ihanet etmediği müddetçe iki ortağın üçüncüsü ben olurum. Biri arkadaşına ihanet etti mi ben aralarından çekilirim.
    (Ebu Davud, Büyu 27)
    Bir erkek, yanında mahremi bulunmayan (yabancı) bir kadınla yalnız kalmasın!

    Bunun üzerine bir adam kalkarak: "Ey Allah'ın Resülü, kadınım hacc için yola çıktı, ben ise falan falan gazvelere yazıldım!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse git hanımına yetiş, onunla hacc yap!" diye emretti."
    (Buhari, Nikah 111)
    Ey Ebu Hureyre, vera sahibi ol (harama götürme şüphesi olan şeylerden de kaçın) ki insanların Allah'a en iyi kulluk edeni olasın! Kanaatkarlığı esas al ki insanların Allah'a en iyi şükredeni olasın. Nefsin için sevdiğini insanlar için de sev ki (kamil) mü'min olasın. Sana komşu olanlara iyi komşuluk et ki (kamil bir) müslüman olasın. Gülmeyi az yap, zira çok gülmek kalbi öldürür.
    (Kütüb-i Sitte, 7257)
    Haberiniz olsun, rahat koltuğunda otururken kendisine benim bir hadisim ulaştığı zaman kişinin: "Bizimle sizin aranızda Allah'ın kitabı vardır. Onda nelere helal denmişse onları helal biliriz. Nelere de haram denmişse onları haram addederiz" diyeceği zaman yakındır. Bilin ki, Resulullah (ASM)'ın haram kıldıkları da tıpkı Allah'ın haram ettikleri gibidir"
    (Ebu Davud, Sünne, 6)
    "Ey Allah'ın Resulü! dedik, mü'min korkak olur mu?" "Evet!" buyurdular. "Pekiyi cimri olur mu?" dedik, yine: "Evet!" buyurdular. Biz yine: "Pekiyi yalancı olur mu?" diye sorduk. Bu sefer: "Hayır!" buyurdular.
    (Muvatta, Kelam 19)
    Allah bir kuluna hayır murad ettimi onun cezasını tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkında da kötülük murad ettimi onun günahlarını tutar, Kıyamet günü cezasını verir.
    (Tirmizi, Zühd 57)
    Bağışını geri alan kimsenin durumu şu köpeğin durumu gibidir: Yalını yer, iyice doyunca kusar. Sonra kusmuğuna tekrar dönüp onu yer.
    (Kütüb-i Sitte, 6690)
    Kişinin malayani (boş) şeyleri terki İslam'ının güzelliğinden ileri gelir.
    (Tirmizi, Zühd 11)
    Kim Allah Teala hazretlerinin rızası için bir derece tevazu izhar eder (alçak gönüllü) olursa, Allah, onu bu sebeple, bir derece yükseltir. Kim de Allah'a bir derece kibirde bulunursa, Allah da onu bu sebeple bir derece alçaltır, böylece onu esfel-i safiline (aşağıların aşağısına) atar.
    (Kütüb-i Sitte, 7235)
    Kim korkarsa akşam karanlığında yol alır. Kim akşam karanlığında yol alırsa hedefine varır. Haberiniz olsun Allah ın malı pahalıdır, haberiniz olsun Allah'ın malı cennettir.
    (Tirmizi, Kıyamet 19)
    Nafaka için harcananın hepsi Allah yolunda harcanmış gibidir, bina için harcanan müstesna, bunda hayır yoktur.
    (Tirmizi, Kıyamet 41)
    "Ne sirayet (buluşma), ne de uğursuzluk vardır. Benim fe'l hoşuma gider." Yanındakiler sordu: "Fe'l nedir?"

    "Güzel bir sözdür!" buyurdu."

    Buhari'nin rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "Benim, dedi, fe'l-i salih, güzel bir kelime hoşuma gider."
    (Buhari, Tıbb 44)


    ramazan boyunca her gün efendimizin söz ve Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. lerini buradan inşallah verilecektir.

  2. #2

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    teşekkürler abi..Keşke layık olabilsek

  3. #3

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Msn Sonsuz Salat ve Selam Sevgililer Sevgilisine Olsun.

    Sonsuz Salat ve Selam Sevgililer Sevgilisine Olsun.
    Ve O'nun Sahabesine Kainat Dolusunca Selam Olsun.

    Ademoğlu ihtiyarladıkça onda iki şey gençleşir:

    Mala karşı hırs ve hayata karşı hırs
    (Buhari, Rikak 5)

    Eğer bir kimsenin bir başkasına secde etmesini emretseydim, kadına, kocasına secde etmesini emrederdim ve eğer bir erkek karısına kırmızı bir dağdan siyah bir dağa ve siyah bir dağdan kırmızı bir dağa taş taşımayı emretseydi, uygun olan, kadının bu emri yerine getirmesidir.

    (Kütüb-i Sitte, 6529)
    Allah'tan daha kıskanç kimse yoktur. Bu sebeptendir ki fevahişin açığını da kapalısını da haram kıldı. Medihten Allah kadar hoşlanan bir kimse de yoktur. Bu sebeptendir ki nefsini medhetmiştir.

    (Buhari, Nikah 107)
    Muharcirler hicretle Medine'ye gelip (Ensar'ın yardımlarını gördükleri) vakit şöyle dediler:

    " Ey Allah 'ın Rasûlü ! Biz, çok maldan böylesine cömertce veren, az maldan da yardımı böylesine güzel yapan aralarına inmiş bulunduğumuz şu Medinelilerden başka bir kavmi hiç görmedik! Bize bedel işlerimizi yaptılar, hayatımızı düzene koymada yardımcı oldular. Biz (hicret ve ibadetlerimizle kazandığımız) sevapların hepsini onlar alacak diye korkuyoruz !"

    Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onlara şu cevabı verdi: " Hayır! Onlar sizin dua ve teşekkürlerinizden hâsıl olan sevabı alacaklar. "
    (Tirmizi, Kıyamet 45)
    Allah'tan daha kıskanç kimse yoktur. Bu sebeptendir ki fevahişin açığını da kapalısını da haram kıldı. Medihten Allah kadar hoşlanan bir kimse de yoktur. Bu sebeptendir ki nefsini medhetmiştir.
    (Buhari, Nikah 107)

    "Allah celle şânühü mahlukâtın olmasına hükmettiği zaman -Müslim'in rivâyetinde: "Allah mahlükâtı yarattığı zaman"- yanında bulunan, Arş'ın gerisindeki bir kitaba şunu yazdı: "Muhakkak ki rahmetim gazabıma galebe çalmıştır."
    (Buhari, Tevhid 15)

    Bir adam gelerek: "Ey Allah'ın Resûlü iyi davranıp hoş sohbette bulunmama en ziyaâde kim hak sâhibidir?" diye sordu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Annen!" diye cevap verdi. Adam: "Sonra kim?" dedi, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) "Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar: "Sonra kim?" dedi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) yine: "Annen!" diye cevap verdi. Adam tekrar sordu: "Sonra kim?" Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu dördüncüyü: "Baban!" diye cevapladı."
    (Müslim, Edeb 2)

    Resülullah aleyhissalatu vesselam'a: "En efdal insan kimdir?" diye sorulmuştu. "Kalbi mahmüm (pak), dili doğru sözlü olan herkes" buyurdular. Ashab: "Doğru sözlülüğün ne demek olduğunu biliyoruz. Mahmümu'l-kalb ne demektir?" diye sordu.

    "(Mahmüm kalb), Allah'tan korkan tertemiz kalptir, içinde günah yoktur, zulüm yoktur, kin yoktur, hased yoktur" buyurdular."
    (Kütüb-i Sitte, 7256)

    Şurası muhakkak ki insanlar Kıyamet günü niyetleri üzere diriltilecekler.
    (Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh)
    Sizden önce yaşayanlardan bir tüccar vardı. Halka borç verirdi. Borçluları arasında fakir görürse hizmetçilerine: "Onun borcundan vazgeçiverin, böylece Allah'ın da bizim günahlarımızdan vazgeçeceğini umarız" derdi. Allah da onun günahlarından vazgeçti.
    (Buhari, Sulh 10)

    "Ümmetimden birkısım insanları bilirim ki, Kıyamet günü Tihâme dağları emsalinde bembeyaz (tertemiz) hayırlarla gelirler. Aziz ve celil olan Allah Teâla hazretleri o sevapları saçılmış toz haline getirir (değersiz kılar, kabul etmez)."

    Sevban radıyallahu anh dedi ki : "Ey Allah'ın Resülü! Onları bize tavsif et, durumlarını açıkla da, bilmeyerek biz de onlardan olmayalım!" Aleyhissalâtu vesselâm açıkladılar:

    "Onlar sizin din kardeşlerinizdir. Sizin cinsinizden insanlardır. Sizin aldığınız gibi onlar da gece (ibadetin)den nasiplerini alırlar. Ancak onlar, Allah'ın yasaklarıyla tenhâda başbaşa kalınca o yasakları ihlâl ederler, çiğnerler."
    (Kütüb-i Sitte, 7269)

    Bir kısım insan vardır, Allah'ın mülkünden haksız bir surette mal elde etmeye girişirler. Halbuki bu, Kıyamet günü onlara bir ateştir, başka değil.
    (Tirmizi, Zühd 41)

    Himmet yönüyle insanların en yücesi hem dünya hem de ahiret işine himmet gösteren mü'mindir.
    (Kütüb-i Sitte, 6622)
    Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a bir adam gelerek: "Ey Allah'ın Resülü! Bana (dini) öğret ve fakat çok özlü olsun!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm: "Namazına kalktığın vakit (dünyaya) veda edenin (namazı gibi) namaz kıl. Sonradan (pişman olup) özür dileyeceğin söz söyleme. İnsanların elinde bulunan (dünyalık şeylerden) ümidini kesmeye azmet!" buyurdular.
    (Kütüb-i Sitte, 7232)

    Cum'a namazı, dört kişi hâriç geri kalan her müslüman üzerine cemaat içinde yapması gereken vâcib bir hakk'dır. Cumadan istisna edilen bu dört kişi şunlardır: Köle, kadın, çocuk ve hasta.
    (Ebu Davud, Salat 215)

  4. #4

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    emeğine sağlık bu güzel paylaşımı için usta...

  5. #5

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Standart

    çok güzel paylaşım

  6. #6

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Msn Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in hadisleri

    hadislerle hayırlar
    dua ya davet
    Rabbım Dualarımızı Şimdiden Kabul Etsin.

    Selam Ve Dua İle.
    Ebü’d–Derdâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah ( s.a.v ) şöyle buyururdu:

    “Bir müslümanın, yanında bulunmayan din kardeşine yapacağı dua kabul olunur. Bir kimse din kardeşine hayır dua ettikçe, yanında bulunan görevli bir melek ona, ‘duan kabul olsun, aynı şeyler sana da verilsin’ diye dua eder.”
    (Müslim, Zikir 87,88)
    bir çok hayrı içeren bir hadis..


    Ahmed b.Hanbel (r.aleyh)’den:Halid b. Velid (r.a)’den rivayet edildiğine göre,bir a’râbî Resûlullâh (s.a.v)’e geldi:

    -Yâ Resulullah,beni dünya ve ahiret’de müstağni kılacak (amelden) sormak için,size geldim.’’dedi.

    Resulullah(s.a.v)’de ‘’soracaklarını sor.’’buyurdular:

    - İnsanların en bilgini olmak istiyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) : Allah ’tan kork ki, insanların en bilgini olasın;buyurdu.

    - İnsanların en zengini olmak istiyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :Kanaatkar ol ki, insanların en zengini olasın;buyurdu.

    - insanların en âdili olmayı arzu ediyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :Kendin için arzu ettiğini,insanlar içinde iste ki, İnsanların en âdili olasın;buyurdu.

    - insanların hayırlısı olmayı arzu ediyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :İnsanlara faydalı ol ki, insanların hayırlısı olasın;buyurdu.

    - katında,insanların en seçkini olmayı arzu ediyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :’ı zikretmeyi çoğalt ki, katında,insanların en seçkini olasın;buyurdu.

    - İmânımı tamamlamak istiyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :Ahlakını güzelleştir ki,İmanın tamam olsun;buyurdu.

    - İhsan ehlinden olmak istiyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :’ı görüyormuş gibi ibadet et ki, Sen O’nu göremesen bile,O seni görür.

    ihsan ehlinden olasın;buyurdu.

    - İtaatkarlardan olmak istiyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :’ın farzlarını eda et ki,İtaatkârlardan olasın;buyurdu.

    - ’ın huzuruna günahlardan arınmış olarak varmak istiyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :Cenabetten temizlenmek için guslet ki,Günahlardan temizlenmiş olarak, ’a kavuşasın.

    - Kıyâmet gününde nûr içerisinde haşrolunmayı arzu ediyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :Hiçbir kimseye zulmetme(haksızlık yapma) ki,Kıyâmet gününde nûr içerisinde haşrolunasın.

    - Kıyamet gününde Rabbimin merhamet etmesini arzu ediyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :Nefsine ve ’ın kullarına karşı merhamet et!Rabbinde sana Kıyamet günü merhamet eder.

    - Günahlarımın az olmasını istiyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :İstiğfarı çoğalt ki,günahların azalsın;buyurdu.

    - İnsanların en şereflisi olmayı istiyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :İnsanlara işin hakkında şikayetçi olma ki,İnsanların en şereflisi olasın;buyurdu.

    - İnsanların en kuvvetlisi olmayı arzu ediyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :’a tevekkül et ki,İnsanların en kuvvetlisi olasın;buyurdu.

    - ’ın rızkımı genişletmesini istiyorum;dedi.

    - (Rasulullah s.a.v):Temizliğe devam et! senin rızkını genişletir.

    - ve Resulünün sevdiklerinden olmak istiyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) : ve Resulünün sevdiğini sev ki,Onların sevgililerinden olasın;buyurdu.

    - Kıyamet gününde ’ın gazabından emin olmak istiyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :’ın yarattıklarından hiçbirine öfkelenme ki,Kıyamet gününde ’ın gazabından emin olasın.

    - Duamın müstecap olmasını arzu ediyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :Haram yemekten sakın ki,duan müstecap olsun;buyurdu.

    - Kıyamet gününde rabbimin ayıplarımı örtmesini arzu ediyorum;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) : Din kardeşlerinin ayıplarını ört ki,’da Kıyamet gününde senin ayıplarını örtsün.

    - Günahlardan veya hatalardan kişiyi ne kurtarır;dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :Göz yaşı dökmek,hudu’(’a boyun eğmek) ve hastalıklardır;buyurdu.

    - Hangi hasene û Tealâ katında (sevap olarak)daha büyüktür?dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :Güzel Ahlak,Tevazu ve belalara sabretmektir;buyurdu.

    - Hangi seyyie(kötülük),û Tealâ katında (günah olarak)daha büyüktür?dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :Kötü Ahlak,Açgözlülük ve cimriliktir,buyurdu.

    - Dünya ve Ahirette ’ın gazabını gideren şey nedir?dedi.

    - (Resulullah s.a.v) :Gizli sadaka vermek ve Sılay-ı rahim yapmak(akraba ziyareti),buyurdu.

    - Kıyamet gününde Cehennem ateşini ne söndürür?dedi.

    - (Resulullah s.a.v) dünyadaki bela ve musibetlere sabretmektir;buyurdu.

    İmam-ı Müsteğfiri: Bundan daha büyük, dinimizin güzelliklerini daha iyi özetleyen, daha faydalı bir hadis-i şerif görmedim demiştir...




    Erkeğin ve kadının hayırlısı



    Kadının ve erkeğin hayırlısını Peygamber Efendimiz, hadis-i şeriflerinde şöyle bildirmişlerdir:

    "Mü'minlerin imanca en olgunu, ahlak itibariyle en güzel olanıdır. Sizin hayırlınız, kadınları için hayırlı olanlarınızdır"



    "Sizin hayırlınız, aile fertlerine hayırlı olanınızdır. Ben ehlime, aileme hayırlı olmada sizin en hayırlınızım"

    Güzel ahlaklı ve aile fertlerine karşı iyi niyetli olan kimse hayırlı bir erkektir.Bir erkek, alacağı kadının hayırlı olmasını isterse onda şu hususları aramalıdır:

    Cenab-ı Hakka ibadetini bırakmayan, kocasına itaatte ve hürmette kusur etmeyen, onun kazancını saçıp savurmayan, dünyaya getirdiği çocuğunu İslami terbiye üzerine yetiştiren, iffet ve haya sahibi bir hanım olmalıdır.Zamanımızda bir çok kimseler, alacağı kadının güzel olup olmadığını, serveti veya tahsili var mı yok mu bunu araştırmaktadır.

    Hadis-i şerifte ise,"Kadın, ya malı için veya güzelliği için, yahut dini için alınır. Siz dini olanı alınız! Malı için alan, malına kavuşamaz. Yalnız güzelliği için alan, güzelliğinden mahrum kalır." buyurulmaktadır.Din ile güzellik birlikte olması çok iyi olur. Fakat olmazsa olmaz şart, dini durumudur, güzel ahlakıdır. Dünya ve ahıret huzuru buna bağlıdır.Büyük velilerden Ebu Süleyman Darani hazretleri şöyle demektedir:“Dünya nimetlerinin en kıymetlisi, saliha olan kadındır. Îmanı olan ve İslamiyete uyan kimseye salih denir. Saliha kadın, kocasını haram işlemekten korur. İyilik ve ibadet yapmasına yardımcı olur. Saliha olmıyan kadın, zararlı olur.”Resulullah efendimize:

    - Ey Allahın Resulü, kadının hayırlı olanı hangisidir? diye sorulmuştu.

    Resul-i Ekrem efendimiz buyurdular ki:- Kocası yüzüne baksa onu memnun eden, bir şey emretse itaat eden, nefsinde, malında, hoşlanmayacağı bir işle, kocasına karşı gelmeyendir.Asık suratlı, geçimsiz ve her zaman tartışmaya yol açan bir kadın, hayır getirmez. Hz. Lokman oğluna şöyle öğüt vermiştir: "Oğlum! Kötü, huysuz kadından sakın. O seni vaktinden evvel kocatır." İnsanın en çok takdir edilecek yönü, göze hoş görünen cihetleri değil, gönlün seveceği taraflarıdır. Bu sebeple bir kadında en fazla takdir edilecek meziyyet iffet, haya ve güzel huydur.




    hayırla alakalı hadisler


    - Yine Ebu Sa'îd (radıyallahu anh) hazretleri der ki: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular: "Bir kul İslâm'a girer ve bunda samimi olursa, daha önce yaptığı bütün hayırları Allah, lehine yazar, işlemiş olduğu bütün şerleri de affeder. Müslüman olduktan sonra yaptıkları da şu şekilde muâmele görür: Yaptığı her hayır için en az on misli olmak üzere yediyüz misline kadar sevap yazılır. İşlediği her bir şer için de, -Allah affetmediği takdirde- bir günah yazılır."

    Buharî hadisi tâlik olarak kaydeder (İman 31), Nesâî, İman 10, (8, 105).

    5 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) hazretleri anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sizden biri içiyle dışıyla Müslüman olursa, yaptığı herbir hayır en az on mislinden, yedi yüz misline kadar sevabıyla yazılır. İşlediği her bir günah da sâdece misliyle yazılır. Bu hâl, Allah'a kavuşuncaya kadar böyle devam eder."

    Buharî, İman 31; Müslim, İman 205, (129).

  7. #7

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Msn Kabir Azabından Kurtaran Ameller

    KABİR AZABINDAN KURTARAN AMELLER


    İnsanın yaptığı bazı iyilik ve güzel amelleri vardır ki, onlar kendisini dünya sıkıntılarından kurtardığı gibi kabir, berzah ve âhiret sıkıntılarından da kurtarır. Bu hususta Abdurrahman bin Semure, Peygamber Efendimizden şu hadis-i şerifi nakleder:

    “Dün akşam rüyamda acayip şeyler gördüm. Ümmetimden, ruhunu almak için kendisine ölüm meleği gelen bir adam gördüm. Anne ve babasına yaptığı iyilikler onu geri çevirdi.

    Ümmetimden kabir azabına kapılmış bit adam gördüm. Onun aldığı abdestler gelip o azaptan onu kurtardılar.

    Ümmetimden bir adam gördüm. Etrafını şeytanlar sarmıştı. Allah’a yaptığı zikir geldi, onu onların arasından kurtardı.

    Ümmetimden azap meleklerinin etrafını sardığı bir adam gördüm, namazı gelip onu onların elinden kurtardı.

    Ümmetimden bir adam gördüm. Susuzluktan ağzını açmıştı. Vardığı her havuzdan kovuluyordu. Sonra orucu gelip ona su verdi, onu doyurdu.

    Ümmetimden bir adam gördüm. Yanında peygamberler halka halka oturmuştu.O adamın yaklaştığı her peygamber halkası onu kovuyordu.Sonra cünüplükten yıkanması geldi.Elinden tutup onu yanıma oturttu.

    Ümmetimden bir adam gördüm. Önü, arkası, sağı, solu, altı, üstü karanlıktı. Sonra hac ve umresi gelip onu o karanlıktan kurtardı.Etrafı nurla doldu.

    Ümmetimden bir adam gördüm. Müminlerle konuşuyor, fakat onlar kendisiyle konuşmuyordu. Sıla-ı rahim geldi, onunla konuşmalarını söyledi.

    Ümmetimden birisini gördüm, her taraftan gelen zebaniler onu yakalamışlardı. Adamın yaptığı iyiliği tavsiye, kötülükten sakındırma fiili gelip onu ellerinden kurtardı. Rahmet meleklerinin ellerine teslim etti.

    Ümmetimden bir adam gördüm. Dizleri üzerine çömelmiş, Allah ile onun arasında bir perde vardı. Güzel ahlakı geldi, elinden tuttu. Onu, Allah’ın huzuruna bıraktı.

    Ümmetimden, defteri sol eline verilmiş bir adam gördüm. Allah’tan korkusu geldi, defterini sağ eline verdi.

    Ümmetimden mizanı hafif gelen bir adam gördüm. Yaptığı iyiliklerdeki aşırılıklar geldi, terazisi ağırlaştı.

    Ümmetimden cehennemin kenarında bir adam gördüm. Allah korkusu geldi, onu kurtardı. Adam oradan geçti.

    Ümmetimden bir adamı ateş içinde gördüm. Dünyada Allah korkusundan akan gözyaşı geldi, onu ateşten çekti, çıkardı.

    Ümmetimden bir adam gördüm. Sırat Köprüsü üstündeydi. Hurma yaprağının titrediği gibi titriyordu. Allah’a olan hüsn-ü zannı geldi, titremesi durdu. Adam Sırat’tan geçti.

    Ümmetimden Sırat Köprüsü üzerinde bir adam gördüm. Bazen yavaş yavaş yürüyor, bazen sürünüyordu. Bana getirdiği salâvatları geldi. Elinden tutup onu ayağa kaldırdı ve adam geçti.

    Ümmetimden bir adam gördüm. Cennet kapılarına varmış, fakat kapılar ona kapalı. ‘Lâ ilâhe illAllah’ şehadeti geldi. Ona kapıları açtı ve cennete koydu.



  8. #8

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Msn Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor

    hadislerle gıybet

    GIYBET EDENE NASIL MUKABELE EDİLMELİ?

    Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

    "Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?"

    "Allah ve Resûlü daha iyi bilir!" dediler. Bunun üzerine:

    "Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!" açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam:

    "Ya benim söylediğim anda varsa, (Bu da mı gıybettir?)" dedi. Aleyhissalatu vesselam:

    "Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir."

    Ebu Davud, Edeb 40, (4874); Tirmizi, Birr 23, (1935); Müslim, Birr 70, (2589).

    Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü, sana Safiyye'deki şu şu hal yeter!" demiştim. (Bundan memnun kalmadı ve

    "Öyle bir kelime sarfettin ki, eğer o denize karıştırılsaydı (denizin suyuna galebe çalıp) ifsad edecekti" buyurdu. Hz. Aişe ilaveten der ki: "Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a bir insanın (tahkir maksadıyla) taklidini yapmıştım. Bana hemen şunu söyledi:

    "Ben bir başkasını (kusuru sebebiyle söz veya fiille) taklid etmem. Hatta (buna mukabil) bana, şu şu kadar (pek çok dünyalık) verilse bile!"

    Ebu Davud, Edeb 40, (4875); Tirmizi, Sıfatu'l-Kıyame 52, (2503, 2504).


    Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

    "Mirac gecesinde, bakır tırnakları olan bir kavme uğradım. Bunlarla yüzlerini (ve göğüslerini) tırmalıyorlardı.

    "Ey Cebrail! Bunlar da kim?" diye sordum.

    "Bunlar, dedi, insanların etlerini yiyenler ve ırzlarını (şereflerini) payimal edenlerdir."

    Ebu Davud, Edeb 40, (4878, 4879).

    Müstevrid radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

    "Kim bir müslüman(ı gıybet ve şerefini payimal etmek) sebebiyle tek lokma dahi yese, Allah ona mutlaka onun mislini cehennemden tattıracaktır. Kime de müslüman bir kimse(ye yaptığı iftira, gıybet gibi bir) sebeple (mükafaat olarak) bir elbise giydirilirse, Allah Teâla Hazretleri mutlaka, onun bir mislini cehennemden ona giydirecektir. Kim de (malı, makamı olan büyüklerden) bir adam sebebiyle bir makam elde eder (orada salâh ve takva sahibi bilinerek para ve makama konmak için riyakarlıklara girer)se Allah Teâla Hazretleri Kıyamet günü onu mürâiler makamına oturtarak (rezil eder ve mürailere münasib azabla azablandırır.)"

    Ebu Davud, Edeb 40, (4881).

    Sa'id İbnu Zeyd radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

    "Ribânın en kötüsü, haksız yere müslümanın ırzını (manevi şahsiyetini) rencide etmektir."

    Ebu Davud, Edeb 40, (4876).


    Muaz İbnu Esed el-Cüheni radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

    "Kim bir mü'mini bir münafığa (gıybetçiye) karşı himaye ederse, Allah da onun için, Kıyamet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, Allah onu, Kıyamet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından paklanıp) çıkıncaya kadar hapseder."

    Ebu Davud, Edeb 41, (4883).

    Hz. Cabir ve Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anhüma anlatıyor:

    "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

    "Ne fâsık ne de mücâhir (günahı açıktan işleyen) kimse için söylenen gıybet sayılmaz. Mücâhir olan hariç, bütün ümmetim affa mazhar olmuştur."

    Rezin ilavesidir. Buhari'de ikinci kısım mevcuttur. Edeb, 60; Müslim, zühd 52, (2990).


    Hz. Huzeyfe raadıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kattat (söz taşıyan) cennete girmeyecektir."

    Müslim'in rivayetinde "nemmâm cennete girmeyecektir" şeklinde gelmiştir.

    Buhari, Edeb 50, Müslim, İman 169, (105); Ebu Davud, Edeb 38, (4771); Tirmizi, Birr 79, (2027).


    İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bana kimse, ashabımın birinden (canımı sıkacak bir) şey getirmesin. Zira ben, sizin karşınıza, içimde hiç bir şey olmadığı halde çıkmak istiyorum."

    Tirmizi, Menakıb (3893); Ebu Davud, Edeb 33, (4860).

    Hadislerle Gıybet


    Ravi:Üsame İbnu Şerik

    Hadis:

    Resulullah (sav)`la birlikte ben de hacca çıktım. Halk kendisine müracaat ediyordu. Gelenlerden bazısı: "Ey Allah`n Resulü, tavaftan önce sa`y yaptım, bazı şeyleri vaktinden sonraya bıraktım veya vaktinden önce aldım (ne buyurursunuz, hükmü nedir?)" şeklinde soruyordu. Resulullah (sav) da: "Bunda bir günah yok. Ancak bir kimse bir Müslümanın ırzını makaslarsa
    (gıybetini ederse) o zalimdir, işte günah işleyen ve kendini helake atan odur." buyurd

    Ravi:Cabir

    Hadis:

    Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ne fasık ne de mücahir (günahı açıktan işleyen) kimse için söylenen gıybet sayılmaz. Mücahir olan hariç, bütün ümmetim affa mazhar olmuştur." [Rezin ilavesidir. Buhari`de ikinci kısım mevcuttur. Edeb, 60]

    Ravi:Müstevred

    Hadis:

    Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim bir müslüman(ı gıybet ve şerefini payimal etmek) sebebiyle tek lokma dahi yese, Allah ona mutlaka onun mislini cehennemden tattıracaktır. Kime de müslüman bir kimse(ye yaptığı iftira, gıybet gibi bir) sebeple (mükafaat olarak) bir elbise giydirilse, Allah Teala Hazretleri mutlaka, onun bir mislini cehennemden ona giydirecektir. Kim de (malı, makamı olan büyüklerden) bir adam sebeiyle bir makam elde eder (orada salah ve takva sahibi bilinerek para ve makama konmak için riyakarlıklara girer)se Allah Teala Hazretleri Kıyamet günü onu mürdiler makamına oturtarak (rezil eder ve mürdilere münasib azabla azablandırır.)"

    Ravi:Muaz İbnu Esed el-Cüheni

    Hadis:

    Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim bir mü`mini bir münafığa (gıybetçiye) karşı himaye ederse, Allah da onun için Kıyamet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, Allah onu, kıyamet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından paklanıp) çıkıncaya kadar hapseder."


    Ravi:İbnu Abbas

    Hadis

    Resulullah (sa) buyurdular ki: "Sana günah olarak, husumeti devam ettirmen yeterlidir (çünkü bu, gıybete kapı açar). "

  9. #9

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Msn Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in hadisleri

    hadislerle ilim


    ilmin kaldırılması


    İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah ilmi (verdikten sonra), insanların (kalbinden) zorla söküp almaz. Fakat ilmi, ülemayı kabzetmek suretiyle alır. Ülema kabzedilir, öyle ki, tek bir alim kalmaz. Halk da cahilleri kendine reis yapar. Bunlara meseleler sorulur, onlar da ilme dayanmaksızın (kendi reyleriyle) fetva verirler, böylece hem kendilerini hem de başkalarını dalâlete atarlar."

    Buhari, İlim 34, İ'tisam 7; Müslim, ilm 13, (2573); Tirmizi, ilm 5, (2654).

    Ebu'd-Derda radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ile beraberdik. Gözünü semaya dikti. Sonra: "Şu anlar, ilmin insanlardan kapıp kaçırıldığı anlardır. Öyle ki, bu hususta insanlar hiçbir şeye muktedir olamazlar!" buyurdular.

    Ziyad İbnu Lebid el-Ensari araya girip: "Bizler Kur'an'ı okuyup dururken ilim bizlerden nasıl kapıp kaçırılır? Vallahi biz onu hem okuyacağız, hem de çocuklarımıza, kadınlarımıza okutacağız!" dedi. Resulullah da: "Anasız kalasın, ey Ziyad, ben seni Medine fakihlerinden sayıyordum. (Bak) işte Tevrat ve İncil, yahudilerin ve nasranilerin elinde, onların ne işine yarıyor (sanki onunla amel mi ediyorlar)?" buyurdu. Cübeyr der ki: "Ubade İbnu's-Samit radıyallahu anh'a rastladım. Kardeşin Ebu'd-Derda ne söyledi, işittin mi? dedim. Ve ona Ebu'd-Derda'nın söylediğini haber verdim. bana: "Ebu'd-Derda doğru söylemiş, dilersen kaldırılacak olan ilk ilmin ne olduğunu sana haber vereyim: İnsanlardan kaldırılacak olan ilk ilim huşu'dur. Büyük bir câmiye girip huşu üzere olan tek şahsı göremiyeceğin vakit yakındır!" dedi."

    Tirmizi, İlm 5, (265)

    Ömer İbnu Abdilaziz rahimehullah'dan nakledildiğine göre, (Medine valisi) Ebu Bekr İbnu Hazm'a şöyle yazmıştır: "Bak, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın hadisinden ne varsa yaz. Zira ben, ilmin kaybolmasından ve ülemanın gitmesinden korkuyorum. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın hadisinden başka bir şey kabul etme. Alimler ilmi yaysınlar, ilim için (herkese açık yerlerde) halkalar teşkil etsinler, ta ki bilmeyenler de böylece öğrensin. Zira ilim, gizli kalmazsa helak olmaz."

    Buhari, İlm 34.


    ''Ey Allâh'ım!Menfaat vermeyen ilimden,huşu duymayan kalpten,kabul olunmayan duadan ve doymak bilmeyen nefistan sana sığınırım". (hadis-i şerif)

  10. #10

    Kullanıcı Bilgi Menüsü

    Msn Peygamber Efendimiz (sav)'in Tevazu ile İlgili Hadisleri

    Peygamber Efendimiz (sav)'in Tevazu ile İlgili Hadisleri


    Allah için mütevazi olanı Allah yüceltir. Böbürleneni Allah alçaltır. Allah'ı çok ananı Allah sever.
    (İbn Mace İhya'u Ulum'id-Din Huccetü'l-İslam, İmam Gazali, cilt. 4, s.655)


    Allah Teala Hazretleri güzeldir, güzelliği sever. Kibir ise hakkın ibtali (hükümsüz bırakılması), insanların tahkiri (hor görülmesi)dir.
    (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 15. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 24)


    Kişi kendisini halktan büyük görüp uzak tuta tuta cebbarlar arasına kaydedilir de, onların başına gelen musibete duçar olur.
    ((Tirmizi, Birr 61, (2001); Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 15. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.28) )


    İnsanlar ya cehennem kömüründen başka bir şey olmayan ölmüş ecdadlarıyla övünmekten vazgeçerler, yahut da Allah katında, burnuyla pislik yuvarlayan Mayıs böceğinden daha adi bir dereceye düşerler. Allah Teala Hazretleri sizden cahiliye kibirini temizledi. Artık o, muttaki bir mümin veya bedbaht bir facirdir. İnsanların hepsi Hz. Adem'in evlatlarıdır. Adem ise topraktan yaratılmıştır.
    (Ebu davud, Edeb 120, (5116); Tirmizi, Menakıb (3950, 3951); Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 15. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s.29)


    Bir adam nefsinin hoşuna giden birtakım elbise içinde saçları da yapılmış olarak giderken yürüme sırasında kibire düşmüştü ki, birden yere battı. Kıyamet kopuncaya kadar orada zorlukla batmaya devam edecek.
    (Buhari, Libas 5; Müslim, Libas 49, (2088); Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 15. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 32)


    "Allah Teala hazretleri, bana: Mütevazi olun, öyle ki, kimse kimseye zulmetmesin, kimse kimseye karşı böbürlenmesin."
    (Iyaz Ibnu Himar r.a.: Ebu Davud, Edeb 48, Kütüb-i Sitte, 16. Cilt , sf. 360)
    …Malik'e İbn Umer'den şöyle haber veriyorlardı: Rasulullah (S): "Elbisesini kibirle yerlerde sürüyen kimseye Allah (merhamet bakışı ile) bakmaz" buyurmuştur.
    (Sahih-i Buhari, Cilt 13, syf.5846)


    ...Harise ibnu Vehb el-Huzai şöyle demiştir: Ben Peygamber(S)'den işittim: "Size cennet ehline delalet edip bildireyim: Her zaif olan insanlar tarafından zaif görülen (mütevazı') mümindir. O şayet Allah bir şey üzerine yemin etse, Allah muhakkak onu yemininde gerçek çıkarırdı. Size cehennem ehlini de bildireyim: Onlar da her katı yürekli, kibirli ve hileci, ululuk taslayan kimselerdir." buyuruyordu.
    (Sahih-i Buhari, Cilt 14, syf.6537)


    ... Ebu Said(-i Hudri) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu, demiştir: "Kim Allah Sübhanehu (rızası) için bir derece tevazu (alçak gönüllülük) ederse Allah o kimseyi buna karşılık olarak bir derece yükseltir. Kim de Allah (rızası) hilafına bir derece kibirlenirse Allah bu kimseyi kibirlenmesine karşılık olarak bir derece alçaltır ki, nihayet onu aşağıların en aşağısında kılsın."
    (Mace Cilt10, Syf.448)


    ... Iyaz bin Himar (r.a.)’den rivayet edildiğine göre: Peygamber (s.a.v.) onlara bir konuşma yaparak şöyle buyurmuştur:
    "Allah (Azze ve Celle): Birbirinize karşı alçak gönüllülük ediniz ki hiç kimseye üstünlük taslamasın, diye bana vahiy etti.”
    (Mace Cilt10, Syf.453)

Sayfa 1/2 12 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanıcı var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •