-
SARIŞININ taliplerİ
Kizin3 tane talibi varmış ve bir türlü karar veremiyormuş.
birgün arkadaşına gitmiş ve benim 3 tane talibim var ve karar veremiyorum demiş
arkadaşı hemen mesleklerini sormuş
doktor ,telefoncu , öğretmen demiş.
arkadaşı hemen öğretmeni seç demiş
neden diye sormuş
arkadaşı demiş:
doktor devamlı sıradaki der demiş
telefoncu sürekli meşgul
ama öğretmen anlamadıysan TEKRARLAR :)))
-
Çare yok
Vaktin birinde bir doktorun yolu bir köye düşmüş. Bakmış köylüler dertli bir şekilde oturmuş düşünüyorlar, merak edip sormuş;
- ''Ne var? Nedir derdiniz?''.
- ''Genç bir kadın var çok hasta ölüyor''.
Doktor;
- ''Bir'de ben bakayım'' demiş.
Alıp doktoru genç kadının evine götürmüşler. Doktor hastanın odasına girmiş. Herkesi dışarı çıkarmış. Genç kadını muayene etmiş. Kadının hastalığı basit bir soğuk alğınlığı. Ancak ateşi çok yükseldiği için bayğın halde kendinde değil. Doktor hemen bir iğne yapmış. O sırada kadının bacakları açılmış. Güzel de bir kadın. Doktor dayanamayıp kadının koynuna girivermiş. Ama o sırada köylüler, pencereden doktoru seyrediyorlarmış. Bir süre sonra doktor kadının odasından çıkmış.
- ''Yarın sabaha iyileşir'' diye de köylüleri telkinde bulunmuş.
Gerçekten kadın ertesi sabah iyileşmiş. Doktor da birkaç gün sonra köyden ayrılmış.
Aradan bir yıl geçmiş doktorun yolu yine aynı köye düşmüş. Bakmış köylüler yine çok dertli.
- ''Ne oldu? Ne var?''.
- ''Bizim ağanın karısı çok hasta ölüyor''.
Doktor;
- ''Bir de ben bakayım'' demiş.
Köylüler umutsuzca başlarını sallamışlar.
- ''Hiç zahmet etme doktor bey, bütün köyün erkeklerine ağa emir verdi. Hepimiz sıra ile senin yöntemlerini uyğuladık, ama nafile iyileşmiyor''
-
Savaş
Yaşlı italyan, kasabanın papazına günah çıkarmaya gitmişti. ihtiyar adam itiraflarına başladı;
- ''ikinci Dünya savaşının ilk günlerinde bir güzel kız kapımı çalıp kendisini Almanlar'dan saklamamı istedi. Onu bodrum'a sakladım. Ve Onu asla bulamadılar.
- ''Bu harika birşey'' dedi, papaz..
- ''Devamı var'' dedi ihtiyar..
- ''Ben zayıf karakterli bir adamım.
Bir gün ondan, kendisini saklamamın bedelini bazı arzularımı gidererek odemesini istedim''.
Papaz bir süre düşündü, sonra..
- ''Hımmm.. Savaş yılları. Zor günler.. O koşullarda böyle bir zaaf affedilebilir, çok büyük bir riski göze almışsınız kaldi'ki, kız Almanların eline düşse, başına çok daha kötü şeyler gelirdi. Allah anlayışlı, hoş görülü ve affedicidir. Yaptığınız iyilik ve kötülükleri tartar, sizi şefkatle yarğılar''.
yaşlı adam;
- ''Teşekkür ederim peder şimdi içim rahatlamışken, bir soru daha sorabilir miyim?''.
papaz;
- ''Tabii sorabilirsin oğlum'' dedi.
- ''Ona savaşın bittiğini söylemem gerekiyor'mu?''
-
Kestiririz be agam
Köyün ağasının oğlu komşu köyün ağasının kızına sevdalanır.
Oğlanın babası, amcaları toparlanıp komşu ağanın kızını istemeye giderler. Karşılama faslından sonra pazarlık başlar. Kızın babası aç gözlü olduğu gibi kızı vermeye'de pek niyeti yoktur. işi yokuşa sürmeye başlar..
- ''5 inek, 1 boğa isterim''. karşı taraf kızı almaya kararlıdır.
- ''Veririz ağam''.
- ''100 baş koyun isterim''.
- ''Veririz ağam''.
- ''Dere boyundaki 5 tarlanızdan birini isterim''.
- ''Veririz ağam''.
Kızın babası iyice bastırır;
- ''6 metre altın kordon isterim''.
Oğlan tarafı birbirine bakar;
- ''Onu da veririz ağam''.
Kızın babası kendince son darbeyi vurur;
- ''Damatta 30 santimlik alet isterim'' deyince oğlanın babası, amcaları yerlerinde şöyle bir kımıldanıp birbirlerine bakıp kaş göz ederler. Oglanın babası derin bir nefes alıp cevabı yapıştırır;
- ''kestiririz be ağam''...